Havin Pel

 

HABER MERKEZİ - DAİŞ üyelerini, çocuk ve kadın katillerini, istismar ve tecavüz faillerini cezasız bırakan, kelepçe takma ihtiyacı bile hissetmeyen polisi bunları yaparken, erkek hassasiyetini önemseyen medyası, bir halkın iradesi olan Semra Güzel’in başını eğmeye çalışıyor. Semra Güzel baş eğmedi, eğdiremediler.

 

HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'e yönelik, iktidar medyası tarafından 2014 yılında PKK'li Volkan Bora ile çekildiği fotoğrafları servis edilerek, linç operasyonu başlatılmıştı. Semra hakkında hazırlanan iki fezleke nedeniyle dokunulmazlığın kaldırılması görüşmeleri 20 Ocak’ta başlamıştı. Karma Komisyon’da Semra’nın dokunulmazlığının kaldırılması gündemli görüşmelerde, AKP, MHP, CHP ve İYİ Parti’nin oylarıyla dokunulmazlığın kaldırılması kararı alınmıştı. Ve son olarak da 1 Mart’ta Genel Kurul’da yapılan oylama sonucu Semra’nın dokunulmazlığı kaldırılmıştı.

 

Evet, Semra’nın dokunulmazlığının kaldırılması yine CHP’nin de önemli bir katkısıyla oldu. Zamanında HDP’li onlarca vekilin dokunulmazlığının kaldırılmasının ve tutuklanmalarının önünü açan oylamada da el kaldıran ve daha sonrasında bunun için “üzüldüklerini” söyleyen CHP’liler. 

 

HDP’lilere dönük baskıları burada sayfalarca yazmaya gerek yok. Meclis’e girdikleri günden bu yana vekilinden üyesine, aşçısından oy veren yurttaşına kadar herkes baskı ve tehdit altında. Ya tutuklanıyor ya işkenceye maruz bırakılıyor. Şu ana kadar onlarca vekilin dokunulmazlığı kaldırıldı ve onlarcası cezaevinde. 2 Eylül’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun tweetiyle öğrendi herkes Semra Güzel’in de gözaltına alındığını. Hiçbir basında yer almadan bu bilgi önce bir bakandan yayıldı. Ardından iktidara yakınlığıyla bilinen onlarca haber sitesi, televizyon, ajans bir vekil değil de, DAİŞ üyesi yakalanmış gibi “salya akıtarak” paylaştı bu haberi. Gerçi pardon, bu medya hiçbir DAİŞ üyesinin yakalanmasını bu kadar zevk alarak, keyifle haber yapmadı. 

 

Halkın iradesi tutsak edildi 

 

Sadece DAİŞ üyesi de değil. Ülkede onlarca kadın ve çocuk katili, taciz ve tecavüz faili elini kolunu sallayarak dolaşırken, kadın katillerinin bakanlarla boy boy fotoğrafları ortaya çıkarken, gözaltına alındıklarında kelepçe dahi takılmazken halkın iradesi tutsak edildi. 

 

Semra Güzel’in servis edilen fotoğrafları üzerinden başlayan linç kampanyası ilk kez tanık olduğumuz bir şey değildi. Daha önce de onlarca kadın siyasetçi iktidar ve yanlıları tarafından hedef alınmış, linç kampanyasına maruz bırakılmıştı. Semra Güzel de o kadınlardan biriydi. İktidara ve yanlılarına göre hiçbir meşruiyeti olmayan ama milyonlarca yurttaşın oyuyla Meclis’te yer alan HDP’ye ve özelde de kadın politikalarına düşmanlığı bu şekilde çıkıyordu önümüze. 

 

Savcılığa çıkarılmadan ana akımdan alınan tutuklama kararı

 

Semra’nın gözaltına alınması anından cezaevine götürüldüğü ana kadar her şey ince düşünülmüş ve öncesinden planlanmıştı belli ki… Öyle ki henüz savcılığa bile sevk edilmediği halde havuz medya Semra Güzel’in tutuklandığını yazıp, çizdi. Emniyete ve hastaneye götürüldüğü anlara ait “trol” hesaplardan ve havuz medyadan paylaşılan görüntülerde Semra’ya dönük şiddet, baskı dikkat çekerken, iki kadın polisin Semra’nın başını eğmeye çalışıp ama iki kişi olmalarına rağmen o başı eğmeyi başaramamaları Kürt kadınların, kadın siyasetçilerin, halkın iradesinin başının eğilemeyeceğini bir kez daha gösterdi. Elbette havuz medya bunu zevk alarak paylaştı ama onların görmediği, anlamayacağı bir şey vardı o görüntülerde: Dik duruş.

 

Baş eğmedi 

 

Evet, Semra tüm bu mizansene karşı, yaratılmak istenen algıya karşı dik durdu ve böyle cevap verdi yandaş medyaya. Seyid Rıza darağacında “Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim bu bana dert oldu ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim bu da size dert olsun” demiş ya. Semra’nın baş eğmemesi de tüm bu mizansenin içinde yer alanlara dert olacaktır.