MARDİN / HAKKARİ - Mardin Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde 1 Eylül dolayısıyla yapılan yürüyüşte, savaşın durması ve barışın sağlanması çağrısı yapılırken, Hakkari’de düzenlenen buluşmada Barış Anneleri beyaz tülbentlerini Zap suyuna bıraktı.  

 

Mardin Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Mardin'in Kızıltepe ilçesinde yürüyüş gerçekleştirdi. Kızıltepe Eğitim Sen Şubesi önünde bir araya gelen platform üyeleri ve barış talep eden yüzlerce kişi buradan Öğretmenler Evi'ne kadar "Bijî Aştî", "Bijî Berxwedana Zindanan" ve "jin, jiyan, azadî"  sloganları ve zılgıtlarla yürüdü.  

Öğretmenler Evi önünde bir araya gelen kitle, burada basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada "Şer talan e, aştî aramî ye", "Onurlu barış yoksa, büyük direniş var", "Savaş kaybettirir, barış kazandırır", "Li hembet şer têbikoşe, welatê xwe rizgar bike" dövizleri taşınırken , "Li hember şer serî rake, jiyana azad ava bike" ve "Şer mirin e, Aştî jiyane Aştiyê biparêze" pankartı açıldı. 

 

'Savaş dün Avrupa'daydı bugün Rojava ve Başur'da'

 

Açıklamayı okuyan KESK Dönem Sözcüsü Mehmet Emin Özel, 1 Eylül’ün tarihçesini anımsatarak "Aradan 83 yıl geçti. Savaş dün Polonya ve tüm Avrupa’daydı, bugün başta Rojava ve Başur olmak üzere dünyanın birçok yerinde irili ufaklı çatışmalarla devam ediyor. Adeta adı konmamış bir 3. Dünya Savaşı  Kürdistan merkezli olarak  yaşanıyor. Emperyalistler arası paylaşım savaşları nedeniyle insanlık ve doğa bir kez daha büyük bir kırımla karşı karşıya. AKP-MHP faşizminin ülkede ve ortadoğuda uygulamak istediği soykırım politikaları Şırnak başta olmak üzere bir çok yerde uyguladığı doğa katliamı ile katledilen insanların bedenlerinin çuvallar içinde ailelerine gönderilmesi, bölgede çeteler eliyle kanlı bir savaş ortamını oluşturmak istemekte" dedi. 

 

'Barışa olan ihtiyaç kendini hissettiriyor'

 

Halklara, uyuşturucu fuhuş ve benzeri özel savaş politikalarıyla kültürel bir soykırımın dayatıldığını dile getiren Mehmen Emin, "Gelinen aşamada ülkemizin en temel sorun alanlarının başında emek, barış ve demokrasi karşıtı milliyetçi, şoven, faşizan politika ve uygulamalar gelmektedir. Dolayısıyla ülkemizde, bölgemizde ve dünyada barışa olan ihtiyaç tüm yakıcılığı ile her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor" diye konuştu. 

 

Açıklama, "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" ve "Bijî Berxwedana Zindanan" sloganlarıyla son buldu. 

 

Hakkari

 

Hakkari’de Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Zap suyuna beyaz tülbentler bıraktıktan sonra kent merkezinde basın açıklaması gerçekleştirdi. Etkinliğe, Hakkari Barış Anneleri Meclisi,  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari İl Örgütü, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Hakkari Şubeler Platformu, Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK), Türkiye Mimarlar Mühendisler Odalar Birliği (TMMOB) Hakkari Şubesi, Hakkari Esnaf Odalar Birliği (HESOB), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Hakkari Şube üyelerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. 

 

 Beyaz tülbentli eylem 

 

Etkinlik, kente 10 kilometre uzaklıkta bulunan Depin bölgesinde akan Zap suyunun kenarında düzenlendi. Burada konuşan Eğitim Sen Hakkari Şube Başkanı Murat Balıkesir, barışın ve umudun simgesi olan beyaz tülbentleri suya bırakacaklarını söyledi. Ardından Barış Anneleri öncülüğünde tülbentler suyun kenarında bulunan ağaçlara asıldı. Bu sırada sık sık “Yaşasın barış”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” ve “Bijî aşitî” sloganları atıldı. 

 

‘Roboski katliamının faillerinin yargılanması barışı getirecek

 

Emek ve Demokrasi Güçleri daha sonra İHD Hakkari Şube binası önünde bir araya geldi. Burada konuşan İHD Yönetim Kurulu üyesi Sibel Çapraz, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki halkların yaşanan yoksulluğa ve korku politikasına karşı özgürlük, eşitlik, barış ve adalet istemlerini tekrarladıklarını söyledi. Sibel devamında, “Kürdistan topraklarında, kendi alanları içerisinde katledilen yurttaşlarımızın faillerinin yargılanması, bölgede yaşanan ekolojik sorunlara erken müdahale edilmesi, sayısı bin 500’ü geçen hasta mahpuslar için özgürlük taleplerimizin yerine getirilmesi ve cezaevlerindeki tecridin sonlanması, iktidar ve iktidar tekelinde olan siyasi partilerin ve kolluk kuvvetlerinin Kürt halkına olan nefret söylemlerinin doğurmuş olduğu hak ihlallerinin son bulması ve Roboski’de katledilen yurttaşlarımızın faillerinin yargılanması, bu coğrafyaya barışı getirecektir” diye konuştu.  

 

'Barışı haykırmaya devam edeceğiz'

 

Sibel son olarak, “Bizler hak savunucuları olarak bir kez daha barışı haykırmaya devam edeceğiz” dedi

 

.