İZMİR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın İstanbul seçimleri öncesi açıklanan mektubunun demokrasiden uzak iki kutuplu Türkiye yerine “üçüncü yola” dikkat çektiğini belirten HDP’li Serpil Kemalbay, “CHP de savaş politikalarına karşı tavrını almalıdır. Türkiye’nin kadim sorunlarını çözmesi gerekiyor” dedi. 

 

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) iptal kararıyla 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul seçiminin sonuçları kamuoyunda tartışılmaya devam ediliyor. Seçimle ilgili değerlendirmelerde bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekilli Serpil Kemalbay, AKP-MHP ittifakının kaybetmesinde üçüncü bir yol olan HDP programının etkili olduğunu belirtti.

 

‘Halk demokratik siyasete sahip çıktı’

 

31 Mart seçimlerinde 13 bin olan oy farkının 23 Haziran’da 800 bine çıktığını anımsatan Serpil, bunun da AKP-MHP ittifakının haksızlığından kaynaklandığını kaydetti. AKP’nin yaptığı yolsuzlukların ortaya çıkması ve kullandığı nefret söylemlerinin de seçimlerde etkili olduğunu ifade eden Serpil, “Halkın demokratik siyasete sahip çıkması olarak değerlendirilebilir. Bir tarafta demokrasiyi kazanmak varken diğer tarafta giderek ağırlaşan sosyal sorunlar, ekonomik sorunlar, dışarıda ağırlaşan jeopolitik sorunların yarattığı sıkışma var. İstanbul halkı, bu şekilde sorunların çözülmesi yönünde geleceğe bir mesaj gönderdi. Demokrasi ittifakının önünü açmış oldu” dedi. 

 

‘Çaresizleştikçe İmralı’nın kapısını çaldılar’

 

HDP üzerinden manipülasyon yaratılmaya çalışıldığını ve özellikle Cumhurbaşkanı ile AKP-MHP ittifakının Kürt seçmene yönelik söylem değişikliğine gittiğine işaret eden Serpil, Kürt halkının ise bu manipülasyonları hemen anladığını dile getirdi. 7 Haziran’dan sonra devreye konulan konsepti hatırlatan Serpil, AKP adayı Binali Yıldırım’ın Diyarbakır’da “Kürdistan” söylemiyle kimsenin kandırılamayacağını kaydetti. Serpil, “Zaman yaklaştıkça çaresizleştiler ve İmralı’nın kapısını çaldılar. Sayın Abdullah Öcalan bu süreci değerlendirdi. Kendi önerilerini göndermek için bu süreci değerlendirdi. Ortaya çıkan mesaj üçüncü yol perspektifinin hakim olmasıydı” ifadelerini kullandı. 

 

‘Sayın Öcalan’ın mektubu üçüncü yola dikkat çekmiştir’

 

İstanbul seçiminin Türkiye’de gelenekleşen yüzde 65 sağ, yüzde 35 sol oy oranını yüzde 55 ve yüzde 45 şeklinde tersine çevirdiğini ve bu iki kutupta topladığını söyleyen Serpil, iki kutbun da inkarcı politikaları terk etiğine dair söylemlere sahip olmadığının altını çizdi. Her iki tarafın da savaş politikalarına destek verdiğini belirten Serpil, Efrin savaşında biri işgal ederken, diğerinin destek verdiğini vurguladı. 

 

Serpil, “Üçüncü bir eksen olarak politika geliştirebilmeli. O da HDP’nin programıdır. HDP, Türkiye’nin kadim sorunlarına nasıl çözüm üretilebileceğini ifade etmiştir. Sayın Öcalan’ın mektubu, üçüncü yola dikkatlerin çekilmesi açısından önemli olmuştur. Halk, bugüne dek Türkiye’nin getirdiği düzen siyasetinin, anlayışının dışında demokrasi mücadelesini şekillendirebilecek yol ve yöntemleri önüne daha çok koymuştur” diye belirtti. 

 

‘Kürt siyasi hareketini kavrayamadıkları ortaya çıktı’

 

Serpil, sorunları müzakere yerine şiddet ve asimilasyon politikalarıyla aşacağını düşünenlerin Kürt halkının binlerce bedel ödeyerek yürütülen özgürlük mücadelesini anlayamayacağını dile getirdi. “Onlar için herkesin bir fiyatı vardır” diyen Serpil, değerlendirmesinde şöyle devam etti: “Gider parasını verirsin satın alırsın. Bugüne dek ödenen bedelleri görmeyen, onun yerine bir yerden emir komuta zinciri içinde yürüyen bir mekanizma varmışçasına gittiler Öcalan’dan bir mektup almak için. Bu Kürt siyasi hareketini kavrayamamaktır. 2013 ve 2015 yılları arasında bir siyasi müzakere masasına oturdular oradan da bir şey öğrenmemişler anlaşılan. Onlar için bir mektup Kürtlerin tarafsız kalmaları için yeterdi. Bu halkın taleplerini küçümsemektir. Oysa Kürt siyasi hareketi ve bileşenler olarak HDP siyaseti çok güzel okuyor ve oradan gelen mesajı da doğru anladı. Verilen mesaj şuydu: HDP, Kürt halkı ve demokratik güçler üçüncü yolu büyütmelidir. Bu da HDP’nin büyüttüğü siyasi mücadelenin tanımıdır.”

 

‘Demokrasi güçlerini birleştiren politikalar geliştirilmeli’ 

 

AKP’nin hala iktidarda ve tabana sahip olmasından dolayı manevralar yapma şansı olduğunu kaydeden Serpil, iktidar olduğu günden bu yana arkadaşlarını sata sata gelenlerin şimdi elindeki kaynakların da tükenmesiyle tıkanma yaşadığını belirtti. İşlerin kolaylaşmadığının altını çizen Serpil, “Demokrasi güçlerini birleştiren ve geliştiren politikaları derinleştirerek ve halka dayanarak sürdürürsek, işçi sınıfının, kadınların, doğanın, bütün ezilenlerin talepleri doğrultusunda, alternatif arayışlarımızla örneğin dayanışma kooperatifleri ile ayakta kalabilecek şekilde yerel iktidarlarımızdaki enkazları bir tarafa bırakıp çözüm üretebilirsek, toplumsal muhalefeti birleştirebilirsek, güzel yarınları getirebilecek ciddi bir inisiyatif almış oluruz” dedi.

 

‘Türkiye’nin önce kadim sorunları çözülmeli’

 

Tarihsel olarak böyle tıkanmaların 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve post modern darbelerle beraber hep asker müdahalesiyle açıldığını söyleyen Serpil, “Tarih tekerrür eder diye bir şey yok. İmamoğlu’nun farkı bütün farklılıkları bir arada tutabilecek doğru dili kurmasıydı. Fakat bunu doğru politika ve uygulamaya da çevirmesi gerekiyor. Bunu başardığı ölçüde bazı imkanları olabilir. Bunu önümüzdeki süreçte yürüteceğimiz mücadele belirleyecek. Üçüncü yolla birlikte hareket etme kapasitesini gösterdiği ölçüde başarılı olabilir. Türkiye’nin önce kadim sorunlarını çözmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.