Ayşe Acar Başaran: Kapımızı çalanlara bu fotoğrafları gösterelim!
- 12:30 4 Eylül 2022
- Güncel
DİYARBAKIR - Semra Güzel’in tutuklanmasının protesto edildiği açıklamada konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Kürt düşmanlığının söz konusu dönemde binlerce fotoğrafının olduğunu belirterek, “Halkımıza sesleniyorum bu fotoğrafları unutmayalım. Kapımızı çalanlara bu fotoğrafları gösterelim” dedi.
Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde kentte bulunan Sivil Toplum Kuruluşları(STK) Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in tutuklanmasını protesto etti. Kayapınar ilçesinde bulunan Rojava Parkı’nda gerçekleştirilen açıklamada “Semra Güzel vîna gel e, hûn nikarin sere me bitewinin” pankartı açılırken, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Açar Başaran ve HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, DAKAP üyeleri ve çok sayıda kişi açıklamaya katıldı.
“Semra Güzel vîna gele” sloganlarıyla başlayan açıklamada basın metnini kitle adına DAKAP Sözcüsü Kıymet Yıldız okudu.
‘Kürt sorunun çözümsüzlüğünde ısrar edilmekte’
Kumpasla Semra Güzel’in özgürlüğünün gasp edildiğini belirten Kıymet, iktidarın her defasında yeni bir saldırı ile yaşanan krizin üstünü örtmek istediğini söyledi. Bu politikaların amacına ulaşamayacağını belirten Kıymet “Her türlü yolsuzluğa, hırsızlığa bulaşmış kişiler bu ülkede elini kolunu sallayarak suç işlemeye devam ederken Semra vekilimizi hedef gösterenler Kürt meselesinin çözümsüzlüğünde ısrar etmektedir. Kürt halkının, kadınların yaşadığı ortak acıyı yok saymaktır. Semra Güzel hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmış, yandaş medya tarafından yalan haberlerle kadınlara olan düşmanlıklarını bir kez vurgulamışlardır. Bu Kadın iradesine saldırı olduğu gibi siyasette kadın görmeye tahammül edememektir” dedi.
‘Bu yöntem Kürt kadınlarına her alanda uygulanmak istiyor’
Semra Güzel’in hastaneye ve adliyeye götürülme aşamasında polisin işkence, kötü muamele ve hakaretlerine maruz kaldığını hatırlatan Kıymet, “Kadın siyasetçilere ve özellikle Kürt kadın aktivistlere yönelik baskı ve yıldırma politikasının süreklileştiği aşikardır. Kuşkusuz bu yöntem kamusal, siyasal ve bireysel her alanda; kadınlara, kadın mücadelesine, demokrasiye ve insan haklarına yönelik baskının yansıması olarak, kadın mücadelesine de darbe vurulmak ve sindirilmek istenmektedir. Geçmişten günümüze kadar ısrarla erkek egemen sisteme karşı mücadele yürüten tüm kadınlara; özellikle Kürt kadınlara yönelik kamu otoriteleri tarafından ciddi bir baskı, işkence ve kötü muamele söz konusudur” diye konuştu.
‘Semra Güzel irademizdir’
“Sistematikleşen kadın düşmanlığı tahakkümünü; Semra Güzel’e yapılan muameleden, Aysel Tuğluk, Sevil Rojbin Çetin, Ayşe Gökhan, Leyla Güven, çalışma yürüten bir çok kadın ve yerine kayyum atanan seçilmiş belediye Eşbaşkanlarından tanıyoruz” diyen Kıymet, Semra Güzel’e karşı işlenen suçlarım Diyarbakır halkı başta olmak üzere, kadın iradesine yönelik bir saldırı olduğunun altını çizdi. Kıymet, “Her defasında kadın düşmanlığını tescilleyen erkek iktidar şunu çok iyi bilsin ki biz kadınlar yılmayacağız. Semra Güzel halkın, kadınların iradesidir!” diyerek sözlerini sonlandırdı.
‘Politikalardan bağımsız ele alınamaz’
Ardından konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, AKP-MHP ittifakının Kürt ve kadın düşmanlığı üzerinden kendi iktidarını uzatmaya çalıştığını ifade etti. Ayşe “2015 yılından bu yana Kürt sorununda demokratik çözüm yol ve yöntemlerden vazgeçilmiş ve tekrar tekrar denenmiş tarihsel olarak başarısızlık İle sonuçlanmış inkar, imha ve asimilasyon politikaları ile Kürt halkına boyun eğdirilmeye çalışılıyor. Belediyelere atanan kayyumlarla, siyasetçilerin tutuklanmasıyla, kentlerin yakılıp yıkılmasına kadar Kürtleri yok sayan bir iktidar ile karşı karşıyayız. O süreçten bu güne belediyelerimize iki defa kayyım atandı. Bu kentte birçok vekilimizin dokunulmazlığı kaldırıldı. Musa Farisoğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi ve daha sonra Semra Güzel’in vekilliğin düşürülmesi tüm bu politikalardan bağımsız ele alınamaz” dedi.
Ayşe Acar Başaran’dan Süleyman Soylu’ya: Aynaya bak
“Semra Güzel’e karşı başlatılan linç kampanyası ile toplumda bir algı yaratıldı” diyen Ayşe,“Başlatılan linç kampanyasının aktörleri aynıydı. Yandaş basın ve suç işleri bakanı. Bu hırsızlık, yolsuzluk yapanlar, kadın katilleri, katillerin suç işleri bakanı ile bir fotoğrafları var. Sedat Peker’in ağzına sakız olmuş bir suç işleri bakanından bahsediyoruz, kendisi her türlü suça batmış. Pul pul dökülen iktidar bizi yargılamaya çalışıyor, ancak başaramayacaksınız. Ancak bakıyoruz suç işleri bakanının yüzü de kızarmıyor, partimizi hedef almaya devam ediyor. Bir aynaya bak. Suçlu, suç örgütü, çürümüşlük arıyorsan aynaya bak. Enselenmesi gereken biri varsa o da sensin suç işleri bakanı” diye konuştu.
‘Kürt düşmanlığı fotoğraflarını unutmayalım’
“Bu dönemi Kürt düşmanlığı üzerinden sürdürebileceklerini düşündüklerini ifade eden Ayşe, “Semra Güzel’in başını eğmeye çalıştılar ancak başaramadılar. Semra arkadaşımız utanılacak bir şey yapmadı. Kürt düşmanlığının binlerce fotoğrafını sıralayabiliriz. Örneğin geçen gün bir babanın eline torba içerisinde oğlunun kemikleri verildi. Belediyeye atanan kayyumlar, kadın mücadelesi yürüten Ayşe Gökkan’a 30 yıl ceza verilmesi, Aysel Tuğluk’un tahliye edilmemesi.. Kürt düşmanlığımım fotoğrafıdır. Halkımıza sesleniyorum bu fotoğrafları unutmayalım. Kapımızı çalanlara bu fotoğrafları gösterelim" dedi.
‘Hesap soracağız’
Devranın böyle dönmeyeceğini söyleyen Ayşe, son olarak şunları söyledi: “Zulümle abad olunmadı. Kürt halkı ve kadınlar dün baş eğmedi bugün de eğmez. Ant olsun ki bu iktidara hesap soracağız. İktidar mutlaka ama mutlaka hesap verecektir. Bu utanç Türkiye demokrasisinin utancıdır. Tepki göstermeyenler de bu utancın bir parçasıdır. Semra hala parlamentoda bir vekildir ve bu fotoğrafa ses çıkarmayan Meclis'in utancıdır. Arkadaşımız görevinin başına dönecektir. Semra Güzel’in dediği gibi ‘baş eğmeye çalıştılar, eğmedim’ diyoruz. Semra bu halkın iradesidir.”
Açıklama, “Jin jiyan azadî”, “Semra Güzel irademizdir”, “Semra Güzel vîna gele” sloganları ve alkışlarla son buldu.
Urfa
Urfa’da HDP İl Örgütü öncülüğünde Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde yapılan protestoya, milletvekilleri Ayşe Sürücü ve Ömer Öcalan, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kentte bulunan demokratik kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. HDP Urfa İl Örgütü binasından açıklamanın yapıldığı alana "Hin jiyan azadî", "HDP halktır, halk burada" sloganlarıyla yürüyüş gerçekleştiren kitle, “Semra Güzel halkın vekili, kadınların iradesidir" yazılı pankart açtı.
Açıklamada konuşan HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Semra Güzel'in baş eğmediğini belirterek, yaşananların İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun talimatıyla yapıldığını söyledi. Ayşe "Semra Güzel kadınların iradesidir. Bizim başımız dik. O bu halkın direnişçi kadınlarından biridir. Sonuna kadar bu sisteme karşı mücadele etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Ağrı
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde HDP İlçe Örgütü önünde açıklama yapıldı. “Vekilime dokunma” pankartının açıldığı eylemde konuşan HDP yöneticisi Suat Yiğit, “Eğdirmeye çalıştığınız onurlu başın direnişi karşısında kaybedeceksiniz. Yüz yıl öncede Şeyh Sait ve Seyit Rıza'ya yapmaya çalıştınız. 40 yıldır bu ittihatçı geleneği sürdürüyorlar. Bizler darp edilen önderler, teşhir edilen naaşlar, ters kelepçelenmiş politik temsilciler gördük ama daha baş eğenine rastlamadık" dedi.
Çanakkale
HDP Çanakkale İl Örgütü de basın toplantısıyla Semra Güzel’in tutuklanmasına tepki gösterdi. HDP Kadın Meclisi’nden Gönül Baklacı, Semra’nın tutuklanmasını senaryo olduğunu söyledi. Gönül, “İktidarın aparatlarının mafya ile boy boy fotoğraflarına, çetelerden rüşvet alanlara, bu çarkı oluşturanlara ve ülkeyi talan edenlere dokunulmazken, vekilimizin dokunulmazlığının kaldırılması iktidarın hangi zihniyetin ürünü olduğunun göstergesidir” ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarına tepki gösteren Gönül, “Biz, iktidarın haklı mücadelemizi gerilmek ve Türkiye toplumu üzerinde korkuyu egemen kılmak istediğini biliyoruz. Ama şu da unutulmasın: AKP-MHP faşist bloğu, Kürtler üzerinden oluşturduğu bu zulmün yol açtığı korku hiçbirimizin yüzünde ve gözünde görülmeyecektir. Geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de Kürt halkı özgürlük mücadelesinden bir adım geri adım atmayacaktır. Zulmünüze boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Sonuna kadar irademize sahip çıkıyoruz” diye kaydetti.