Dirayet Dilan Taşdemir: AKP sandıkta yenilmenin intikamını alıyor

  • 09:05 16 Nisan 2019
  • Siyaset
Dilan Babat 
 
ANKARA - HDP’nin seçim stratejisi ile batıda AKP-MHP ittifakının maskesini düşürdüğünü, bölgede ise “çökertme planı”nı boşa çıkardığını belirten HDP’li Dirayet Dilan Taşdemir, halkın iradesini tanımayan AKP’nin sandıkta yenilmenin intikamını aldığını, yaşatılan tüm hukuksuzluğu uluslararası arenaya taşıyacaklarını söyledi. Dirayet, ayrıca açığa çıkan demokrasi zemininin doğru değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili ve Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Dilan Taşdemir, 31 Mart yerel seçimleri, partisinin belediye eşbaşkanlarına mazbataların verilmemesi ve açlık grevlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  
 
‘AKP-MHP ittifakının maskesi düşürüldü’
 
Dirayet, Türkiye’nin olağan koşullarda seçime girmediğini ve tarihsel olarak çokça tartışılabilecek sonuçların ortaya çıktığını belirtti. HDP’nin batıdaki stratejisine değinen Dirayet, “HDP olarak seçim sürecinde geliştirdiğimiz stratejiyle aslında Türkiye demokrasi güçlerine bir nefes aldırdığımızı ve Kürdistan’da talancı kayyım zihniyetine halkın ciddi bir direniş ile cevap verdiğini söyleyebiliriz. Seçimi bir beka haline dönüştürüp kendi varlık gerekçesi haline getiren her türlü hileyi, baskıyı ve hukuksuzluğu kullanan bir iktidar ile karşı karıya kaldık. Bugün bile seçimlerin sonuçlanmamış olması, hala oyların sayılıyor olması, YSK kumpasıyla KHK’leri gerekçe göstererek 6 yerde belediyelerimize el konulması aslında bu stratejinin yansıması olarak da değerlendirilebilinir. Son 3 yıldır Türkiye’de AKP iktidarının hukuku nasıl rafa kaldırdığını, demokrasiyi ayaklar altına alındığını ve ülkeyi bir bütün olarak diktatörle bir rejime doğru götürdüğünü çokça söyledik. Bunun mücadelesini çokça verdik.  Bu stratejinin kendisi aslında AKP-MHP faşist ittifakının maskesini de bu anlamda düşürdü” dedi.  
 
‘Kürdistan’daki çökertme planı boşa çıkarıldı’
 
AKP’nin 17 yıldır meşruiyetini sandıklarla ifade ettiğini anımsatan Dirayet, 31 Mart yerel seçimlerde ise birçok yerde kaybetmesinden kaynaklı halkın iradesinin tanınmadığını ve sandık meşruiyetinin ortadan kaldırıldığına dikkat çekti. Dirayet, “Dolayısıyla HDP hem Türkiye’de hem de Kürdistan’da yürüttüğü strateji ile aslında bu 17 yılık AKP iktidarının maskesini ciddi anlamda düşürdü. Açığa demokrasi zemini çıktı, dolayısıyla Kürtlerin mücadelesi ile bütünleşmeyen ve Kürtlerin mücadelesini görmeyen bir demokrasi mücadelesi de çok katı kalacağı sonuçlarını da kendisi ile beraber doğurdu. Bu stratejinin kendisi AKP-MHP ittifakına kaybettirdi ve Kürdistan’da çökertme planını boşa çıkardı” ifadelerini kullandı. 
 
’Yerel seçimler demokrasi zeminini ortaya çıkardı’
 
AKP’nin birçok büyükşehirde kaybetmesi ile birlikte demokrasi zemininin ortaya çıktığını vurgulayan Dirayet, “Bundan sonra nasıl bir siyaset izleneceği çok daha önemli. Açığa çıkan demokrasi zeminini doğru değerlendirmek ve doğru bir şekilde öncülüğünü yapmak gerekir. Dolayısıyla bu strateji ile sadece bugün değil, aslında bundan sonraki politik süreçlere de ciddi etkisi olabilecek bir süreç. 15 gündür seçim bitti hala bunun krizleri, AKP arasında gasp eden, vermek istemeyen, irade tanımayan yaklaşımları kendi teşhirini de beraberinde getiriyor. Bu kadar teşhir olan bir iktidara karşı daha güçlü bir muhalefet yürütüme sorumluluğu da bugün hem demokrasi güçlerine hem de partimizin yeni dönem politikasında ciddi bir sonuçla açığa çıkarılması da bu seçimde beraberinde getirdi” diye konuştu. 
 
‘Sandıkta yenilmenin intikamı YSK eliyle alınıyor’
 
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen belediye başkanları ile ilgili kararını da değerlendiren Dirayet, YSK’nin verdiği kararın hukuki değil siyasi olduğunu söyledi. Halkın iradesini tanımayan AKP’nin sandıkta yenilmenin intikamını aldığını kaydeden Dirayet, HDP’ye yönelik “çöktürme planları”nın çoğu zaman hukuk eliyle yapıldığına dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletin bütün mekanizmalarını bu amaca yönlendirdi. Bugün bütün kurumlar, AKP’nin bir siyasi partinin şubeleri pozisyonunda çalışıyorlar. YSK kendi anlamını, güvenirliğini yitirdi. YSK bugün AKP iktidarının talimatlarıyla hareket eden bir kuruluş haline geldi. Biz bunların AKP’nin talimatlarıyla yönlendirildiğini de biliyoruz. Bununla ilgili onlarca örnek var. Kanun Hükmünde Kararlarla ihraç edilen arkadaşlarımız parlamentoda. Bunlar adaylık sürecinde başvurmuş ve incelenmiş. İncelenme sürecinde bunların sakıncalı bir durumu ortaya çıkmamış ve hukuken bunun karşılığı budur. Seçme ve seçilme hakkı KHK ile düzenlenemeyecek, düzenlense bile yasal düzenleme ile kendisini beraberinde getirir. Ama bizlerin bugün gördüğü AKP, Meclis’in ve YSK’nin yerine geçmiş, halk iradesi yerine geçmiş. Aslında bütün bunlar kayyımın yeni bir biçimi olarak da açığa çıktığını söyleyebiliriz.”
 
‘Hukuksuzluğu uluslararası arenaya taşıyacağız'
 
Türkiye’deki hukuksuzluğun sistemin çürümesini de beraberinde getirdiğini belirten Dirayet, Türkiye’de hukuksal anlamda hiç kimsenin güvence altında olmadığını vurguladı. Dirayet, “Sadece AKP iktidarının çıkarları, gündemi ve süreci yönetme biçiminde konumlanan bir hukuk sistemi ile karşı karşıyayız. Bu sadece Kürtlere ya da HDP’ye yönelik(miş) gibi görünüyor. Aslında bunları meşrulaştıran ve sessiz kalınan bir süreç olarak izleniliyor ama dönüp baktığımızda bunun etkileri ‘tek adam’ kurumsallaştırılması, bir ülkenin ülke olma, bir hukuk devleti olma, demokratik değerlerini yitirme anlamına da geldiğini ifade edebiliriz. Elbette ki bu bizim açımızdan bir siyasi mücadeledir.   Halkımız bütün bu zulme, hukuksuzluğa ve darbeye rağmen sandıklara gitti ve iradesini ortaya koydu. HDP’li belediye başkanlarının mazbatalarının AKP’lilere verilmesi ne bizde ne hukukta nede halkta bir meşruluğu yoktur. Hukuksal boyutunu uluslararası arenaya götürme ve toplum vicdanında mahkum etmek için bütün gücümüzle mücadele edeceğiz” diye konuştu.  
 
‘Zamanla yarışan kritik bir süreçteyiz’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle sürdürülen açlık grevi eylemlerini hatırlatan Dirayet, AKP’nin yıllardır kendi hukuk normlarından uzak bir tutum sergilediğini söyledi. Dirayet, “İmralı Adası’nda tutulan Sayın Öcalan’a yönelik tecridin devam ettiğini ısrarla söylemeye devam edeceğiz. Ülkeyi kaosa sürükleyen ve yönetememe pozisyonuna düşüren AKP iktidarı, bu direniş ve hukuksuzluk karşısında da maalesef takındığı tutum ciddi bir sessizlik. Bu sessizliği de bu meşru talebi yükseltecek de olan halklarımızın ve kadınların mücadelesi ile sahiplenme biçimidir.  Zamanla yarışan kritik bir süreci yaşayan bir sürecin içerisindeyiz. Daha fazla kayıplar verilmeden herkesin olduğu yerde bu mücadeleye ve sese kulak vermesi gerekiyor” diye konuştu. 
 
Kadın Meclisi’nden açlık grevi programı 
 
Dirayet, yaptıkları HDP Kadın Meclisi ve PM toplantısında açlık grevlerine ilişkin bir yoğunlaşmaya girdiklerini ve açlık grevlerinin daha fazla duyulması. taleplerin yerine getirilmesi için eylem ve etkinlik programı oluşturacaklarını söyledi.