İZMİR - Şırnak ve ilçelerinde yaşanan ekolojik yıkıma dikkat çekmek için TJA, DBP ve HDP ile sivil toplum örgütlerinin yaptığı ortak açıklamada, 17 Eylül’de Cizre’de yapılacak eyleme katılım çağrısında bulunuldu. 

 

Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, bölge kentlerinde yaşanan ağaç kıyımına dikkat çekmek için İzmir Karşıyaka İskele karşısında basın açıklaması gerçekleştirdi. “Savaşın yıkımına, doğanın talanına karşı duralım” yazılı pankartın açıldığı açıklamada, “Akbelen’den Cudi’ye mücadele büyüyor”, “Şırnak’taki ağaçlar rant kapısı değildir”, “Havana, suyuna, toprağına sahip çıkacağız”, “Her ağaca tek tek sahip çıkacağız”, “Ormanlar canımız, canımızı vermeyiz” ve “Toprağıma, suyuma, ormanıma dokunma” sloganları atıldı. Sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerinde söz aldığı açıklamada basın metnini katılanlar adına HDP İzmir İl yönetiminden Meltem Işık okudu. 

 

‘Ekolojik yıkım savaş siyasetinin ürünüdür’

 

Ülkenin her yerinde yaşanan ekolojik talanın tüm canlıların yaşam alanlarını yok ettiğini, yurttaşları göçe zorladığını söyleyen Meltem, “Ekolojik talan, savaş politikalarından bağımsız değildir. Yakılan ormanlar, kesilen ağaçlarla bölge çölleştirilip, insanların tarım yapmasının önüne geçilerek, zorunlu göçe sebebiyet vermektedir. Bölge illerinde, özellikle son yıllarda güvenlik gerekçesiyle kalekollar inşa etmek için ormanlar yakılmaktadır. Tüm bunlar savaş siyasetinin ürünüdür” dedi. 

 

‘Talan kimlere rant sağlıyor?’

 

Söndürülemeyen orman yangınları ve ağaç katliamlarının, bölgenin ekosistemine geri dönüşü mümkün olmayan zararlar verdiğini kaydeden Meltem, Şırnak’ın Besta, Cudi ve Gabar bölgelerinde iki yılı aşkın bir süredir büyük bir doğa talanı yapıldığına dikkat çekti. Sistematik olarak devam eden orman yangınlarıyla ekosistemin yok edildiğini, kesilen ağaçların satılarak ranta dönüştürüldüğünü belirten Meltem, “Şırnak’ta uzun süredir ağaç katliamı yapılmakta ve yapılmaya devam etmektedir. Yürütülen bu ağaç ve doğa talanı, tüm canlıların yaşamını tehdit etmekte ve bölgeyi kurak bir araziye dönüştürmektedir. Kesilen ağaçlar, kimler tarafından kesiliyor? Kimler bu işten rant sağlıyor?” diye sordu. 

Meltem son olarak, ülke genelinde yaşanan eko-kırıma karşı birlikte mücadeleyi örmek gerektiğini vurgulayarak, 17 Eylül’de Cizre’de  yapılacak eyleme katılım çağrısında bulundu. 

 

‘Ormanlar korunmalı’

 

Ardından söz alan İzmir Yeşil Gelecek Derneği adına Hüseyin Çağlar, Akkuyu’da yine bir orman yangını yaşandığını, Türkiye’de her yıl bir bir ormanların  yakılarak yok edildiğini söyledi. Yangınların enerji yatırımları, güvenlik gibi gerekçeler gösterilerek yakıldığını ifade eden Hüseyin, “Biliyoruz ki iklim krizi yaşanıyor. Krize karşı ormanlar korunması gereken ve karbon salınımını yutanlardır. Ağaçlar korunmalıdır. İktidar, ekolojik yıkımla karşı karşıya bırakılıyor. Kalekol yapılma gerekçesiyle orman kırımları gerçekleştiriliyor ve yakılan alanlar sermaye gruplarına peş keş çekiliyor” diye konuştu. 

 

Ekolojik yıkıma karşı birlik çağrısı 

 

İzmir Yaşam Alanları adına konuşan Ahmet Kaya ise Türkiye’nin bir zamanlar kendine yeten bir ülke iken ekolojik bozulmayla karşı karşıya kaldığını kaydetti. Ahmet, “Ekolojik yıkıma karşı birlik içinde olmalıyız. Birlik olursak gençlerimizin yarınlara dair umutları olur. Biz sahip çıkmazsak nasıl umut olacağız. Ormanlar rant için yakılıyor. Eko-sistemi korumak için isyan ediyoruz” diyerek dayanışma çağrısında bulundu. 

 

‘Dernekler yüzünü bölgeye çevirmeli’

 

İzmir Dersim Derneği adına konuşan Aslan Sultan da, doğanın da insanların da talandan yorulduğuna işaret ederek sermayenin talan saldırısında bulunduğunu ifade etti. Dersim’de son çıkan yangında 330 hektar alanın katledildiğini ve  yanan alanların ihalesinin yapıldığını dile getiren Aslan, “Ormanları dayanışma ile bugüne getirdik. Ormanlar bizim hafızamız, bütün demokratik dernekler, yüzünü o tarafa dönmeli. Nasıl buralarda ormanlara sahip çıkılıyorsa oraya da sahip çıkılmalı. Orası, buranın devamı. Orman ağaçtan ibaret değil, börtü böcek de ölüyor, insanlar da ölüyor” sözlerini kullandı. 

 

Açıklama, sloganlarla sona erdi.