Hediye Yûsif: Rusya ve Türkiye Şehba’yı boşaltmayı amaçlıyor

  • 10:08 21 Nisan 2019
  • Siyaset
Sozda Oremar
 
ŞEHBA - Rusya’nın Şehba üzerinde Türkiye ile anlaştığı ve güçlerini Til Rifat’tan çekeceği iddiaları gündemde. Kongreya Star üyesi Hediye Yûsif, anlaşmalarla Şehba Bölgesi’nin boşaltılmaya çalışıldığını belirterek, “Halkımız özgürlükten geri adım atmayacaktır" dedi. 
 
Rusya, askeri gücünü Kuzey Suriye Şehba Kantonu kentlerinden olan ve Efrînlilerin göç ettiği Til Rifat ilçesinden çekme planları içerisinde. Rusya, daha önce de askeri güçlerini çektiği Efrîn, 20 Ocak 2018 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ona bağlı gruplar tarafından saldırıya uğramıştı. Rusya’nın bölgeden güçlerini çekmesi durumunda Efrîn’den Şehba ve Til Rifat’a göç etmek zorunda kalan halkın ikinci bir saldırı ile karşı karşıya kalmasından endişe duyuluyor. 
 
Böyle bir olasılık durumunda ise 25 bine yakın Efrînli, Şehba Bölgesi’nde ikinci bir göç ile karşı karşıya kalacak.
 
Türkiye’nin Rusya ile anlaştığı iddiaları
 
İlçede, şu an Efrîn ve Şehba halkı tarafından kurulan bir meclis ve 15 komün bulunuyor. Til Rifat, Mare ve Ezaz kentleri arasında Türkiye sınırına 18 kilometre uzaklıkta bir konumda bulunuyor. İlçeye bugüne kadar TSK’ye bağlı gruplar tarafından çok sayıda saldırı gerçekleşti ve aralarında çocukların yoğunlukta olduğu çok sayıda sivil yaşamını yitirdi. Tıl Rıfat’a şuan Rus güçlerinin yanı sıra Suriye rejimi ve İranlı güçlerin de askeri noktaları bulunuyor. Rusya’nın Türkiye ile anlaşmaya vardığı ve bu yüzden güçlerini bölgeden çekeceği iddiaları bölgede hakim. 
 
Konuya ilişkin görüştüğümüz ve şuan bölgede bulunan Kongreya Star üyesi Hediye Yusuf, ajansımızın sorularını yanıtladı. 
 
* Rusya’nın Tıl Rıfat’tan çekileceği iddiaları beraberinde hangi sorunları getiriyor ve bu ne anlama geliyor?
 
Birincisi bu Türkiye ve Rusya arasında bölgeyi boşaltmak için yapılan bir anlaşmadır. Yine Rusların Efrîn ile Şehba arasındaki noktalarını boşaltmaları, Türkiye ve Rusya arasında Efrîn üzerinde bir anlaşmanın olduğunu gösteriyor. Özellikle bu son günlerde Rusya’nın Şehba’dan kendi noktalarını çekecek söylemleri de Rusya ile Suriye Rejimi arasındaki anlaşmayı gösteriyor. Kuşkusuz Efrîn’de her gün Türkler ile Ruslar arasında anlaşmalar yapılıyor. Zaten biz Rusların varlığına kalıcı olarak bakmıyoruz. Yani Rusların burada olmalarının Türkler tarafından yapılacak saldırıları önleyeceklermiş gibi bir durum yok ortada. Biz buna inanmıyoruz.  
 
Efrîn’e yönelik saldırılardan önce bazı Rus noktaları vardı ve bu noktaların Türk Devleti’nin Efrîn’e yönelik saldırılarının önünü alacakmış gibi yaklaşılıyordu. Fakat Ruslar, Türklerle anlaştılar ve Ruslar Efrîn’den çıktı. Bu şekilde Efrîn halkı, katliamlarla karşı karşıya bırakıldı. Efrîn semalarını Türk uçaklarına açtılar. Efrîn’e saldırmaları için Türklere izin verdiler. 
 
Şimdi de eğer öyle bir plan varsa biz Rusya’yı birinci dereceden halkımıza yapılan katliamların sorumlusu olarak görüyoruz. Çünkü bu yapılan anlaşmaların amacı bölgeyi daha çok boşaltmak ve Suriye toprağını daha çok işgal etmektir. Ve bu şekilde hem Suriye halkını hem de Efrin halkını katliamlarla yüz yüze bırakmaktır. Bu nedenle biz çok açık bir şekilde bunu söylüyoruz; bunun sorumlusu Rusya olacaktır ve halkımızda bunun hesabını Rus Devleti’nden soracaktır. 
 
* Şimdiye kadar Rusya ile görüşmeleriniz oldu mu?
 
Şimdiye kadar Rusya ile bir çok görüşmelerimiz oldu. Efîn işgalinden önce de görüşmelerimiz vardı. Bu görüşmeler resmi olarak hem Rusya da hem de Hımemi hava alanındaki üslerinde bir çok defa gerçekleşmiştir. Bizim resmi heyetlerimiz Rusya ile görüşmeler yapmıştır. Bu güne kadar da Ruslarla görüşmeler yapılmıştır. Yani hiç diyaloğumuz yok diye bir şey yok. Eskiden kendilerini garanti güç olarak gösteriyorlardı. Fakat daha sonra kendi çıkarları için hareket etmeye başladılar. Türklerle anlaşarak Efrîn’i Türklere sattı. Şimdi de Rusya ‘Efrîn geri alınacak, Efrîn hiç bir şekilde Türklere kalmayacak’ şeklinde konuşuyor. Yani Rusya’nın Türkiye’yi kendi çıkarları için kullandığı görülüyor. Şimdi de birinci dereceden bir sorun var. O da İdlib’dir. Burada Türklerin desteğini alarak İdlib üzerine hamle yapmak istiyorlar. Bunun içinde Türkleri bazı şeylerde razı etmek istiyorlar. Biz bunları görüyor ve okuyoruz. Bu son zamanlarda resmi görüşmeler ya da resmi heyetler olmadı. Ama geçmiş zamanlarda bu bir çok defa oldu.   
 
Rusya ile görüşmelerde, halkımızın isteklerini ve Rusya’nın sorumluluğunu dile getiriyoruz. Bizim diplomatik olarak da Rusya’dan talebimiz nasıl ki Efrîn’in işgaline sebep oldularsa, aynı şekilde Efrîn’in geri alınmasında da aynı rolü oynamaları gerekir. Biz bu talebimizi yaptık ve her zamanda yapacağız. 
 
Şehba’daki halkımız burada her gün eylem içindedir. Halkımız iki defa Rusya’nın buradaki merkezlerinin önünde eylem yaptı ve iki defa sayın Putin’e ulaştırılması için mektup verdiler. Bu mektuplarda Efrîn halkı Rusya’dan ne istiyor dile getirmiş ve bu mektuplar gönderilmiş. Şimdiye kadar Rusya’dan bir cevap gelmemiştir. Bundan bir kaç gün önce halkımız özellikle Şehit Aileleri Meclisi Wahşiye’de bulunan Rusya merkezi önünde bir eylem gerçekleştirdi. Halk burada iki defadır verilen mektupların cevaplarının alınmadığını ve cevap gelene kadar gitmeyeceklerini dile getirdi. Halka, bu mektupların cevaplarını vereceklerini söylediler. Halk büyük bir iddia ile eylemlerini gerçekleştiriyor. Bu eylemler, Efrîn’deki insan haklarının Türkler tarafından ayaklar altına alınması yine Türk Devleti’nin Suriye toprakları üzerindeki tehdidine karşılık halkımız her zaman eylemde olacağı üzerine yapılıyor. Yine bizim Rusya ile görüşmelerimiz devam edecektir ve biz taleplerimizi onlara ulaştıracağız. En önemlisi Rusya’nın var olan durumu düzeltmesi karşısındaki sorumluluğunu yerine getirmesi için bizler temaslarımıza devam edeceğiz.  
 
* Önümüzdeki günlerde nasıl bir diplomasi yürüteceksiniz? Sizin Suriye Rejimi ile görüşmeleriniz oldu mu?
 
Bundan bir süre önce Suriye’deki sorunu tümden çözmek için Suriye Rejimi ile görüşmelerimiz oldu. Halkımızın taleplerini ve kendi projelerimizi onlara sunduk. Biz demokratik özerklik projesi esası üzerine görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Belli bir düzeye kadar sorunun çözümü üzerine tartışma ve diyaloglarımız oldu. Fakat bir süredir bu diyaloglarımız durmuş. Bunda da kuşkusuz Rusya’nın rolü var. Çünkü İdlib planı tartışılıyor. Yine Astana toplantısı tartışılıyor. Türklerle anlaşmalarının gerçekleşmesi için Rejim ile bu görüşmeleri durdurdular. Fakat, biz Suriye Rejimi ile görüşme ve diyaloglarımızı yapma konusunda ısrarlıyız. Çünkü, bu sorun temelde Suriye Rejimi ile çözülecektir. Türkiye’nin işgal ettiği topraklar Suriye topraklarıdır. Suriye parçalanmış, Ezaz, Cereblus, Bab, Efrîn, Türklerin işgali altındadır. Bizler Suriye’nin parçalanmaması için çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bu halkımızın isteğidir. 
 
Halkımızın Suriye Rejimi’nden istediği, Suriye topraklarına sahip çıkmasıdır. Kendi misyonuna göre davranmasıdır. Yapılan ittifaklar sonucunda Efrîn işgal edildi. Halk olarak bizim projemiz, demokrasi projesidir, Suriye’nin birliğini savunuyor ve projemiz Suriye’yi parçalanmaktan koruyacaktır. Çünkü, uluslararası kriz ve iklim krizi sonuçta Suriye’yi parçalıyor ve bu Suriye’ye kaybettirecek. Bu nedenle Suriye Rejimi’nin kendi halkının çıkarları için, demokratik projeye dönmesi gerekir. Yine Suriye’nin parçalanmasının önünü almak ve Suriye’de halkların sorunlarının çözülmesi için bu gereklidir. Yeni ve demokratik bir Suriye için Suriye Rejimi’nin kendi görevine sahip çıkması için, bizler Suriye Rejimi ile diyaloğa girmeyi ve müzakereleri başlatmak için hazırız. Suriye halklarının sorunu sadece demokratik yollarla çözülebilir. Buda parçalanmanın önünü alacaktır. Biz bir kez daha Suriye Rejimi’ne çağrı yapıyoruz; tekrardan diyoruz, Suriye parçalanmaya doğru gidiyor, Suriye toprakları işgal ediliyor. Bu nedenle kendi görevlerinize sahip çıkın. Demokratik bir Suriye birliği için bu gereklidir. 
 
Efrîn halkı direnmek için Şehba’da bulunuyor. Bir yıl bir aydır halkımız Efrîn’e dönmek ve Efrîn’in özgürleşmesi için burada bekliyor ve direniyor. Halkımız direnmekte ısrarcıdır. Ve halk bu bölgeleri boşaltmayacaktır. Efrîn’e dönmek için burada bekliyor. Yine halkı kendi gücü olan Efrîn Kurtuluş Güçleri’ni (HRE) yalnız bırakmayacaktır. Yapılan eylemler halka büyük moral veriyor. Bundan dolayı her geçen gün halkın direnişi daha da artıyor. Halk HRE’nin yaptığı eylemlerden büyük moral alıyor ve halk, ‘Efrîn’i direniş ile özgürleştireceğiz’ diyor. Eğer bir halk diyorsa ben direniş için varım, bu halk her zaman direnecektir ve inancı büyüktür. Halkımız Efrîn’in özgürlüğünden geri adım atmayacaktır.