Pervin Buldan: Bu seçim bizler açısından referandum niteliğindedir

  • 13:28 25 Kasım 2018
  • Siyaset
İSTANBUL- HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 5 bine yakın üyelerinin tutsak edildiği bir dönemde yeniden seçim sürecine girdiklerini kaydederek, bu seçim sürecinin kendileri açısından bir referandum niteliği taşıdığını ve seferberlik ruhuyla çalışmalara başlayacaklarının altını çizdi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgelerler Partisi (DBP) Arnavutköy ilçe örgütü 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin startını düzenledikleri kahvaltı ile verdi.  Düzenlenen programa HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP İlçe yöneticileri, DBP ilçe yöneticileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Pervin, kadınların mücadele içinde verdiği emeğin, ödediği bedelin çok anlamlı olduğunu belirtti. Kadına yönelik şiddetin politik olduğunu vurgulayan Pervin, eril zihniyetin kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesini sekteye uğratmaya çalışsa da kadınların hiçbir zaman eşitlik ve özgürlük mücadelesinden vazgeçmediğini vurguladı.
 
‘Eşitlik ve özgürlük sağlanana kadar mücadele sürecek’
 
Kadınların 8 Martlarda, Newrozlarda, seçimlerde, 25 Kasımlarda her zaman en ön saflarda yer aldığını aktaran Pervin, mücadelelerinin eşitlik ve özgürlük sağlanana kadar devam edeceğini ifade etti. Pervin, “Kadınlar her daim mücadelenin en ön saflarında yer aldı. Tıpkı Diyarbakır Cezaevi’nde bedenini açlığa yatıran Leyla Güven arkadaşımız gibi. Leyla Güven tam 18 gündür açlık grevini sürdürüyor. Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırmış tecride dikkat çekmek için bu grevi başlattı” dedi.
 
‘Sayın Abdullah Öcalan Kürt halkının kırmızı çizgisidir’
 
Pervin, İmralı’da tecrit içinde tecrit yaşatıldığının altını çizerek,  “Kendisi yaklaşık 3 buçuk yıldır avukatlarıyla, ailesiyle ve siyasi heyetlerle görüştürülmemekte, mektup, telefon hakkı engellenmekte, dışarıyla bağı koparılmaktadır. Sayın Öcalan’ın 3 yıllık barış ve mücadele sürecindeki rolü ve misyonu bu ülkenin geleceği açısından ne kadar önemliyse bugün bu tecridi uygulayanlar çok iyi bilmektedir ki Sayın Öcalan, bir halkın, Kürt halkının ‘kırmızı çizgimdir’ dediği bir şahsiyettir” diye konuştu.
 
‘Leyla Güven’in eylemini selamlıyoruz’
 
Tecridin insanlık suçu olduğunu dile getiren Pervin, bir insanın hiçbir şekilde yakınlarıyla görüştürülmemesini, izole edilmesini, cezaevinden sesinin dışarı çıkmasını engellemenin kabul edilemez olduğunu söyledi. Pervin, “Bizler bu ülkenin geleceği için, Türkiye’nin demokrasi ve barış mücadelesi için Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Bu vesileyle Sevgili Leyla Güven’i saygıyla selamlıyoruz. Eyleminin önünde saygıyla eğiliyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Yerel seçimler referandum niteliğinde’
 
HDP’nin yerel seçimlere giderken yine bir şiddet politikasıyla karşı karşıya olduğunu aktaran Pervin, 7 Haziran seçimlerinden sonra başlatılan konseptle demokratik siyaseti tasfiye etmeye çalışanların başta milletvekilleri olmak üzere, belediye eşbaşkanlarını, parti çalışanlarını tutuklayarak rehin aldıklarını belirtti. Cezaevinde tutsak edilen siyasetçiler ve 5 bine yakın üyelerinin tutsak edildiği bir dönemde yeniden seçim sürecine girdiklerini kaydeden Pervin, bu seçim sürecinin kendileri açısından bir referandum niteliği taşıdığını ve seferberlik ruhuyla çalışmalara başlayacaklarının altını çizdi. Pervin, “7 Haziran’da denediler ama başaramadılar, 1 Kasım’da denediler, başaramadılar. Her şeye rağmen bu halk iradesini kimseye teslim etmedi ve parlamenterlerini Meclis’e gönderdi. Onlar bizleri Meclis’e sokmamaya, tasfiye etmeye çalıştılar ama başaramadılar. 31 Mart’ta da başaramayacaklar” dedi. 
 
‘Belediyeleri AKP-MHP faşizminin elinden alacağız’
 
Belediyeleri geri alacaklarının sözünü veren Pervin şöyle konuştu: “Orada da, burada da kaybedecekler. Kürdistan’ın birçok yerinde belediyeleri alacağımız gibi İstanbul’da, Ankara’da, Adana’da, Mersin’de oluşturacağımız güç birlikleriyle belediyeleri AKP-MHP faşizminin elinden hep birlikte alacağız. Bunun başka bir yolu yok. Onlar bir halkın ülkeyi yönetmesinden korkuyorlar. Bizlerin yani oluşturacağımız güç birliğinin bu ülkeye getireceği demokrasiden korkuyorlar. Onun içindir ki bugün Selahattin Demirtaş’ı, Figen Yüksekdağ’ı, Gültan Kışanak’ı, İdris Baluken’i, Sebahat Tuncel’i rehin olarak tutmaya devam ediyorlar. Yol yakınken bu ülkenin barışı, özgürlüğü, demokrasisi için herkes elini taşın altına koymalıdır. Bunun için bir fırsat var önümüzde, bu da 31 Mart yerel seçimleridir. Hep birlikte çalışacağız, başaracağız. Gece gündüz demeden çalışacağız.”
 
‘Halkların güç birliğinin karşısında kimsenin şansı yok’
 
“İstanbul demek Türkiye demek, İstanbul’da kazanmak demek Türkiye’de kazanmak demektir”diyen Pervin, kim gönderilirse gönderilsin halkların ortak ve birlikte göstereceği güç birliğinin karşısında kimsenin şansı olmayacağının altını çizdi. Pervin, “Biz kazanacağız, yok sayılanlar kazanacak, ezilenler kazanacak, demokrasiden yana olanlar kazanacak, barıştan yana olanlar kazanacak. Türkiye halkları bu seçimde ortak bir tavırla Türkiye’nin geleceğine damga vuracak. Gelecek bizimdir, barış bizimdir, özgürlükler bizimdir” diye vurguladı.