HDP'li vekiller açlık grevinde: Leyla'nın çığlığına bizler de ses olmaya çalışıyoruz

  • 09:08 6 Aralık 2018
  • Siyaset
İSTANBUL - HDP'li vekillerin 29 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven'in eylemini desteklemek amacıyla başlattıkları açlık grevinin üçüncü gününde olan HDP İstanbul milletvekillerinden Hüda Kaya, "Leyla Güven'in zindandan attığı çığlığa bizler de ses olmaya çalışıyoruz" derken, Dilşat Canbaz Kaya ise, "Siyasetçiler dışında özellikle mahalleden gelen halk ziyaretlerini iktidarın görmesi gerekiyor" dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için 28 gündür açlık grevinde bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven'in eylemini desteklemek amacıyla 3 günlük açlık grevine giren HDP'li milletvekillerinin eylemleri üçüncü gününde devam ediyor.  HDP İstanbul İl binasında yapılan eyleme, siyasi parti temsilcilerinin ve bileşenlerinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu da destek verdi. 
 
'Leyla Güven zindanlar içinde sesini çıkardı'
 
İstanbul'daki açlık grevi eyleminde yer alan HDP İstanbul milletvekillerinden Hüda Kaya, bu eylemle beraber, Leyla'nın eylemine destek ve onunla dayanışma içerisinde olduklarını söyledi. Hüda, "Bu eylemin amacını hepimiz çok iyi biliyoruz. Ancak önemle vurgulamamız gereken nokta şudur: Türkiye'nin hem politik hem ahlaki, ekonomik, sosyal, toplumsal anlamda her açıdan büyük bir çözülmeyi beklediği böyle bir dönemde yine bir kadın, Leyla Güven zindanlar içinde sesini çıkardı" dedi.
 
'Dalga dalga olan kadınların sesi bütün kadınları kuşatacak'
 
Açlık grevi eylemlerinin birçok kente yayıldığını kaydeden Hüda, "Leyla'nın önderlik ettiği bir hareketi bizler de destek verme boyutunda ona bir cevap vermeye çalışıyoruz. Onun zindanlardan attığı çığlığa bizler ses olmaya çalışıyoruz. Dalga dalga olan bu kadınların sesi ve çığlığı bütün kadınları da kuşatacak. Ezilenleri kuşatacak. Mazlumları, zindandakileri, gurbettekileri her alanda mücadele eden bütün kadınları ve halkımızı kuşatacak" diye konuştu. 
 
'Güzel günlere yine kadınlar öncülük edecek'
 
Yeni bir yaşamın nasıl kurulacağına kadınların öncülük yapacağını vurgulayan Hüda şunları kaydetti:  "Bu siyasette, dinde, inançta, insanlıkta ve vicdanda çürümenin her çeşidini bizlere gösteren bu günkü zihniyetin nasıl lime lime edildiğini ve kendilerinin darmadağın olup gittiklerini biz hepimiz göreceğiz. O günün yakın olduğuna bütün kalbimle inanıyorum. O göreceğimiz güzel günlerin öncülüğünü yine kadınlar yapacak.  
 
'Zulüm politikalarının sonunu getireceğiz'
 
Bu çığlıkları ortaya koyanlar ve çığlığa ses olanlar, çözümsüz halklara, emeğini alamayan emekçilere, feryadını duyuramayan kadınlara, geleceğini ön göremeyen gençlere, yarında nasıl bir yaşamla karşı karşıya geleceklerini bilemeyen çocuklarımıza öncülük eden kadınlar olacak. Hep birlikte daha da güçleneceğiz. Bu zihniyetin, bu zulüm politikalarının sonunu hep birlikte getireceğiz."
 
'Kadınlar gelişecek ve kadınlarla büyüyecek'
 
Gelecek dönemde hem Türkiye'de hem de yeryüzünde kadınların sesiyle bir evrim, dönüşüm, bir gelişim olacağının altını çizen Hüda, "Özgürlük dalgası kadınlarla gelişecek ve kadınlarla büyüyecek. Nasıl ki şu an her yanı eril zihniyet ve faşizan zihniyet Avrupa'sından Amerika'sına kadar kendini göstermeye başladıysa, bunlara karşı başlatılan dalgalar kadın öncülüğünde gelişmiştir. Gelişmeye de devam edecek" diye belirtti. 
 
Faşizan ve eril zihniyete karşı oluşturulan kadın mücadele biçimlerinin ve hareketlerin birer parçası olduklarını söyleyen Hüda,  "Üzerimize düşeni yapacağız ve hep birlikte sonuca ulaşacağız" dedi. 
 
'Tecrit hem Kürt hem de Türkiye halklarına yöneliktir'
 
Açlık grevi eyleminde yer alan HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya ise, bu grevin aynı zamanda bir dayanışma grevi olduğunu kaydetti. Dilşat, "Açlık grevimiz Sayın Abdullah Öcalan'a uygulan tecritten kaynaklı başladı. Ancak Sayın Öcalan şahsında başlatılan tecrit bütün Kürt halkına ve Türkiye halklarına bir tecrit uygulanıyor. Bu grev, Hakkâri milletvekilimiz Leyla Güven'in kendi iradesiyle süresiz-dönüşümsüz başlatmış olduğu bir grevdir" sözlerini kullandı. 
 
Dilşat devamında şunları dile getirdi: 
 
"Daha önce almış olduğumuz bir kararla il ve ilçelerimizdeki yöneticilerimiz ve MYK üyelerimiz bu görevi alacaktı. Ancak geçtiğimiz günlerde Mersin'de bir gözaltı süreci yaşadık. Açlık grevine bir gözaltı baskısı yapıldı. Bunun ardından milletvekilleri olarak bu grevi bizler gerçekleştireceğiz şeklinde karar aldık. Başta İstanbul'da üç bölge ve Kürdistan'da üç bölge olmak üzere toplam altı bölgede yapacaktık. Diyarbakır'da bir açlık grevi var, aynı şekilde Ankara'da Meclis'te eylem başladı. Yine Mersin'de ve Şırnak'ta devam ediyor. Bütün vekil arkadaşlarımız ile birlikte dayanışmayı sürdürüyoruz. Perşembe gününe kadar sürecek açlık grevi eylemimizden sonra genel merkezde yapılacak olan MYK toplantısından sonra açlık grevlerine yönelik netleşen yol haritamız belirlenmiş olacak."
 
'Dünden bu güne bizi yalnız bırakmadılar'
 
Eylem yönelik destek ziyaretlerine değinen Dilşat son olarak şöyle dedi: "Açlık grevi eylemimize dünden bu güne siyasi temsilcileri bizleri yalnız bırakmadılar. Bileşenlerimiz, ittifak güçlerimiz ve diğer siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları eylemimize ziyaretleriyle dayanışma içerisinde olduklarını gösterdiler. Bunlar dışında en çok dikkatimizi çeken ise Beyoğlu'na bağlı mahallelerden gelen insanlar oldu. Kadın, çocuk demeden ziyaretimize geldiler. Siyasetçiler dışında halkın tepkisi de çok güzel. Bu eylemin niçin gerçekleştiğini biliyorlar ve bizlerle dayanışma için ziyarete geldiler. Özellikle mahalleden gelen halk ziyaretlerini iktidarın görmesi gerekiyor."