Pervin Buldan: YSK bağımsız bir kurum olmaktan çıkmıştır

  • 11:09 12 Nisan 2019
  • Siyaset
ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, YSK'nin mazbata kararını eleştirerek, "YSK tam olarak AKP''nin vesayeti altına girdi. Bağımsız bir kurum olmaktan çıkmıştır. KHK ile ihraç edilmiş insanların başvuruları kabul edip mazbatalarını vermemek YSK'nin Kürtlere yönelik oyunun parçası haline geldiğini gösteriyor. YSK bu hırsızlığa ortak olmasın" dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra ilk toplantısını HDP Genel Merkezi'nde gerçekleştirdi. Toplantı öncesi HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.
 
'Kadınlara teşekkür ediyorum'
 
Yoğun bir çalışma temposundan sonra tekrar bir araya geldiklerini ve bugün  yapacakları  toplantıyla birlikte seçim değerlendirmesi ve kadınların göstermiş olduğu performansı konuşacaklarını söyleyen Pervin, " Eksikleri masaya yatıracağız. Seçim çalışmalarında büyük bir emek veren kadın arkadaşlara bir kez daha teşekkür ediyorum" dedi.
 
'Açlık grevleri kritik aşamaya geldi'
 
Leyla Güven'in açlık grevinin 156'ıncı gününde olduğuna dikkat çeken Pervin, " Elbette ki sadece Leyla Güvenle sınırlı kalmayan hem cezaevlerinde  hem dışarıda binlerce insanın bedenini açlığa yatırdı.  Tecrit meselesinde dikkat çekmek amaçlı bu açlık grevleri çok kritik bir aşamaya geldi. Ancak bunun karşısında  büyük bir sessizlik olduğunu ifade etmek isterim. Bu açlık  grevi ile birlikte Türkiye'nin barışa ve demokrasiye olan inancı ve bununla birlikte özgürlüklerin yolu açılacağı fikri biz kadınların temel gündemlerindedir" ifadelerini kullandı.
 
'Sadece bedenler değil vicdanlar da eriyor'
 
Açlık grevinde olanların kritik aşamayı geçtiğini dile getiren Pervin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün itibarı ile kritik aşamanın da geçtiğini her an bu an arkadaşlarımızın olumsuz haberlerini duyacağımız günlere girdik.  Bir çok arkadaşımızın görme ve duyma yetisini kaybettiğini ve sağlık problemleri yaşadığını biliyoruz. Bize bu yönde  gelen bilgiler var. Bu açlık grevleri karşısında toplumun tüm kesimlerinin sesini yükseltmesi gerektiğini söylüyoruz. Tecridin bir an  önce sonlandırılması  ve İmralı cezaevlerinde ve aile  ve avukat görüşlerinin yapılması gerekiyor. Burada sadece  bedenler erimiyor. Görüyoruz ki vicdanlarda erimiş durumda. Bu sessizlik aynı zamanda vicdanların eridiği bir dönemi ortaya koyuyor. Herkesin tecridin kaldırılması için çaba sarfedilmeli. Dün yaptığımız MYK'da aldığımız kararla önemli tartışmalar yaptığımızı ve onlara sahip çıkacağımızı, yaşamaları için her şeyi yapacağımızı tartıştık. Bir kez daha kadınlara büyük sorumluluk düştüğünü söylemek isteriz."
 
'Açlık grevcileri içinde kadınlar ağırlıkta'
 
 Pervin konuşmasının devamında şöyle konuştu: "Sevgili Leyla Güven, sevgili Sebahat Tuncel, Selma Irmak ve Dilek Öcalan ile bununla birlikte cezaevinde binlerce açlık grevi eylemcisi içinde kadınların ağırlıkta olduğunu belirtmek isterim. Bedeninin açlık grevine yatıran kadınlara sahip çıkalım çağrısını yapıyorum.
 
'31 Mart'ta yüksek kadın temsiliyeti sağladık'
 
Seçim sürecinde her birinizin göstermiş olduğu çabaya içtenlikle teşekkür ederiz. Büyük bir emek ve çaba sarf ettik. 31 Mart seçimlerinde büyük emekler sonucunda birçok yerde kadın temsiliyetinin de sağlandığını belirtmek isteriz. Geçmiş dönemlere göre eksik kalsak bile diğer partilere oranla yüksek kadın temsiliyetini sağladığımızı ve bu kadın arkadaşlarımızın çalışması sonucu bunun sağlandığını belirtmek isteriz.
 
'Hilelerle halk iradesi gasp edildi'
 
Bugün elimizde 65 belediye gözüküyor ama biz bu sayının 65 olmadığını biliyoruz. Gasp ve hilelerle elimizden birçok belediyenin alındığını ve halkın iradesinin gasp edildiğini ifade etmek isteriz. 65 dedik ama itiraz süreçleri sürdüğü için bu sayının artabileceğini düşünüyoruz. Henüz itiraz süreçleri sonlanmadı fakat YSK'daki tartışmalar sonucu bazı belediyelerimizi alabiliriz. Biz eksilebileceğini asla ifade etmiyoruz. Her ne kadar AKP'nin elimizdeki belediyeleri gasp etme girişimi olsa bile bu sayının düşmeyeceğini belirtmek isteriz.
 
'Her kenti birer kadın kenti yapacaklar'
 
Dolayısıyla kadın belediye eşbaşkanlarımıza sizlerin huzurunda başarılar diliyorum. Önümüzdeki dönem yapacakları güzel çalışmalarla her yerde HDP'nin farkını ortaya koyacaklarını ve her yeri birer kadın kenti yapacaklarını biliyoruz. Seçim bildirgemizde de seçilen arkadaşlarımızın o kenti kadın kenti yapacaklarını söylemiştik. Bugün de kadın belediye eş başkanlarımız bu önemli çalışmaların altına imzalarını atacaktır. Kayyımlar tarafından kapatılan kadın kurumlarımızın kadın belediye eş başkanlarımız tarafından açılacağını ve bunların sayısının artacağını, kadın sorunların yerellerde tartışılacağı bir dönemde kadın belediye eşbaşkanlarımızın kadın sorunları ile özel ilgileneceğini belirtmek isterim.
 
'Partimizin hiçbir itirazı kabul edilmedi'
 
Bu sayı 65 değil birçok yerde halkımızın iradesinin gasp edildiğini ifade ettim. Buna birkaç örnek vermek isterim. Muş, Malazgirt, Tatvan, Şemdinli, Viranşehir, Şırnak gibi yerlerde halkımızın iradesi gasp edilmiş ve bu yerler elimizden zorla alınmıştır. Elimizde usulsüzlüklere ilişkin tutanak var. Bu tür yerlerde elimizde belgeler var. Dışarıdan seçmen taşınan, oylarımızın geçersiz sayıldığı yerler var. Muş'ta 2 bin 500 oyumuzun geçersiz sayıldığı ve buranın 250 oy ile AKP'ye kazandırıldığını ifade etmek isterim. Bu tür yerlerde itirazlarımız kabul edilmedi. AKP'nin sudan gerekçelerle yaptığı bütün itirazlar kabul edilirken partimizin yapmış olduğu hiçbir itiraz kabul edilmemiştir.
 
'Mazbataların verilmesini istiyoruz'
 
Seçimlerin üzerinden 10 günden fazla zaman geçmesine rağmen halen mazbataları verilmeyen yerler var. Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlarının mazbataları verilmedi. AKP'nin Mardin için verdiği itiraz dilekçesi o kadar komik ki... Ahmet Türk'ün sağlık ve yaşlılık sorunları olduğu gerekçesiyle AKP bir itiraz dilekçesi vermiş. Ahmet Türk yaşlı olduğu gerekçesiyle mazbatanın kendilerine verilmesini istemişler. Bu kadar mı ucuz mu sanıyorsunuz? Bu kadar basit gerekçeleri itiraz olarak ifade etmek aymazlıktır. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçilmesini gerektiğini ve kazandığımız belediyelere ilişkin itirazların YSK'de sonuçlandırılmasını ve mazbataların verilmesini istiyoruz.
 
'YSK tam olarak AKP''nin vesayeti altına girdi'
 
2 gündür tartışılan bizim olan birkaç belediye; Tekman, Van Çaldıran, Edremit, Diyarbakır Bağlar'daki belediye başkanlarımıza KHK'li oldukları gerekçe gösterilerek mazbataları verilmedi. AKP'ye verilmek isteniyor. YSK'den böyle bir karar çıktı. YSK tam olarak AKP''nin vesayeti altına girdi. Bağımsız bir kurum olmaktan çıkmıştır. KHK ile ihraç edilmiş insanların başvuruları kabul edip mazbatalarını vermemek YSK iktidarın Kürtlere oyunun parçası haline geldiğini gösteriyor.
 
'AKP'nin nefret dili kaybetti'
 
AKP çok kirli bir dil ile kampanyasını yürüttü. Cumhurbaşkanı başta olmak üzere bakanları ile HDP'yi hedef göstermesi eski eş genel başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere bizlerin yaptığı konuşmaları insanlara izleterek bize duyulan kin ve nefretin açığa çıkması olarak görülebilir. AKP kan kaybetmiştir, AKP kaybetmiştir. AKP seçim meydanlarında Türkiye'nin geleceğine dair herhangi bir söz ve söylem içinde olmamıştır. Kin ve nefretten başka kullandığı bir sözü olmamıştır. Bütün bir seçim stratejisini HDP'yi ötekileştiren ve kutuplaştıran bir dil kullanılmıştır. İşte AKP'ye kaybettiren de bu gerçekliktir. Türkiye'nin her yerinde yaptığımız mitinglerde ülkenin geleceğine ilişkin barış, özgürlük ve demokrasi temalarını işlerken AKP'nin elinde kin ve nefret vardı. Biz kazandık, AKP kaybetti. Bu gerçeği herkesin görmesi gerekiyor.
 
'Halkımız kazandığı yerleri AKP'ye vermesin'
 
YSK'nin KHK'li adaylara mazbata vermemesini HSK'ye taşıyacağız. Hukuken de siyaseten de asla peşini bırakmayacağız. Belediyelerimizi elimizden alamayacaksınız, halkımız da belediyelerimize sahip çıkacak. Buradan bütün halkımıza sesleniyorum; halkımız asla kazandığı yerleri AKP'ye vermesin, AKP'ye kaptırmasın.
 
'Hukuken de siyaseten de peşini bırakmayacağız'
 
HDP olarak hem hukuken hem de siyaseten bu işin peşini bırakmayacağımızı ve kazandığımız belediyelere sahip çıkacağımızı belirtmek isterim. Arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Seçilmiş kadın belediye başkanlarımızı kutluyorum, hep birlikte kazandığımız yerleri kadın kentleri haline getireceğiz. Bütün arkadaşlarımıza başarılar diliyorum."
 
Pervin'in konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.