Aydın’da Kürt aileye ırkçı saldırı: Kadınlar tecavüzle tehdit edildi
- 00:12 13 Eylül 2022
- Güncel
Melike Aydın
AYDIN - İncirliova ilçesine bağlı Arapdere köyünden ev satın alan Iğdırlı Kürt ailenin yolu köylülerce kesilerek ırkçı saldırıya maruz kalarak linç edildi. Aileden iki kişi ağır yaralanırken, kadınlar da tecavüzle tehdit edildi. Jandarma ise olay yerine gitmedi.
Aydın’ın İncirliova ilçesine bağlı Arapdere köyünden ev alan Iğdırlı Kürt aileye, 11 Eylül günü ırkçı saldırıda bulunulduğu öğrenildi. Aydın’ın Efeler ilçesinde oturan Iğdırlı Kürt aileye “Köyde Kürt istemiyoruz” diyerek saldıran köylüler, içinde 8 yaşındaki çocuğun da olduğu 7’si aynı aileden olmak üzere 8 kişiyi yaraladı.
Tecavüz tehdidi
Aile üyelerinden Hasan Çakmaz ve Emrah Çakmaz’ın demir sopalarla ağır yaralandığı olayda, Semra Türkan da tecavüz ile tehdit edilerek saldırıya uğradı. Olaya dair ulaştığımız Semra Türkan, yaşananları ajansımıza anlattı.
Jandarma gelmedi
Semra, tecavüzle tehdit edildiğini, kesici ve ateşli silahlarla şiddete maruz bırakıldıklarını söyledi. Olay esnasında Kadın Destek Uygulaması’ndan (KADES) jandarmaya yönlendirildiğini anlatan Semra, köyden 5 kilometre uzaktaki İncirliova Jandarma Karakolu’nun ise “kendi bölgeleri olmadığı” gerekçesiyle yardıma gelmediğini söyledi.
Ev emekli polisten satın alınmış
Daha önce Arapdere köyünde dış cephe mantolamasını yaptıkları evin internette satışını gördükten sonra evin sahibi olan emekli polis Doğan Narin’den evi satın aldıklarını belirten Semra, köye evin içini görmek amacıyla gittiklerini ifade etti. Köye gittiklerinde görüştükleri Doğan Narin’in, evde halen yaşamakta olan kiracıların çiftliğe gittiği için akşam döneceklerini söylediğini dile getiren Semra, “Bize zaten 450 liralık evi 45 bin liraya satmış. Ev sahibi o gün de bizim geleceğimizi biliyordu ama evdeki kiracılara söylememiş. Biz hem bu durumdan, hem ev sahibinin tedirgin davranışlarından, hem de bizi yola çıkmaya zorlamasından tedirgin olduk. Yanımızda 65 yaşında annem ve aynı yaşta babam, 8 yaşında oğlum, biri askerden izne gelen erkek kardeşim ve diğer erkek kardeşim, bir de eşim vardı. İki araçla gelmiştik. Sonra kiracının kardeşi geldi ve eliyle silah işareti yaparak elini kafasına dayadı. Biz de apar topar evin içini görmeden yola koyulduk ve köyden çıktık” sözleri ile saldırı öncesi yaşananları anlattı.
‘Kürtleri kabul etmiyoruz’ diyerek saldırdılar
Köyden çıktıktan sonra yolun kamyonetle kapatılmış olduğunu gördüklerini söyleyen Semra “Arabalarının arkası demir sopalarla doluydu. 7-8 kişi önümüzü kesti. 8 yaşında oğlumla eşim Cengiz Türkan öndeki araçtaydı. Onlar soru sormadan arabadan demirleri çıkardılar. Eşim ‘buradan ev aldık’ dedi. Daha sonra ‘biz Kürtleri kabul etmiyoruz’ dediler. Eşim emekli polisten evi aldığını söyledi. Daha sonra eşimin ve kardeşimin kafasına vurup yaraladılar” diyerek saldırı anında yaşananları paylaştı.
Uzun namlulu silahlar ile saldırı
Semra daha sonra yaşanan ikinci saldırıya dair de şunları aktardı: “Biz annemle birlikte araca bindik. Başka yoldan gittik ama orayı da kapatmışlardı. Ellerindeki telefonlara bakıyorlardı. Zaten bizim fotoğrafımızı, videomuzu, plakamızı çekmişlerdi. Demek ki onları telefonla atmışlar. Biz onları görünce yolu değiştirdik. Orman yolundan gitmek istedik. Bir süre sonra gittik. Orada da başka bir grup vardı. Hepsi silahlıydı. Bize doğru gelirken başka yola girdik 3-4 araba takip etti bizi. Eski arabalar ve doblo araba vardı arkamızda. 3 yolu da kapatmışlardı. Durduk. Bizi araçtan indirdiler. Soru sormadan vurmaya başladılar. Kardeşimi ve arkadaşını da dövmeye başladılar. Yalvardık. Saçlarımızı çektiler, Acımasızca vurdular. Vurmak için birbirini itiyorlardı. 50-60 kişiydiler. Ellerinde tırpanlar, bıçaklar, uzun namlulu silahlar vardı.
Tecavüz ve ölüm tehdidi
Üçüncü girdiğimiz yolda 15-20 araç vardı, çift yönlü Tire yolunu araçla kapatmışlardı. Bize şiddet uygularken video da aldılar. ‘Teröristleri nasıl dövüyoruz onlara ders olsun. Bizim bölgemize giremeyeceklerini bilmiyor musunuz’ dediler. Kardeşim kan kustuktan sonra üzerine attım kendimi daha fazla dövemesinler diye. Uzun namlulu silah tuttular kafama. Yanındaki ‘vurma cezası var’ dedi. Sonra omuzuma silahla vurdu. Telefonlarımızı kırdılar. Annemi çantasının sapıyla boğmaya çalıştılar. Bizi tecavüzle, öldürmekle tehdit ettiler, cinsiyetçi hakaretler ettiler. ‘Teröristin ne işi var’ dediler. Babam kalp hastası olduğu için aradan kaçıp bir çukura sığındı. En son kardeşim ve arkadaşımı ayağıyla kontrol ettiler öldü sandılar ve bıraktılar. Zaten niyetleri öldürmekti. Bize ‘ölünüzü alın’ dediler bırakıp gittiler.”
Jandarma ‘bizim bölgemiz değil’ dedi
Tire yolu üzerinde KADES uygulamasını kullandıklarını, KADES’in yeri tespit edemediğini belirten Semra, jandarmaya yönlendirildiğini ifade etti. Semra “Oysa baktık İncirliova Jandarma Karakolu 5 kilometre uzakta görünüyordu. Aradık jandarmayı bize ‘orası bizim bölgemiz değil’ dedi. Dedik 50-60 kişi saldırıyor bize ama jandarma biz bir şey yapamayız KADES’e bakın dedi. Oysa orası jandarma alanı. Jandarmanın yeri” ifadelerini kullandı.
Jandarma hastaneye geldi
Daha sonra hastaneye gittiklerini anlatan Semra, bu sırada jandarmanın geldiğini ve saldıranlar hakkında şikayetçi olduklarını ifade etti. Darp raporu da aldıklarını aktaran Semra, “Jandarmaya neden gelmediklerini sorduk. Jandarma ‘o siz miydiniz’ dedi sonra da ekiplerin uyuşturucu olayı için çıktıklarını diğer ekiplerin de bulunmadığını, oranın kendi bölgesi olmadığını söyledi. Ama başka karakolu da aramadılar. Neden aramadınız dediğimde cevap vermediler” dedi.
‘Hepsinin yüzünü hatırlıyorum’
Darp esnasında hiçbir aracın dönüp bakmadığını ve duran araçlara kolluğu çağırmalarını söyledikleri halde çağırmadıklarını dile getiren Semra, “Hepsinin yüzünü hatırlıyorum çünkü gözlerine bakarak konuştum. İçerinde özellikle tecavüzle tehdit edeni hiç unutmayacağım. Tek hatamız onların bölgesinde Kürt olarak ev satın almak. Bize ‘Öldürüyoruz bitmiyorsunuz, bir de buraya geliyorsunuz. Sen artık geldin çıkışın yok geldiysen cesedini alacaksın’ dediler. Kardeşime üç kez silah dayadılar, annem önüne geçti göğsüne dayadı. Eliyle silahı itti silah ayağının dibinde patladı” şeklinde yaşananları anlattı.