DTK: Halkların özgürlük yürüyüşü yeni zaferler ile taçlanacak

  • 12:11 24 Aralık 2018
  • Siyaset
DİYARBAKIR - ABD'nin Kuzey ve Doğu Suriye'den çekilme kararının sürpriz olmadığını ve halkların direnişi sonucu DAİŞ'in bitme noktasına geldiğinin altını çizen DTK, Türkiye ve ABD ortaklığı ile alınan bu kararın Kürt halkını tasfiye etmeye yönelik olduğunu fakat halkaların yeni zaferler elde edeceğinden kimsenin kuşkusu olmaması gerektiğini vurguladı. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırı hazırlıkları ve yaşanan gelişmelere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Ortadoğu'nun 2011 yılından bu yana uluslararası devletlerin ve yerel güçlerin halklara karşı geliştirdiği savaşa sahne olduğu belirtilen açıklamada, yüzbinlerce insanın yaşamını yitirdiği, milyonlarca insanın başka ülkelere göç etmek zorunda kaldığı, şehirler, kasabalar ve köylerin yakılıp yıkıldığı büyük insanlık suçlarının işlendiğinin altı çizildi. 
 
'DAİŞ emperyal güçlerin halkların mücadelesini bastırmak için kullandıkları projeydi' 
 
Açıklamada Ortadoğu'da ortaya çıkarılan DAİŞ için "Emperyalist ve sömürgeci güçlerin Ortadoğu halklarını boğazlamak için örgütleyip sahaya sürdükleri DAİŞ terör örgütü, bu kanlı savaşın görünen ve lanetlenen yüzüydü. Ama gerçek anlamda, emperyal ve sömürgeci güçlerin halkların ulusal-demokratik mücadelelerini bastırmakta kullandıkları bir projeydi" denildi. 
 
'Halkların direnişi ile DAİŞ bitme aşamasına getirildi'
 
DAİŞ'in ortaya çıktığı andan itibaren Kürt coğrafyasını hedef almasının bu proje ile bağlantılı olduğu belirtilen açıklamada, "DAİŞ terör çetesi, işgal ettiği topraklarda palazlandıkça ve güç devşirdikçe, kanlı ve vahşi terörünü tüm dünyaya taşıdı ve uluslararası toplum için de büyük bir tehdit unsuru haline geldi. Ancak, uluslararası toplumun, koalisyon ülkelerinin ve Ortadoğu'daki tüm güçlerin bizzat tanıklığında, DAİŞ terör çetesini yenilgiye uğratmak ve Demokratik bir Suriye'yi oluşturmak amacıyla SDG çatısı altında bir araya gelen Kürtler ve Araplar başta olmak üzere Suriye'nin bütün halkları destansı bir direniş ve mücadele yürüttüler. Bu mücadelenin sonucundadır ki, DAİŞ terör çetesine büyük darbeler vuruldu ve bitme aşamasına getirildi" ifadelerine yer verildi. 
 
'Esas belirleyici güç YPG ve YPJ'
 
Koalisyon ülkelerinin Demokratik Suriye Güçleri'ne (QSD) verdiği siyasi, askeri ve lojistik desteğe de dikkat çekilen açıklamada, "Ortadoğu halkları ve uluslararası toplum, DAİŞ terör çetesinin yaşadığı yenilgilerin ve bitme aşamasına gelmesini sağlayan esas belirleyici gücün; Rojava halkının bağrından çıkan YPG-YPJ güçlerinin ilerici ve demokratik Arap toplumunun da desteğini alarak, kendi özgücüne dayalı olarak yürüttüğü mücadele olduğunu çok iyi bilmektedir" diye belirtildi.  
 
'ABD'nin çekilme kararının siyasal ve askeri sonuçları olacak'
 
ABD'nin Kuzey Suriye'den geri çekilme kararına da işaret edilen açıklamada, bu kararın halkta hayal kırıklığı yaratmadığının da altı çizildi. Açıklamanın devamında ABD'nin geri çekilme kararına ilişkin şunlar belirtildi: 
 
"70'li yıllarda, Güney Kürdistan referandumunda, Kerkük'kün Haşdi Şabi teröristleri tarafından işgal edilmesinde vb. önemli olay ve süreçlerde ABD yönetimleri her zaman tercihini Kürt halkının aleyhinde kullanmıştır. Elbette ki, ABD'nin geri çekilme kararı, Ortadoğu'daki dengeleri etkileyecek, sömürgeci güçlerin Rojava halkı başta olmak üzere, Demokratik bir Suriye talebiyle mücadele eden Arap halkına karşı daha saldırgan ve işgalci bir politika yürütmede cesaretlendirici etki yapacaktır.
 
En önemlisi de, yenilgiye uğratılan DAİŞ çetesinin yeniden toparlanmasına, güç devşirmesine ve palazlanmasına hizmet edeceği unutulmamalıdır. Bu durum sadece, Kürtler ve Arap toplumları için değil , topyekün bir insanlık için de tehdit oluşturacaktır. Sonuç olarak; ABD'nin Suriye'den geri çekilme kararının, siyasal ve askeri sonuçları olacaktır. Türkiye başta olmak üzere, bölge sömürgeci devletlerinin Rojava'yı işgal etme planlarının hayata geçirilmesi gündeme gelebilecek ve tüm Suriye'yi daha kanlı bir savaş bataklığına sokma riskini taşıyacaktır."
 
'Yeni Kobanê destanları olacak'
 
Açıklamada, ABD başkanı Donald Trump'un geri çekilme kararını, Tayyip Erdoğan'la yaptığı yeni pazarlıklar sonucunda aldığının aşikar olduğu vurgulanarak, Suriye'nin kaderinin Suriye'de yaşayan halklar ve inanç grupları başta olmak üzere Suriye toplumu tarafından belirlenmesinin en doğrusu olduğu belirtildi. Kuzey ve Doğu Suriye halklarının yürüttüğü mücadelelerinin haklı ve meşru olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: 
 
"Rojava halkının, dört parça Kürdistan'daki halkımızın da desteği ve uluslararası demokratik toplumun duyarlılığı ve dayanışması ile özgürlük yürüyüşünü zaferle taçlandıracağından, yeni Kobanê destanları yazacağından kimsenin kuşkusu olmamalıdır. ABD başkanı Trump'un aldığı Suriye'den geri çekilme kararı, dört parça Kürdistan'daki bütün Kürdistani siyasi partileri, kurumları ve şahsiyetleri Ulusal Birlik konusunda harekete geçirmelidir. Çünkü bu karar, Rojava halkı şahsında, hangi parçada olursa olsun, Kürdistan halkının bir statü sahibi olmasını engellemeye, halkımızın ulusal-demokratik taleplerini bastırmayı ve tasfiye etmeyi amaçlamaktadır."
 
"Kuzey ve Doğu Suriye halkları ile dayanışalım'
 
Açıklamanın sonunda Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası kamuoyuna insanlığı DAİŞ belasından kurtaran Kuzey ve Doğu Suriye halkları ile dayanışma içinde olma çağrısı yapılarak, Türkiye'nin saldırı hazırlıklarına da karşı durmaya davet edildi.