‘Eşbaşkanlık sistemi erkek egemen ideolojiyi rahatsız etti’

  • 09:04 1 Kasım 2018
  • Siyaset
MERSİN - Yerine kayyım atanan Akdeniz Belediye Eşbaşkanı Yüksel Mutlu, dünyaya örnek olan “eşbaşkanlık” sisteminin erkek egemen ideolojiyi rahatsız ettiğini belirterek, “2019 yerel yönetimler seçimlerinde ortaya çıkacak olan tabloyu şimdiden görebiliyoruz. Kadın mücadelesi kazanacak ve eşbaşkanlık sistemi bir adım daha ileriye gidecek” dedi.
 
Demokratik Bölgeler Partili (DBP) Mersin Akdeniz Belediye Eşbaşkanı Yüksel Mutlu, 12 Aralık 2016 tarihinde gözaltına alındıktan sonra 18 Aralık’ta yerine İlçe Kaymakamı Hamdi Bilge kayyım olarak atanmıştı. Yüksel Mutlu, 26 Aralık’ta ise çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Tutuklandıktan 7 ay sonra mahkemeye çıkarılan Yüksel, 21 Temmuz 2017’de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 
 
Tahliye edildikten sonra yerelde çalışmalarını sürdüren Yüksel, 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Eşbaşkanlık sistemi erkek egemen ideolojiyi rahatsız etti’
 
Kayyımlardan sonra ilk olarak kadın kurumlarının gasp edildiğini ve kadın kazanımlarına saldırı yapıldığını hatırlatan Yüksel, DBP'li belediyelerin dünyaya örnek olacak şekilde hayata geçirdiği “eşbaşkanlık” sisteminin erkek egemen ideolojiyi rahatsız ettiğini söyledi. Yüksel, "Akdeniz Belediyesi gasp edildiğinde öncelikle kadınlar, kadın sığınma evlerimiz, kadın danışma merkezlerimiz, kadın emeğini değerlendirme pazarımız kapatıldı. Büyük emekler vererek kurduğumuz kadın alanlarımız yok sayıldı, yok edildi ve kadın mücadelesine müdahaleler oldu. Bunu kadın siyasetine, kadın bakış açısına, kadının mücadele tarzına yönelik bir saldırı olarak değerlendirmek gerekir. Yine bu saldırılarla birlikte eşbaşkanlık sistemi hedeflenmişti" dedi.
 
'Toplumsal cinsiyetçi kodlara karşı eşbaşkanlık'
 
Eşbaşkanlık siteminin ilk olarak siyasi partilerde denendiğini ardından yerel yönetimlerde uygulamaya konulduğunu vurgulayan Yüksel, "Dolayısıyla eşbakanlık sisteminin sonuçlarının güçlü olması ve kadın mücadelesinin ortaya koyduğu pratikten iktidar rahatsız oldu mesele tamamen budur. İkinci olarak değinilmesi gereken ise erkek egemen iktidarın ürettiği erkek egemen toplumsal cinsiyetçi kodlara karşı eşbaşkanlık sisteminin vermiş olduğu mücadeledir. Bu ideolojinin karşısında bir erkek sistemi var ve bizim alternatif olarak sunduğumuz özgür eş yaşam modeline de aynı zamanda bir müdahale gerçekleştirilmiştir. Bu mesele kadın ve erkeğin yönettiği belediyenin ellerinden alınmasından ziyade bunun şahsında tüm kadın cinsine yönelik bir saldırıdır" ifadelerini kullandı.
 
'Hayatın tüm damarlarına işleyecek'
 
2019 Mart'ında gerçekleştirilecek yerel seçimlerin kazananının yine kadın mücadelesi olacağının altını çizen Yüksel, "Kadın siyasetine, kadın rengine ve bakış açısına yapılan müdahale ile özgür eş yaşam ve eşbaşkanlık sistemine yapılan müdahalelerin sonucunda 2019 yerel yönetimler seçimlerinde ortaya çıkacak olan tabloyu şimdiden görebiliyoruz. Kadın mücadelesi kazanacak ve eşbaşkanlık sistemi bir adım daha ileriye gidecek. Hem sistemsel, teknik hem de ideolojik ve yaşamsal olarak eşbaşkanlık modeli hayatın tüm damarlarına işleyecek. Kadınların özgürlük mücadelesi önünde hiçbir gücün duramayacağını bir kez daha göstereceğiz” dedi. 
 
'Baskı politikalarını halka çok iyi anlatmalıyız'
 
"Oy verebilirsin, seçebilirsin ama ben senin seçtiğini kabul etmiyorum ve onu elinden alıyorum" denilerek halkın iradesinin yok sayıldığına işaret eden Yüksel, şöyle devam etti: "Hem demokrasiyi savunup sandık kuracaksınız hem de sandıktan çıkan oylarla seçildiğimiz bu belediyeleri elimizden alacaksınız. İşte bunun kendisi demokrasi falan değil ve dolayısıyla halkın buna tepkisi 2019 Mart'ında kurulacak olan sandıkta görülecektir. Bir önceki yerel seçimlerde kazandığımız belediye sayısının çok daha fazlasını kazanacağız. Siz eğer halkla inatlaşmaya girerseniz halk size sandıkta bunun cevabını verir. AKP-MHP bloğunun yoksul halka, kadınlara, farklılıklara, farklı inanç kesimlerine yaşattığı bu baskı politikalarını yerel yönetimler seçimlerinde halka çok iyi anlatmalıyız. Burada vereceğimiz mücadele aslında Ortadoğu'yu ve evrensel olarak kadın mücadelesini de etkileyecektir."