ABD'nin kararı yeni değil: Kürtleri statüsüz bırakmak düne göre çok daha zor

  • 09:01 23 Aralık 2018
  • Siyaset
Safiye Alağaş
 
İSTANBUL - ABD’nin Suriye’den çekilme kararının yeni olmadığını ve bunun ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Helsinki görüşmelerinde sağladıkları mutabakattan bağımsız olmadığını belirten EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, "Gelinen noktada Kürt halkını statüsüz bırakmak bugün, düne göre çok daha zorlaşmıştır. Burada esas olan halkların kardeşliğini, barışı, demokrasiyi ve özgürlükleri esas alan bir mücadele hattıdır" dedi.
 
31 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilecek yerel seçimlere doğu gidilirken, Türkiye’nin Şengal ve Maxmur kampına dönük saldırıları ile Kuzey ve Doğu Suriye yönelik operasyon tehditlerinin yanı sıra ABD’nin Suriye’den çekilme kararını Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan değerlendirdi. 
 
Selma, Suriye'nin en başından beri emperyalistlerin paylaşım kavgası ile güç ve pazar rekabetine dayanan çatışmaların odağında yer aldığını belirtti. Bu çatışma ve rekabet sürdüğü müddetçe dengelerin değişiminin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Selma, "Bir tarafta ABD, Rusya ve Avrupa ülkelerinin diğer yanda bu emperyalistlere yaslanan bölge devletlerinin müdahaleleri ile Suriye bu hale gelmiştir. ABD ile müttefikleri öncelikle Suriye'de Esad'ın gitmesini temel alan politikalarda ısrar etmişlerdi. IŞİD gibi cihatçı örgütlere dayanmada bir sakınca görmemişlerdir. Enerji dağıtım yolları ve İsrail için tehdit olmaya başlamasıyla cihatçı güçlere mesafe koyan ABD, Rusya'nın ve İran'ın devreye girmesi, IŞİD’in Kobanî'den püskürtülerek geriletilmesi gibi gelişmelerin neticesinde manevra yapabilmeyi becerdi. Ancak Türkiye en başından itibaren yanlış tercih olan Sünni İslam liderliğine dayanan 'yeni Osmanlıcı' politikalarında ısrar etmiş ve bu yanlışını hala da sürdürmektedir. Şimdi Arap ülkeleri de devreye girmiş durumda. Suriye üzerinden Ortadoğu coğrafyasında emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin hakimiyet alanları yeniden belirlenmekte. Güçler yeniden tahkim edilmektedir. Dolayısıyla dün düşman olan devletler bugün diplomatik ilişkilere girmekte. Dün birbirini devirmeye çalışan diktatörler bugün masa başında buluşmaktan geri durmamaktadır" dedi.  
 
‘ABD’nin çekilme kararı yeni değildir’
 
ABD'nin çekilme kararı aldığını ancak bu çekilmenin sınırlarını henüz bilmediklerinin altını çizen Selma, "Bölgeye güç tahkim etmek için gelmişken, öylesine çekilip gitmeyeceğine göre alternatif seçeneklerinin ve planlarının olacağı kuşku götürmez. Bunu henüz açık etmediler. Aslına bakarsanız burada hiç olmaması gerekenler bölgenin geleceğini belirlemeye çalışıyor. Erdoğan ve hükümeti bu karardan kendisine başarı çıkarsa da gerçek durum farklı elbette. Çekilme kararı yeni değildir. Trump ve Putin'in Helsinki görüşmelerinde sağladıkları mutabakattan bağımsız düşünülmemeli. Ayrıca 2 bin askerini çekiyor olması ABD'nin bölgeye müdahale etme kapasitesini zayıflatmaz. Müdahalesi, esas olarak hava operasyonlarına dayanıyor ve bölgede bunu gerçekleştirecek askeri gücü bulundurmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı. 
 
'AKP'nin safı tekellerin safı'
 
ABD'nin kendi tekellerinin çıkarlarına ve karlarına baktığını, Türkiye'nin Rusya ile 2 buçuk milyar Dolarlık S-400 füze anlaşmasının rahatsız ettiğini vurgulayan Selma, şimdi 3 buçuk milyar Dolarlık satışı yapmış olmanın karlılığını yaşadığını belirtti. Bu alışverişin salt ticari değil aynı zamanda ABD'nin Türkiye'yi kendi hattına çekme hesabının unsuru olarak ele alındığından politik sonuçları da barındırdığını dile getiren Selma, şunlara dikkat çekti: "Siyasi iktidarın temsil ettiği sınıfları düşünürsek, alan memnun satan memnun. Ekonomik krizin ortasında, bunca işsizlik ve yoksulluk halkı cendere altına alırken, yüzlerce işletme iflas ederken, esnaflar birer birer kepenk kapatma noktasına gelirken, kendi işçisine emekçisine açlık sınırında asgari ücreti, açlığı, yoksulluğu reva gören AKP iktidarı, tekellere milyarlarca dolarlık kaynak aktarmakta bir sakınca görmüyor. Çünkü AKP'nin safı tekellerin tarafı, varlık nedeni tekellerin çıkarıdır."
 
'Kürt halkının statüsü ABD ve Rusya'nın derdi değil'
 
Ne emperyalistler ne de bölge egemenlerinin halkların çıkarlarını düşünmediğine dikkat çeken Selma "Kürt halkının statüsü olmuş, olmamış ne ABD'nin ne Rusya'nın ne de diğerlerinin derdi değildir. Bölgede güç tahkimi ve birbirlerine üstünlük sağlamak için girdikleri ilişkilerin sınırı kendi çıkarlarının gerekliliklerine kadardır. Türkiye'nin Kürt sorununa yaklaşımı da zaten tanımama ve ezme hattında devam ediyor. Ancak gelinen noktada Kürt halkını statüsüz bırakmak bugün düne göre çok daha zorlaşmıştır. Burada esas olan emperyalizmin varlığına ve işbirlikçilerine karşı halkların kardeşliğini, haklarını ve dayanışmasını, barışı, demokrasi ve özgürlükleri esas alan bir mücadele hattıdır. Emek Partisi olarak ABD ve Rusya başta olmak üzere tüm emperyalist güçlerin bölgeden elini çekmesi, tüm üslerin kapatılması, Türkiye dahil bölge ülkelerinin de sınır dışında olan asker dahil tüm güçlerini geri çekmesi, her etnik yapıdan ve inançtan bölge halklarının kendi geleceğini kendilerinin belirlemesi gerektiğini savunuyor ve bu doğrultuda mücadele ediyoruz" diye belirtti.