VAN - AKP’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırı hazırlıklarının seçim yatırımı olduğunu belirten HDP’li Muazzez Orhan, “Ülkeyi hem ekonomik hem de siyasi olarak çıkmaza soktular. Bunun altından kalkamayacaklarının farkındalar. Artık Türkiye halklarına verecekleri bir vaat kalmadı. İktidarda kalmanın tek yolunu savaş politikalarında buluyorlar” dedi. 

 

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait savaş uçaklarının 13 Aralık akşamı Maxmur ve Şengal'e yönelik bombardımanında 1'i çocuk 7 sivil yaşamını yitirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Fırat’ın doğusuna operasyon yapacağız” açıklamasından sonra Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik de saldırı hazırlıkları başlatıldı. Demokratik ulus perspektifi ile yeni bir yaşamın tohumlarının atıldığı Kuzey ve Doğu Suriye’de ise halklar, Türkiye’nin saldırılarına karşı canlı kalkan eylemi başta olmak üzere özsavunma hazırlıkları yaparken, son olarak ABD, Suriye’deki askerlerini çekme kararı aldı. 

 

Son bir haftada yaşanan gelişmeleri değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan, Şengal’in Türkiye’ye yönelik herhangi bir saldırı ya da tehdidinin olmadığını hatırlatarak, Filistin'de sivillere yönelik saldırı ve yönelimleri eleştirerek siyasi propaganda malzemesi olarak kullanan AKP’nin bir kez daha sivilleri hedef aldığını vurguladı. 

 

'Operasyonlar soykırım politikasıdır'

 

Yine Maxmur'da da sivillere dönük operasyon gerçekleştirildiğini belirten Muazzez, “Bu saldırılar aslında seçim yatırımı olarak değerlendirilebilir. Milliyetçi ve şoven seçmenin oyu için oynanan bir politikadır. Bu operasyonlar, AKP'nin Kürtlere yönelik soykırım politikasıdır" ifadelerini kullandı.

 

Fırat'ın doğusuna yönelik planlanan operasyonun da yine Kürt halkının kazanımlarına karşı olduğuna vurgu yapan Muazzez, Efrin'de de aynı politikanın yürütüldüğünü söyledi. Muazzez, "Suriye'de yıllardır süren savaş nedeniyle binlerce sivil yaşamını yitirdi. Barbar DAİŞ çetesinin Suriye'de yaşayan tüm halklara yönelik bir saldırısı söz konusuydu. Türkiye ne yazık ki bu çetenin saldırılarına ses çıkarmazken ve kendine tehdit olarak görmezken Kuzey Suriye'de Kürtler öncülüğünde gerçekleşecek bir oluşumu kendisine tehdit olarak görüyor. Yıllardır komşuluk yaptığı halkları terörize eden bir yaklaşım mevcut" dedi.

 

'Ülkeyi çıkmazın içine soktular’ 

 

Fırat'ın doğusuna yapılacak operasyonların da Efrin’de olduğu gibi seçim yatırımı olduğunu dile getiren Muazzez, şöyle dedi: "AKP iktidarda kalabilmenin tek yolunu çatışmalı ortamda, savaş politikalarında, asker, polis ölümleri üzerinden faşist, şoven, milliyetçi duygulara hitap etmekte görüyor. Ülkeyi hem ekonomik hem de siyasi olarak çıkmaza soktular. Bunun altından kalkamayacaklarının farkındalar. Artık Türkiye halklarına verecekleri bir vaat kalmadı. ‘Ekonomiyi düzelteceğiz’ diyemiyorlar çünkü düzeltemiyorlar. ‘İşsizliği çözeceğiz’ diyorlar ancak çözemiyorlar. Bunun sonucunda da her dönem kendilerini bu çatışmalı süreçler üzerinden var etmeye çalışan bir politika yürütüyorlar. Bugün de çatışma ortamını derinleştirerek bir seçim süreci atlatmaya çalışıyorlar." 

 

‘Her görüşmede ciddi tavizler veriliyor’

 

İktidarın planları noktasında uluslararası güçlerle de temas halinde olduğunu, ABD ile füze alımı anlaşması gerçekleştirildiğini kaydeden Muazzez, "ABD askerlerinin Suriye'den geri çekilmesi söz konusu. Bunlar tamamıyla ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ kapsamında yapılan görüşmeler. İktidar bunların hiçbirini karşılıksız yapmıyor. Uluslararası güçlerle yaptığı her görüşmede ciddi tavizler veriliyor. Toplumun bunu görmesi ve farkında olması gerekiyor. İktidar, Suriye'nin kuzeyinde başta Kürt halkı olmak üzere tüm Suriye halklarının demokratik, özgür, özerk, bir arada, eşit bir şekilde yaşayabileceği bir oluşum varke, bölgeyi terörize ederek oranın bütünlüğünü bozan ve halkların iradesi dışında gerçekleşecek planların altına imza atıyor” diye konuştu. 

 

‘Kendi tabanlarında kayıp var’ 

 

İktidarın bir çıkmazın içinde olduğunu ve kendi tabanından da ciddi kayıpların olduğunu belirten Muazzez, “Bir halkı, bir siyasi iradeyi yok sayarak, tüm seçilmişleri tutsak ederek bu halkın iradesini teslim alamayacağının farkında. Bundandır ki zor aygıtlarını devreye koyuyor. Diktatöryal, tek adam rejimlerinde tarih boyunca hep böyle olmuştur. Zor aygıtını, devlet gücünü, silahı kullanarak halk iradesini teslim almaya çalışıyorlar. Yerel seçimlerde AKP iktidarının savaşçı politikaları, faşist, şoven çabalarının ve söylemlerinin kendileri açısından bir sonuca ulaşamayacağını, Kürt halkının tüm baskılara rağmen iradesini teslim etmeyeceğini biliyoruz. Leyla Güven başta olmak üzere tüm tutsak siyasetçilerimizin rehin tutulmasına ve Kürt halkının iradesinin gaspına bu seçimlerde de halk gereken cevabı verecektir" diye ekledi.