DAİŞ’li kadınlar: Türkiye katılım için cemaat kurdu

  • 12:46 14 Eylül 2022
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Hol Kampı’nda, Kuzey ve Doğu Suriye Asayiş Güçleri’nin “İnsani ve Güvenlik Hamlesi” devam ederken, kamptaki DAİŞ’li bir kadın için Türkiye’de cemaat ve kurumların kurulduğunu söyledi. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentinde bulunan Hol Kampı’nda Asayiş Güçleri’nin 25 Ağustos’ta DAİŞ’in yeniden canlandırılmak istenmesine karşı başlattıkları İnsani ve Güvenlik Hamlesi devam ediyor. Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve Kadın Savunma Birlikleri’nin (YPJ) desteği ile süren kamptaki aramalarda DAİŞ’lilere ait birçok hacre, tünel, eğitim yeri, cezaevleri, işkence, cinayet aletleri ile mühimmat ele geçirilirken, DAİŞ’li kadınlar Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) konuştu. Kadınlar, Suriye’ye nasıl geldiklerini ve Türkiye’nin DAİŞ ile ilişkisini anlattı. 
 
DAİŞ’li kadınlardan Türkistanlı Eyşe Selîm, Türkiye üzerinden Suriye’ye geçirildiğini belirterek, “El Hesbê” kadınları ve Türk Devleti’nin insanları Suriye’ye göndermek için Türkiye’de kurduğu kurumlara işaret etti. Türkistan’dan çok sayıda kişinin Türkiye’de yaşadığını söyleyen Eyşe, şunları anlattı: “Özellikle katılım ve Suriye’ye göndermek için cemaat ve kurumlar kurdular. İdlib’te de aynı cemaatler var. Suriye’ye gelmem için Türkistanlı bir erkek benimle konuştu. Telefon numaramı nereden aldığını bilmiyorum. İnternet üzerinde benimle konuşuyordu. Suriye’de parasız evler olduğunu söylüyordu. Her ay bana para verileceğini söyledi. Bana evlenmek isteyip istemediğimi sordular, ben de evlenmek istemediğimi söyledim. ‘Burada yaşam zor. İslam Devleti’ne gidin’ dediler. Zaten birçok kişi ‘şehit’ olmak için buraya geliyordu.”
 
Çocukları ile Rakka’ya gitmiş
 
2016’da çocuklarıyla birlikte Rakka’ya gittiğini ifade eden Eyşe, burada yaşlı bir DAİŞ üyesiyle evlendiğini ifade ederek, “Evli olmayan kadınlar rahat hareket edemiyor. 9 yaşındaki çocuğum Baxoz’daki savaşta yaralandı ve bir yıl sonra öldü. İkinci eşim de Baxoz’da öldü” dedi.
 
Reddeden  katlediliyor
 
Bulundukları bölgenin kurtarılmasından sonra Hol Kampı’na geçen Eyşe, kamptaki yaşamına şunları aktardı: “Kamptaki yaşam çok zor. Eldivenlerimi getirmeyi unuttum. Ellerim açık, şimdi bütün kadınlar ellerime bakıyor. Burada kadınlar çok baskı uyguluyor. Eğer onlar gibi yaşamazsak ve onların tarafına geçmezsek çadırlarımızı yakıyorlar. Hepimiz siyah çarşaf giymek ve şeriata göre hareket etmek zorundayız. Bu kadınlardan çok korkuyorum. Yüzüm açık sizinle konuştuğum için yarın bana ne olacağını bilmiyorum. Şeriatı kabul etmeyen kadınlar öldürülüyor. Bıçak ve silahlarla onları öldürüyorlar.”
 
El ve ayaklar kırılıyor
 
Eyşe, kendilerine baskı uygulayan bu kadınların “El Hesbê” kadınları olduğu bilgisini vererek, “Bu grup 30 ile 50 kişiden oluşuyor. Aralarında yabancı kadınlar da var. Özellikle, ideolojik olanlar şeriat ideolojisi konusunda uzman olanlar, bunların arasında yer alıyor. Kimse bunları tanımıyor, tanınmaları yasaktır. Bu kişiler, özellikle kampta kendilerine ajanlar örgütlemiş. Kim neyi nasıl yapıyorsa onlara bilgi veriliyor. Bu bilgilerin ardından, o kişi ne kadar kaçsa da onu buluyorlar. Ellerini ve ayaklarını kırıyorlar. Özellikle akşam geç saatlerde bunları yapıyorlar. Yüzü kapalı bir şekilde çadırlara giriyorlar ve kimse onları tanımıyor” diye belirtti.
 
‘Rusya’dan Türkiye’ye geldim’
 
Aslen Rusyalı olan IŞİD’li başka bir kadın Elbîna Ebdulselam Ebdullah da, Suriye’ye gelişine ilişkin şunları belirtti: “Ben, eşim ve çocuklarım 2016’da uçakla Rusya’dan Türkiye’ye geldik. Türkiye’den Suriye’ye kolay geçtik, yolumuz üzerinde, sınırda hiçbir şekilde asker görmedik. Uzun bir süre Türkiye’de kaldık.” Suriye’ye ilk geçtiklerinde Rakka’ya geldiklerini aktaran Elbîna, “Orada kadın ve erkekleri birbirinden ayırdılar. Orada savaş ve uçak bombardımanları sürekli devam ediyordu” ifadelerini kullandı.
 
‘Tehdit edildik’
 
Kampta sürekli tehdit edildiğini belirten Elbîna, şöyle devam etti: “Oradaki kadınlarla bizim aramızda sürekli sorunlar var. Onlar bizi İslam Devleti’nden çıkmakla suçluyor. Burada kalmak istemiyoruz. Çocuklarım burada eğitim ve öğretim alamıyor. Kamptaki kadınların çocuklarına, insanları öldürmeyi ve işkence yapmayı öğretiyorlar.”
 
Rusya’ya çağrı yaptı
 
Elbîna, Rusya’ya kendilerini Hol Kampı’ndan çıkarmaları ve ülkelerine geri götürmesi çağrısında bulunarak, “Artık burada yaşayamayız” dedi.