VAN - Van’da polislerce darp edilerek ölümle tehdit edilen gazeteciler, İHD Van Şubesine  başvurarak yaptıkları açıklamada, ilgili polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Gazeteciler, “Hakikatin ortaya çıkması için seve seve bedel ödemeye hazırız” dedi. 

 

Van'da Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingi sonrası yapılan yürüyüşü takip eden ve polislerce ölümle tehdit edilen gazeteciler, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi'ne başvurarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, polis tehdidine maruz kalan gazeteciler ve temsilcileri katıldı. 

 

Açıklamada konuşan İHD avukatı Jiyan Özkaplan, tehdit edilen gazetecilerin derneklerine başvurduğunu, başvuru ile birlikte yaşanan olayın takipçisi olacaklarını söyledi. 

 

'Ölüm tehdidine maruz bırakıldılar'

 

Ardından söz alan gazeteci Adnan Bilen, meslektaşlarına yönelik saldırıların sadece 1 Eylül mitingi ile sınırlı olmadığını, gazetecilere yönelik şiddet dozajının her geçen gün arttığını ifade etti. OHAL ile birlikte gazetecilerin hiçbir basın açıklamasından sorunsuz bir şekilde dönmediğine dikkat çeken Adnan, birçok gazetecinin basın açıklamalarını takip etmesinin engellendiğine işaret etti. 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingi sonrası gazeteci arkadaşlarının haber takibi sırasında birçok hak ihlali ile karşılaştığını dile getiren Adnan, "Bir kente herhangi bir olay oluyorsa gazeteci arkadaşlarımız, bu olayları takip etmek zorundadır. Gazeteci, olayın olduğu yerdedi, orada olmak durumundadır. Gazeteciler eğer o kentte yaşanan olayı çekmiyorsa, kendilerini sorgulamak zorundadır. 1 Eylül'de gazeteci arkadaşımız Mesut Bağcı, polislerce yere yatırılarak darp edilip, makinası kırılmıştı. Zelal Tunç, Berivan Kutlu ve Elfazi Toral arkadaşlarımız ise polisin 'sizi vururum kimse sizi bulamaz' şeklinde ölüm tehdidine maruz bırakılmıştır" dedi. 

 

'Birçok gazeteci darp edilerek gözaltına alındı'

 

Gazetecilere yönelik artan ihlallerin "cezasızlık polikalarından" kaynaklandığını vurgulayan Adnan, "Polislerin şiddei cezasızlık poltiikası ile sonuçlanması nedeniyle gazetecilere dönük saldırılar katmerleşerek devam ediyor. Bu sadece Van'la değil, İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve birçok kentte gazetecilerin polislerce darp edilerek gözaltına alındığını görebiliyoruz. Ama herkes bilsin ki bizler her zaman gerçeğin ortaya çıkması için bedel vermeye hazırız. Bizler daha önce de çok bedeller ödedik. Bundan sonra da gerçeğin ortaya çıkması için seve seve bedel vermekten çekinmeyeceğiz" diye kaydetti. 

 

Van Valisi ve yetkili kurumlara seslenen Adnan son olarak, “Gazetecilere yönelik şiddet politikalarına artık son verin” diye ekledi. 

 

'Kabul edilemez'

 

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Van Temsilcisi Sevim Çiçek ise, görevleri başında iken gazetecilerin polislerce darp edilip tehdit edilmesinin, işkence ve kötü muameleye maruz bırakılmalarının kabul edilemez olduğunu söyledi. Gazetecileri tehdit edip darp eden polislere seslenen Sevim, "Sizler suç işlediğinizin farkındasınız. Neye dayanarak böyle bir şiddeti uyguluyorsunuz ve bu şiddeti mazur görmüyorsunuz" sözlerini kullandı. 

 

'Bu zihniyeti mahkum edeceğiz'

 

Son olarak söz alan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi Eşsözcüsü Medeni Gür, özgür basın emekçilerinin hedef haline gelmesinin sebebinin hakikatlerinin açığa çıkmasının engellenmesi olduğunu söyledi. Yaşanan şiddet ve tehdit olayının takipçisi olacaklarını ifade eden Medeni, “İşkence olayının bu kadar açık şekilde yapacak kadar pervasızlaşan zihniyeti mahkum edeceğimizi belirtmek istiyoruz” dedi.