Dilan Babat

 

ANKARA - “Adil yargılanma” talebiyle ölüm orucunu sürdüren Sibel Balaç’ın infaz erteleme talebiyle kaldırıldığı hastanede tüm tetkikleri bitmesine rağmen sağlık kurulu toplanmadı.

 

Ölüm orucu eylemini sürdüren Sibel Balaç infaz erteleme talebi sonrası sevk edildiği hastanede bekletilirken söz konusu talebe dair bir girişim gerçekleşmedi. Zihinsel engelliler öğretmenliği yapan Sibel, sürgün ve mobbinge uğradığını söyleyerek 2018 yılında görevinden istifa etti. Sibel, aynı yıl Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işinden ihraç edilen memur, öğretmen ve akademisyenlerin, Ankara’daki Yüksel Caddesi’nde gerçekleştirdikleri “işimi geri istiyorum” eylemlerine katıldı. Yüksel Caddesi’ndeki eylemcilerle birlikte 10 Aralık 2018’de gözaltına alınan Sibel, 18 Aralık’ta çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Yapılan yargılama sonucunda 23 Mart 2021’de 8 yıl 15 günlük hapis cezası verildi. Ceza, Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onandı.

 

Mahkum koğuşunda tutuluyor 

 

Sibel, cezaevinde tutsak bulunduğu süreçte adil yargılanma talebi başta olmak üzere “Hasta mahpusların serbest bırakılması, hapishanelerdeki hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, ağırlaştırılmış infaz yasasının mahkumların lehine değiştirilmesi, cezaevinde kitap, dergi gibi kısıtlamalara son verilmesi, cezaevindeki sohbet hakkının eksiksiz uygulanması ve halkın hak, özgürlük ve adalet mücadelesinin engellenmemesi” gibi taleplerle 29 Aralık 2021’de ölüm orucuna başladı. Sibel’in avukatı Ceren Yılmaz, 6 Eylül’de İnfaz Kanunu’nun 16. maddesi kapsamında infaz ertelenme başvurusunda bulundu. Sibel, 7 Eylül'de ölüm orucunun 265 günündeyken  Ankara Yıldırım Beyazıt Dışkapı Hastanesi’ne sevk edildi. Tetkikleri için Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi’ne sevk edilen Sibel,  hastanenin ek binasındaki mahkum koğuşunda tutuluyor.

 

Sibel’in avukatı Ceren Yılmaz, 16 gündür Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi’nde tutulan, müvekkilinin  son durumuna ilişkin konuştu. 

 

Tetkikler bitti ancak sağlık kurulu toplanmadı 

 

Sibel’in hastanede tutulduğu süre boyunca 7 gün içerisinde 3 kilo verdiğini belirten Ceren, bunun çok ciddi bir sorun olduğunu söyledi.  Tüm bu hastalıkların yanı sıra idrar yollarında enfeksiyon olduğunu aktaran Ceren, “Bu enfeksiyonda Sibel’in durumunu çok ciddi bir şekilde etkileyebilir. Şuanda ölüm orucunda olmasından kaynaklı  bir antibiyotik tedavisi kabul etmiyor.  Aynı zamanda böyle bir tedaviyi kaldıracak durumda değil. Müvekkilimizin tetkiklerinin dün itibariyle bittiğini öğrendik. Ancak hala sağlık kurulu toplanmadı.  Sağlık kurulunun hemen toplanmasını bekliyoruz. Müvekkilimiz hasta olmadığını, ölüm orucunda olduğunu ve hastanede tutulmak istenmediğini söylüyor” dedi. 

 

‘Sağlık kurulu bir an önce kararı açıklasın’

 

Bir an önce sağlık kurulunun kararının açıklanmasını ve müvekkilinin Adli Tıp Kurumuna (ATK) sevk edilmesi gerektiğini vurgulayan Ceren “Sağlık kurulunun ne zaman toplanacağını bilmiyoruz. Bize geçtiğimiz haftadan beri sürekli farklı günler söyleniliyor. Bir belirsizlik söz konusu. Sibel’in hastanede sevkinin yapıldığından beri sürekli sağlık kurulunun toplanmasına dair farklı günler söyleniliyor. Sibel hastanede çok kötü koşullarda tutuluyor. Havalandırma yok, tuvalet kokan yerde tutuluyor. Müvekkilimizi biz görüyoruz, Sibel vücudunun yarısını kaybetti. Sibel hem hapiste hem hastanede kalamaz. Sibel'in bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor. Şuan Sibel, sürecin uzatılması noktasında hastanede değil, hapishaneye geri gitmek istiyor. Ama sağlık kurulunun kararına kadar hastanede kalmak zorunda” diye belirtti. 

 

‘Görüşme hakkımız engelleniyor’

 

Ceren son olarak, savcılık izni olmadan Sibel ile görüşemediklerini, bugünde savcının yerinde olmadığından kaynaklı görüş yapamadıklarını ve müvekkilleriyle görüşme hakkının engellendiğini ifade etti.