VAN - Binlerin akın ettiği 1 Eylül Dünya Barış Günü mitinginde taleplerini dile getiren kadınlar, barışın sağlanması için “PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı” vurgusunu yaptı.

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit politikaları tüm cezaevlerinde ağır hak ihlalleriyle hissedilirken, yükselen savaş ve çatışma ortamına karşı dün binlerin katılımıyla Musa Anter Barış Park’ında düzenlenen 1 Eylül Dünya Barış Günü mitinginde “onurlu bir barış” için mücadelenin büyütülmesi mesajı verildi. Tecridin insanlık dışı bir muamele olduğunu dile getiren kadınlar ise düzenledikleri yürüyüşte taşıdıkları “Hilweşandina tecrîde avakirina bingeha jiyana azad e” yazılı  pankartlarla tecridi protesto etti. 

 

‘Tecride karşı Kürt halkı birleşmeli’

 

Alandan bir an olsun dinmeyen barış taleplerini en çok kadınlar dillendirdi. Miting alanında mikrofon uzattığımız kadınlardan Dilan Turgut, “Önderliğimizin özgürlüğünü istiyoruz. Hasta tutsaklar özgür kalmalı. Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı tüm Kürt halkı tepki göstermeli. Evimizde oturarak hiçbir şey değişmez. Tüm halk barış talebi için ayağa kalkmalı. Cezaevlerinden her gün cenaze alıyoruz. Artık çocuklarımızın cenazelerini almak istemiyoruz. AKP diz çökmemizi, itaat etmemizi bekliyor, ancak hiçbir koşulda bizler diz çökmeyeceğiz” dedi.

 

‘Ne olursa olsun önderliğimizin arkasındayız’

 

Hazal Erol isimli yurttaş da, “Ne olursa olsun bizler önderliğimizin arkasındayız. Çocuklarımıza yönelik baskıyı lanetliyorum” ifadelerini kullanarak baskıya karşı Kürt halkının birliğinin büyütülmesi gerektiğine işaret etti. 

 

‘Çocuklarımızı torbalarda teslim ediyorlar’

 

“Bir damla kanımız dahi kalsa önderliğimizin yolundayız” diyen Ayşe Şakar, “Savaş istemiyoruz, barış olsun. Ölüm olsun istemiyoruz. Çocuklarımızı torbalara koyarak teslim ediyorlar. Bu bir işkencedir. Biz bu işkenceyi kabul etmiyoruz. Her alanda mücadelemiz sürecek” dedi.

 

‘Barış Kürt birliğiyle mümkün’

 

Fatma Yılmaz ise, “Zindanların kapılarını açın. Abdullah Öcalan’ı serbest bırakılmasını istiyoruz. Barış istiyoruz. Barışın sağlanması için Kürtlerin birlik olmasından geçer. Savaş istemiyoruz. Artık yeter!” sözleriyle tepki gösterdi.