İSTANBUL - Hedef gösterildikten sonra hakkında soruşturma başlatılan HDP milletvekili Semra Güzel’in tutuklamasına tepki gösteren kadınlar, “Saldırılara karşı meclis kürsüsünde, sokakta her ortamda mücadelemiz sürecektir. İrademizdir ve arkasında duruyoruz”  ifadelerini kullandı. 

 

Hedef gösterildikten sonra dokunulmazlığı kaldırılan ve jet hızıyla hakkında soruşturma başlatılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, 2 Eylül’de İstanbul’da gözaltına alındı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun paylaşımlarının aksine İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü ortaya çıkan Semra, emniyete götürülürken iki polisin zorla başını eğmeye çalıştığı, saçını çekildiği ve ters kelepçe edildiği görüntüler basına servis edildi. Götürüldüğü emniyette saatler sonra avukatları ile görüşen Semra, bir günlük gözaltının ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne çıkarıldı. Burada da uzun bir bekleyişin ardından sonra Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na bağlanarak "örgüte üye olmak" suçlamasına karşı ifade verdi.

 

Savcılıkta ifade işlemlerinin bitmesinin ardından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilen Semra, Volkan Bora ile çekilen fotoğrafları öne sürülerek "örgüte üye olma" iddiasıyla tutuklanarak Silivri Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

 

Semra’nın linç edilmesi, gözaltına alındıktan sonra şiddete uğraması ve verilen tutuklama kararına kadınlar tepki gösterdi.

 

‘Semra irademizdir’

 

HDP İstanbul İl Örgütlenme Eşsözcüsü Besra İşsever, iktidarın, ülkenin sıkışmış gündeminden odağı farklı alanlara çekmeye çalıştığını söyledi. Besra, “Semra Güzel halkın iradesiyle seçilmiş bir kadın vekilimizdir. Kürt kadın hareketi için hala vekilliğini koruyor. İrademizdir ve arkasında duruyoruz. Her halükarda biz Semra vekilimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu kadın mücadelesinin önemli olduğunun ve her milletvekilimizin halkın iradesiyle seçildiğinin farkındayız arkasında durmaya devam edeceğiz” dedi.

 

‘Karar siyasi ve politiktir’

 

Devletin, HDP milletvekilleri üzerinden bir oyun oynadığını söyleyen HDP PM üyesi Aylin Hacaloğlu, bu oyunun kadın vekiller üzerinden daha da derinleştiğini vurguladı. Aylin, “Hırsızın, uğursuzun, katilin, uyuşturucuda ismi geçen kişiler halen Meclis’te dolanırken, vekilimizin böylesi bir iddia ile gözaltına alınması hicap verici. Semra vekilimiz yüzde 60 üzerinde oyla Diyarbakır’da seçilmiş halkın vekilidir. Saliha Aydeniz için de benzer bir yaklaşımı gözlemliyoruz. Semra vekili çözüm sürecindeki bir fotoğrafı ile bu noktaya getirmeleri, bunu bildikleri halde şimdi kullanmaları tamamen siyasi ve politik bir davranıştır” sözlerine dikkat çekti.

 

‘İktidarın sonunu kadınlar getirecek’

 

Kadının söz kurmasını, kamusal alanda olmasını istemeyen ve bu konuda sürekli saldırı halinde olan bir iktidarın varlığına dikkat çeken Aylin, “Bu iktidarın sonunu kadınlar getirecek. Kadınlar sözünü kurmaya devam edecek, itaat etmeyecek, yılmayacak. Semra vekil irademizdir. Kendisi ile dayanışma içerisindeyiz. Bu düzen bir gün yıkılacak. Hepimiz bir arada olacağız buna inancımız sonsuz” ifadelerini kullandı.

 

‘Leylalardan Semralara uzanan zorbalık’

 

Kürt kadın siyasetçilerin üzerinde sürdürülen politikaların geçmişten bugüne değişmediğine işaret eden Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Tuğba Uluğ, “Leylalardan Semralara kadar gelinen süreçte Kürt kadınına yapılan bu tutum, bu zorbalık hep vardı” dedi. Semra Güzel’in halkın iradesi olduğu gerçeğinin göz ardı edildiğini belirten Tuğba, “Erk zihniyeti ve siyasetinin Kürt siyaseti yapmakta olan kadın arkadaşların üzerinde uyguladığı bir şiddet biçimidir. Ve bunu kabul etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz. Süleyman Soylu'nun gerçekleştirdiği demokrasiye, hukuka, anayasaya ve hakkımız olan özlük haklarımıza bir saldırıdır” vurgusu yaptı. Süleyman Soylu’nun paylaşımını “halkı kin ve öfkeye sürükleme” olarak yorumlayan Tuğba, “Bunu bir kere daha Semra Güzel nezdinde gördük. Bu tutum Kürt kadın siyasetçilere karşı oluşturulmaya çalıştığı bir kaos ortamıdır. Yazdıklarının yalan olduğu da ortaya çıktı. Vekilimiz İstanbul’da ikamet ediyordu. Avukatlar aracılığıyla zaten bu bildirdi. Yapmaya çalıştığı bu kaos ortamını bir tık daha artırmak istedi. Kürt siyasetinde bir zemin bırakmamak için herkesi hedef göstermeye çalışıyor” şeklinde konuştu.

 

Sahiplenme çağrısı

 

Semra’ya yapılanların bütün kadın siyasetçilere dönük olduğunun altını çizen Tuğba, “Bize yapılanlar bir dönem sonra onlara da dokunacak. Ve biz bu noktada tüm kadın kurumlarından bir sahiplenme bekliyoruz. Semra Güzel özelinde tüm kadın arkadaşlara yapılanların, kendilerine yapılıyormuş gibi görmelerini ve bu şekilde de bir sahiplenmelerini talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi.  

 

Kadın düşmanlığı

 

HDP Kadın Meclisi ve PM üyesi Semiha Şahin de Semra’nın başından beri maruz kaldığı durumların sorunlu olduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Halkların gerçeği olan bir fotoğraf üzerinden dokunulmazlığının kaldırılma meselesi AKP-MHP faşist rejiminin Kürt sorunu ile nasıl ilişkilendiğini tespit etmek gerekiyor. Son dönemde yolsuzluk, rüşvet ve bir çok alanda bürokratların vekillerin dahil olduğu bir çok suç unsuru varken bir fotoğraf gösterilerek bir Kürt kadın siyasetçi hedef alındı. Baştan itibaren rejimin yapmış olduğu kirli propaganda siyasetini dün bir kere daha yaşamış olduk. Bu şekilde lanse edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Vekilimiz İstanbul sınırları içerisinde gözaltına alınmasına rağmen ‘Ülke dışına çıkarken sınırdan alındı’ gibi bir manipülatif haber yapılmıştır. Servis edilmiş biçimleri veya Soylu’nun söylemleri bir Kürt kadın düşmanlığının tescilidir aynı zamanda. Bu yöntemi kendi siyasi bekalarının sürdürmelerinin bir yöntemi olarak da kullanıyorlar.”

 

‘Mücadelemiz sürecek’

 

Yapılanların Kürt sorununa yaklaşımın bir tezahürü olduğuna dikkat çeken Semiha, “Bir Kürt’ün cenazesini bir torbada verilmesi, tutsak annelerinin demokratik hakları olan yaptıkları eyleme karşı tablosunda uygulanalar bir faşizmdir. Ne parlamento ne de demokrasinin hukuk tartışmalarının yapılmayacağı bir ortama gelinmiştir. Bir Kürt, kadın vekil olmasından kaynaklı bu saldırılar yapılıyor. Saldırıları bir bütünlüklü olarak değerlendirmek gerekiyor. Şu anda HDP’nin izlemiş olduğu çizgi sadece Kürt halkının da talepleri değil, tüm ezilenlerin problemini ele alan bir programa sahip. Yeni yaşam ufkunu dile getiren bir partidir. Bu şekilde yalnızlaştırmak, suçlu bir pozisyona düşürmek, halkın desteğinin zayıflatmak istiyorlar. Ama böyle bir şeyin oluşması mümkün değil. Çünkü şu anda ezilen tüm haklar nasıl bir yöntem ve hukuksuzları içerisinde olduğunun farkında. Saldırılara karşı Meclis kürsüsünde, sokakta her ortamda mücadelemiz sürecektir” diye konuştu.