HDP’li Saliha Aydeniz: Manipülasyonlar seçim öncesi bir çırpınma

  • 09:03 27 Şubat 2019
  • Siyaset
Dilan Babat
 
ANKARA - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “İmralı’da görüşmeler sağlanıyor” söyleminin manipülasyon olduğunu ifade eden HDP’li Saliha Aydeniz, “Yerel seçimlere giderken bu söylemlerin amacı kendi seçim propagandalarını ve oy kaygılarını HDP ve tecrit üzerinden var etme çabalarıdır. Manipülasyonlar haklı mücadeleye karşı bir çırpınmadır” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 8 Kasım 2018 tarihinde başlattığı ve 25 Ocak’ta tahliye edildikten sonra evinde devam ettiği süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 112’inci günü geride bıraktı. Leyla Güven ile aynı taleple cezaevlerinde ilk grubun başlattığı eylem 74, Hewler Temsilcisi Nasır Yağız’ın eylemi 99, Fransa’nın Strasburg kentindeki 14 eylemcinin 73, Galler’de İmam Şiş’in 73, Maxmur’da İştar Meclis üyesi Fadile Tok’un  39, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in ve HDP Eski Hakkari Milletvekili Selma Irmak’ın eylemi ise 44’üncü gününde devam ediyor. 60’a yakın cezaevinde ise 300’ün üzerinde tutsak süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde.  
 
‘Yürüyüşümüz tecridin somut halini gösterdi’
 
Açlık grevlerini ve devam eden tecridi, Leyla Güven’in eyleminin 100’üncü gününde tecridi kırmak amacıyla birçok ilden gerçekleştirilen yürüyüş sırasında polis şiddetine maruz kalan ve ardından AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterilen HDP Diyarbakır Milletvekilli Saliha Aydeniz değerlendirdi. Saliha, ayrıca İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “İmralı’da görüşmeler sağlanıyor” şeklindeki söylemlerine de yanıt verdi. 
 
Dünyanın her yerinde tecride karşı açlık grevlerinin yayılarak devam ettiğini belirten Saliha, HDP’nin uluslararası komplonun 21’inci yıl dönümü ve Leyla Güven’in açlık grevinin 100’üncü günü olan 15 Şubat’ta gerçekleştirdiği yürüyüşleri hatırlattı. Bu yürüyüşün ciddi anlamda tecridin somutlaşmış halini gösterdiğini kaydeden Saliha, “Her çıktığımız il ve ilçede yürüdüğümüz yerlerde onlarca polis ve uzun namlu silahlarla karşımızda veya etrafımızda olmaları ve bizleri yürütmeme istekleri aslında tecridin bir boyutunu gözler önüne sermişti. Bizler bütün müdahalelere rağmen milletvekilleri olarak eyleminin 100’ücü gününde Leyla Güven’in evinin önünde açıklamamızı yaptık” dedi.  
 
‘Cezaevlerinde durum daha kritik bir durumda’
 
Leyla Güven’in açlık grevinin kritik bir aşamada olduğunu anımsatan Saliha, cezaevlerinde de koşullardan kaynaklı durumun kritik bir evreye doğru gittiğini söyledi. Saliha, cezaevlerinden kendilerine gelen bilgileri de şöyle aktardı: “Sık sık süresiz-dönüşümsüz açlık grevine giren arkadaşlarımızın aileleri ile görüşüyoruz. B1 vitamini verilmemesi, doktor kontrollerinin yetersiz olması, yeterince sıvı verilmemesi, psikolojik baskı, tehdit etme ve tekli hücrelere koyulma gibi durumlar yaşanıyor. Hepsini bir elde topladığımız zaman cezaevlerinde açlık grevine girenlerin durumu daha kritik bir durumda.  Bunun yanı sıra faşizan bir baskı altındalar. Ciddi tehdit politikaları ile karşı karşıyalar. Her an bir şahadetin yaşanmaması için toplumsal bütün kesimlerin ve parti olarak büyük sorumluluklar almamız gerekiyor.”
 
‘İmralı’daki tecrit kırılmadıkça toplum üzerindeki tecrit de kırılmayacaktır’
 
HDP olarak tüm milletvekilleri ve MYK üyeleri ile bir toplantı aldıklarını ve bu toplantının ana gündeminin açlık grevleri olduğunu aktaran Saliha, “Bu toplantıda da bu sürecin siyasi ayağının nasıl olacağı, eylem ve etkinlik içerisinde nasıl bir pratik ortaya koyacağımız üzerine tartışmalar yürüttük. En çok üzerinde durduğumuz şey kritik aşamaya gelen açlık grevleri eylemcilerinin bir an önce taleplerine karşılık verilmesi. Bunun için tüm kesimleri duyarlı hale getirmek gerekiyor. Bunun da toplumsal mücadele ile sonuçlanabileceğini düşünüyoruz. Leyla Güven’in açlık grevinin haklı ve meşru olduğunu biliyoruz. Tecrit kırılmadığı sürece her birimizin ve her bir kurumumuzun, eğitimin, ekonominin, sağlığın ve yaşamın tamamı üzerindeki tecridin de kırılmayacağını vurgulayıp bu noktadan mücadele içerisinde olacağız” ifadelerini kullandı. 
 
‘Manipülasyonlar haklı mücadeleye karşı bir çırpınmadır’
 
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “İmralı’da görüşmeler sağlanıyor”  şeklindeki söylemlerinin manipülasyon olduğunu vurgulayan Saliha, “Yerel seçimlere giderken bu söylemlerin amacı seçim propagandalarını ve oy kaygılarını HDP ve tecrit üzerinden var etme çabalarıdır. Meral Akşener’in söylemleri doğru değildir. Tecrit en ağır şekilde devam etmektedir. Açlık grevleri de her geçen gün sayıları artarak devam ediyor. Bu manipülasyonlar aslında savaştan beslenen kesimin çırpınmasıdır. Bu haklı mücadele karşısına bir çırpınmadır. Türkiye’de şu an ittifakların kilit noktasında HDP var. Kilit noktasında halkların ortak mücadelesi var. Bundan kaynaklı buradan bir tez canlılıkla böyle bir söylem kullanılıyor. Dolayısıyla tecrit ve yerel seçimler ve içinde bulunduğumuz yaşantı birbiriyle bağlantılıdır” diye konuştu.  
 
‘AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti’nin söylemleri gerçek dışı’
 
İktidarın insanları asıl gündemden uzaklaştırma çabası içerisinde olduğuna dikkat çeken Saliha, AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti’nin HDP ve tecrit üzerindeki söylemlerinin hepsinin gerçek dışı olduğunu vurguladı. İktidarın her zaman olduğu gibi algı operasyonları yaparak süreci yönetmeye çalıştığını kaydeden Saliha, “Yıllardır derinleşen Kürt sorunu üzerinden kendini var etmeye çalışıyor. Kürt sorunu çözülmezse her şeyin bitmesine sebep olacak. 100 yılık Türkiye Cumhuriyeti geleneğinde kimlerin bittiğini, kimlerin esamesinin okunmadığını iyi biliyoruz. Kürt sorununu çözemediğiniz yerde siz çözülürsünüz, buradan bakmak ve mücadele yürütmek gerekiyor” dedi.