Yüzler İstanbul’dan seslendi: Özgür basınla birlikte yürüyeceğiz

  • 19:43 28 Ağustos 2022
  • Güncel
İSTANBUL - MKM’nin, tutuklu 16 gazeteci ve özgür basınla dayanışmak amacıyla gerçekleştirdiği dayanışma gecesinde buluşan siyasetçisinden emekçisine yüzlerce kişi, hakikati halka ulaştırmaktan asla vazgeçmeyen özgür basınla daima birlikte yürüyecekleri mesajını verdi.
 
Mezopotamya Kültür Merkezi’nin (MKM), Diyarbakır'da tutuklanan 16 gazeteci ve özgür basınla dayanışmak amacıyla, Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde gerçekleştireceği dayanışma gecesi büyük bir coşku ile başladı. Yoğun ilgi ve katılım gösterilen etkinliğe çok sayıda gazeteci, hak savunucuları, siyasetçiler, milletvekilleri, hukukçular, kadın örgütü temsilcileri, emekçiler, Sivil Toplum Örgütleri (STÖ), sanatçılar, Barış Anneleri İnsiyatifi üyeleri, gençler ve kadınlar ile birlikte 7’den 70’e çok sayıda kişi katıldı. 
 
Özgür basın için bir arada
 
Özgür basın şehitlerini anmak için bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan etkinlik, gazetecilerin mücadelelerini anlatan Kürtçe ve Türkçe okunan şiir ile devam etti. Ardından özgür basının mücadelesine ilişkin hazırlanan sinevizyon gösterimi izlendi. Gösterim dakikalarca salondaki katılımcılar tarafından alkışlandı. Daha sonra Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan ajansımızın Haber Müdürü Safiye Alağaş’ın mesajı okundu. Safiye, mesajında şunları iletti: Bu geceye öncülük eden başta Mezopotamya Kültür Merkezi olmak üzere tüm meslektaşlarımı ve bu gece bizi yalnız bırakmayan dostlarımızı en içten sevgilerimle selamlıyorum. Bildiğiniz gibi iki buçuk ayı aşkın bir süredir 15 arkadaşımla beraber tutsak ediliyoruz. Bize dayatılan tutsaklık bizim şahsımızda aslında halklara dayatılan bir tutsaklıktır.
 
Kürt özgür kadın basını biat etmedi!
 
Bu ülkenin sanatçısı, işçisi, siyasetçisi, gazetecisi, kadını, çocuğu kısacası biat etmeyen herkes bugün iktidarın ana hedefi haline gelmiş bulunuyor. Bizlerin hedef alınması kuşkusuz derinden bir mesaj da içeriyor. Özellikle Türkiye’nin tek kadın haber ajansı olma özelliği taşıyan JİNNEWS’e dönük bu saldırı, bir yıldırmayı da amaç ediniyor. Bugün belki biz içerideyiz ama meslektaşlarımız yollarına devam ediyor ve kadınların seslerini, direnişlerini kamuoyuna duyuruyor. Bizler Musa Anter’lerden, Gurbetelli Ersöz’lerden, Nujiyan Erhan’lardan, Deniz Fırat’lardan ve daha nice özgür basın şehidinden devraldığımız kalemleri biran olsun elimizden düşürmedik ve düşürmeyeceğiz. Buradan bir kez daha söylemek istiyoruz. Kürt özgür kadın basını bugüne kadar biat etmedi, boyun eğmedi, kalemini yere düşürmedi. Bu yolu bedel ödeyerek açan basın şehitlerine, cezaevinde bulunan arkadaşlarımıza selam olsun. Bizler er ya da geç dışarıda sizler ile buluşacağız. Hakikatin açığa çıkması engellenemeyecek. Özgür yarınlarda buluşmak dileğiyle. Sevgi ve selamlarımla…”
 
Tarih hakikate tanıklık etti…
 
Ardından sahneye çıkan Teatra Jîyana Nû üyesi Rugeş Kırıcı ise açılış konuşmasını yaparak gecenin anlam ve önemine değindi. Hakikati arayan sanat yolculuklarında her zaman özgür basınla yan yana olduklarını söyleyen Rugeş, “Bir kez daha teşekkür ediyoruz, onlar bizim şarkılarımızı stranlarımızı tiyatrolarımızı halka ulaştırdılar. Böyle karanlık zamanlarda bir araya gelmek, birlikte yürümek bizi çaresizlikten kurtarıyor. Tarihte hakikatin izini sürmenin bedeli her zaman ağır olmuştur. Bedelleri ne olursa olsun, bir kameranın ve fotoğraf makinesinin toplum hafızasına kaydettiği bir görüntü ve tek bir haberle o hakikatin karanlığa gömülmesini engelleyen gazetecilere de şahitlik etti tarih. Hakikatin izini süren gazetecilere bir kez daha selam olsun” şeklinde konuştu.
 
‘Apê Musa’nın çocukları yazmaya devam ediyor’
 
Apê Musa gibi heybesini hakikatle dolduran gazetecilerin bitmediğini ve bitmeyeceğini de vurgulayan Rugeş, “Apê Musa’nın çocukları büyüdü ve yazmaya devam edecekler. Hakikat bir yerde hep bekler. Hakikat Apê Musa’nın, Ferhat Tepe’nin, Metin Göktepe’nin, Hrant Dink’in vurulduğu yerde, sokakta beklemektedir. Hakikat Kemal Kurkut’un düştüğü yerde beklemektedir. Gerçekleri ulaştıranlara bir kez daha selam olsun” sözleriyle tüm özgür basın emekçilerini selamladı.
 
Gazeteciler için şarkılar söylendi
 
Ardından sahne alan Bandista grubunun seslendirdiği coşkulu şarkılar, yoğun ilgi gördü. Bandista, “özgürlük” temalı şarkıların yanı sıra mücadele yürüten kesimlere ve gözaltında kaybedilen yakınlarını arayan Arjantin ve Cumartesi Annelerine dair şarkılar da seslendirdi.  Bandista’nın kadınlara dair seslendirdiği şarkılar esnasında ise sık sık, “Jin Jiyan Azadi” ve “Özgür basın susturulamaz”, “Yaşasın devrim mücadelemiz” sloganları atıldı.
 
‘Hala anlamadınız mı devam ediyoruz, edeceğiz’
 
Daha sonra konuşma yapan gazeteci Hüseyin Aykol ise tüm bu baskı politikalarına karşı 33 yıldır sayısı 50’yi geçen gazeteler çıkardıklarını anımsattı. Hüseyin, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Aynı gazetelerle devam etmek isterdik ama onlar kapattı, bombaladı, biz yenilerini kurduk. Devleti anlamıyorum, aynı şeyleri yapıyor ve değişik sonuçlar alacağını sanıyor. 20’ye yakın arkadaşımız gözaltına alındı, 16’sı içeride. Ciddi bir yumruk yedik ama devrildik mi? Hayır. Ajanslarımız, televizyonlarımız, gazetelerimiz devam etti. Siz bunu daha önce de yaptınız, 46 arkadaşımız gözaltına alınmıştı. KCK basın davası hala devam ediyor. Ama ne oldu, biz yine devam ettik. Aynı gün, aynı saatte üç binamızı bombaladınız, diğer gün gazetemizi çıkardık. Hala anlamadınız mı, biz devam ediyoruz, edeceğiz.”
 
‘Sayın Abdullah Öcalan ile röportaj yaptık’
 
33 yıldır bir kez olsun boyun eğmeden hakikati yazdıklarını belirten Hüseyin, “Esas olay şu ki, biz son 40 yılda Kürt halkının neredeyse 40 yıllık ulusal ve toplumsal yürüyüşüne tanıklık eden gazetecileriz. Ve biz o kadar şanslıyız ki kimle röportaj yapabildik biliyor musunuz? Sayın Abdullah Öcalan ile. Benim sadece 63 tane dosyam var. Siz iyi ki varsınız, bizler de sizlere borcumuzu ödemeye devam edeceğiz” dedi. Hüseyin’in konuşması dakikalarca alkışlanırken, sık sık da “Biji serok Apo”, “Şehid namirin” sloganları salonda yankılandı.
 
Sanatçılardan dayanışma mesajları
 
İnci Hekimoğlu, Nesrin Nas, Eren Keskin, Onur Hamzaoğlu ve Akın Birdal’ın dayanışma gecesi için gönderdiği mesajların okunmasının ardından Suavi, Şanar Yurdatapan, Kawa, Dicle Anter, Tülin Özen ve Hüsnü Arkan’ın görüntülerinden oluşan dayanışma videosu izlendi.
 
Serdar Altan: Dimdik ayaktayız
 
Dicle Fırat Gaceteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan da geceye tutuklu bulunduğu Diyarbakır Cezaevi'nden mesaj gönderdi. Serdar'ın mesajı şu şekilde: 
 
Öncelikle hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyoruz.
 
Böylesi anlamda etkinliğin organizasyonunda emeği geçen herkesi canı gönülden kutluyoruz.
 
Bilindiği gibi iki buçuk ayı aşkın süredir özgürlüğümüzden mahrum bırakıldık ve çok sevdiğimiz habercilik alanından koparıldık. Buradaki amaç elbette ki hakikat arayışında olan bizleri bu amacımızdan alıkoymak, yalanın perdesini yıkmayı kendine şiar edinmiş bizleri sizlerden kopartmaktı. Ayrıca temel hedeflerden biri de halkın haber alma hakkını engellemekti. Elbette bu bir ilk değil yakın tarihimiz bu engel çabalarıyla doludur. Ancak bu yollu girişimlerin tamamı başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Her yönelimde Özgür Basın daha da büyümüş bu baskıları savuşturmuştur. Şimdi bir kez daha benzer bir yönelimle Özgür Basını hedefe koymuşlardır ancak bu girişimleri de başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Bizle belki zindanda dört duvar arasındayız ancak Özgür Basın geleneği dimdik ayaktadır. Bu uğurda gerekirse canını ortaya koyarak çalışan onlarca, yüzlerce basın emekçisi bu bayrağı yere düşürmedi ve düşürmeyecek. 
 
Bizler bundan sonrası için özgür düşüncelerimizle yazmaya, çizmeye, söylemeye, anlatmaya devam edeceğiz. 
 
Bir kez daha sizleri saygıyla selamlıyor başarılar diliyoruz.
 
Etkinlik, Koma Aryen ve Kadir Çat’ın coşkulu müzik dinletisinin ardından zılgıtlar, alkışlar ve “Özgür basın susturulamaz” sloganı ile sona erdi.