Mahkeme Helin Şen’i katleden polisin tutuklanmasını ölçülü bulmadı
- 17:20 6 Eylül 2022
- Hukuk
DİYARBAKIR - 12 yaşındaki Helin Hasret Şen’i “kasten öldürmekten” yargılanan fail polis Abdullah Ercan’ın duruşmasında mahkeme heyeti, failin tutuklanmasını ölçülü bulmadı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde, ekmek almaya giden Helin Hasret Şen’i Kobra tipi zırhlı araçtan ateş açarak katleden polis Abdullah Ercan’ın “kasten öldürmek” suçundan yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuksuz yargılanan fail polis duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, Helin’in annesi Nazmiye, babası Ekrem Şen ile avukatları Abdullah Zeytun, Yakup Güven ve Ömer Sansarkan duruşma salonunda hazır bulundu.
Dosya hakkında görüş bildiren savcı, dosyadaki eksik hususların tamamlanmasını talep etti.
‘Kızım toprak altında’
Davanın ilk celsesinde Adli Tıp Kurumu’ndan istenen raporun henüz gönderilmediği görüldü. Helin’in babası Ekrem Şen, “Benim kızım 8 yıldır toprak altında. Katil henüz hapse girmemiş. Ben sanığın tutuklanmasını istiyorum” dedi. Annesi Nazmiye Şen de, “Sanığın derhal tutuklanıp görevinden alınmasını istiyorum” sözlerine yer verdi.
‘Davada cezasızlık hakim’
Ailenin avukatı Abdullah Zeytun, önceki celse tevsii tahkikat talebinde bulunduklarına, bu taleplerinin kabul edilmediğine işaret ederek, sanığın tutuklanmasını gerektirecek çok sayıda delil olduğunun altını çizdi. Abdullah, “Helin’in annesi ile olay yerindeki tanıkların ifadeleri, kamera kayıtları, sanığın savunmalarının aksini gösteren emniyet tutanakları, soruşturma aşamasında delillerin kasıtlı olarak toplanmaması, soruşturmanın 4 yıl bilinçli olarak yapılmaması, failin kamu görevlisi olması ve soruşturma işlemini yapan kişilerle sanığın aynı birimde olması, bunun kovuşturma birimlerince bilinmesine rağmen hiçbir tedbirin alınmamasının, sanığın tutuklanmasına yetecek deliller olduğunu” vurguladı.
Soruşturmanın “terör” suçlarıyla yetkili savcı tarafından yürütüldüğünü hatırlatan Abdullah, “mağdurun Kürt olması ve ‘potansiyel suçlu’ olarak lanse edilmesi nedeniyle soruşturmanın titiz yürütülmediğini” ifade etti. Helin’in soruşturmasında adli ve idari olarak hukuka uygun bir işlem yapılmadığına işaret eden Abdullah, davada cezasızlık yaklaşımının hakim olduğunu söyledi.
‘Cezasızlık ilkesinin başında yargı geliyor’
Failin kolluk olmadığı başka bir olayda öldürme olayı yaşansaydı failin tutuklanmasına hemen karar verileceğini kaydeden Abdullah, şunları dile getirdi: “Türkiye’deki kolluğun karıştığı ölüm ve şiddet olaylarının birçoğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı ve AİHM bu konuda ihlal kararı verdi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi cezasızlıkla sonuçlanan dosyalar hakkında bilgi istedi. Helin dosyasında AİHM’in Türkiye’yi mahkûm ettiği ihlallerin tümü mevcuttur. Fail kamu görevlisi olması nedeniyle bir takım istisnai hususlara tabi tutuldu. Buna göre sanığın tutuklanması talebinde bulunuyoruz.”
‘Adil olduğu hususunda şüpheliyiz’
Helin’in ailesinin avukatlarından Yakup Güven de Kürtlere karşı “failin kamu görevlisi” olduğu suçlarda cezasızlık politikasının sistematik bir hal aldığının altını çizerek, bu tür durumlarda ya failin beraatına ya da herhangi bir mahkûmiyet sonucu doğurmayacak hafif cezalara hükmedildiğini belirtti. Yakup, “Sivil toplum örgütlerinin verilerine göre, zırhlı araç kazalarının neredeyse yüzde 100’ünün Kürt illerinde gerçekleştiği, bu olayların hiçbirinde mahkemelerin cezaya hükmetmediği görülüyor. 90’lı yıllarda da yaşanan faili meçhul cinayetlerde durum aynıydı. Cezasızlıkla sonuçlanan binlerce olayı incelediğimizde durumun tesadüf olmadığı kanaatine varıyoruz. Adli bir olayda, bir magandanın açtığı ateşle, istemediği halde birinin hayatını kaybetmesi durumunda çoğu kez tutuklama kararı verilir. Bu dosyada olay günü kameralar önünde sürekli insan sirkülasyonunun olduğu bir sokakta, insanların yaşamlarını tehlikeye sokan ve sonucunda müvekkil Helin’in ölümüne sebebiyet veren sanığın halen tutuklanmamış olması, bu yargılamanın hakkaniyetli ve adil olduğu hususunda tarafımızca şüphe oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.
Yakup ayrıca olayın gerçekleştiği sokaktaki yurttaşların, tanık sıfatıyla dinlenmesini ve sanık hakkında tutuklanma kararı verilmesini talep etti.
Failin avukatı ise Helin’in karşı yönden açılan ateşle vurulduğunu savunarak, müvekkilinin tutuklanması talebinin reddedilmesini ve duruşmalardan vareste tutulmasını istedi.
Mahkeme heyeti, ATK’de bulunan dosyanın akıbetinin sorulmasına, Helin’in katledildiği sokaktakilerin tanık olarak dinlenmesi talebinin daha önce reddedildiği ve yeniden karar kurulmasına yer olmadığına, fail Abdullah Ercan’ın tutuklanmasının ölçülü olmayacağına karar vererek duruşmayı 15 Aralık’a erteledi.
Duruşma sonrası adliye çıkışında açıklama yapan Helin’in ailesi ve avukatları, failin tutuklanmamasına tepki gösterdi.
‘Adalet mücadelesini sonuna kadar devam ettireceğiz’
Açıklamada konuşan Avukat Abdullah Zeytun, duruşmada yaşananları aktararak yargıçların ve tüm adli personelin failleri koruma amaçlı hareket ettiğine değindi. Adil ve hakkaniyetli işlemlerin yapılmadığını ifade eden Abdullah, konu katledilen sivil Kürtler olunca hukuksuzluğun devam ettiğini ve İHD, hak savunucuları ve ailesi olarak mücadelelerine devam edeceklerine dikkat çekti.
Ardından konuşan Nazime Şen ise, 7 yıldır adalet mücadelesi verdiklerini, tüm deliller ortadayken failin tutuklanmadığını kaydetti. Nazime, adalet mücadelesine sonuna kadar devam edeceklerinin mesajını verdi.