HDP’li Serpil Kemalbay Merve Demirel’e yönelik cinsel tacizi Meclis’e taşıdı

  • 18:55 21 Şubat 2019
  • Siyaset
ANKARA – HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Merve Demirel’in polis tarafından cinsel tacize maruz bırakılmasını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sordu. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Ankara’nın Kızılay ilçesi Sakarya Caddesi'nde eylem yapan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği'ne (TAYAD) destek veren üniversite öğrencisi Merve Demirel'in gözaltına alındığı sırada polis tarafından cinsel tacize maruz bırakılmasını Meclis’e taşıdı. Serpil, konuyla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması için soru önergesi verdi. 
 
Önergede şu ifadelere yer verildi: 
                             
“Polisin evrensel hukuk kurallarına uyması,  insan hakları ilkelerine uygun faaliyette bulunmasını sağlamak amacıyla,  BM tarafından 1979 yılında ‘Kuvvet Kullanmaya Yetkili Memurların Davranış Kuralları 54’ (‘KKK’) kabul edilmiştir. Anayasa’da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi referans alınarak hazırlanan Kolluk Etik İlkeleri Rehberi’nde kolluk personeli, kimseyi işkence, eziyet, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı muamele veya cezaya tabi tutamaz. Hiçbir sebep işkencenin haklılığına gerekçe gösterilemez.”
 
Önergede, Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu’nun Raporu’na göre, Türkiye’de 1997-2018 yılları arasında en az 498 kadının gözaltında cinsel tacize maruz bırakıldığı ve bu suçu işleyenlerden 381’inin de polis olduğu belirtildi,  Önergede, “Polis tarafından cinsel tacize uğraması medyaya yansımış ve görüntüler büyük bir tepki çekmiştir. Fotoğraflardan çok net bir şekilde görüldüğü üzere kolluk orantısız güç kullanmış, Merve’ye onur kırıcı muamele etmiş ve vücut dokunulmazlığını ihlal ederek cinsel taciz eyleminde bulunmuştur” denildi. 
 
Önergede, “Bu durum da polis tarafından kamu görevinin verdiği nüfuzu kötüye kullanmakla kalmayıp, cinsel saldırının eylemcileri caydırmak saikiyle yapılmış sistematik işkence suçu olup olmadığı konusunda da derin şüphelere yol açmıştır” diye ifade edildi.  
 
Önergede, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan şu soruları yanıtlaması istendi: 
 
“*Türkiye genelinde 2002 yılından itibaren emniyet teşkilatına yönelik kadınlara cinsel saldırı ile ilgili kaç suç duyurusu yapılmıştır? Kaçı ile ilgili soruşturma açılmıştır? 
 
*M.D. ’ye yönelik polis tacizini gösteren fotoğraf ve video görüntülerinden hareket ederek herhangi bir hukuki ve idari soruşturma açılmış mıdır? Açıldıysa ne aşamadadır?
 
*Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün M.D.’nin kolluk tarafından cinsel tacize maruz kalması iddiası ile ilgili yaptığı açıklamalarla kurumsal olarak cinsel tacizi meşru bir davranış olarak gösterdiğini ve pekiştirdiğini düşünüyor musunuz? 
 
*Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün M.D.’nin taciz edilmesi karşısında yaptığı ‘babasının 'FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttüğü' yönlü açıklaması ‘Polis Etik Kuralı, Hizmet Anlayışında belirtilen ‘kolluk personeli, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle insanlar arasında ayırım gözetmeksizin tarafsızlık içerisinde hizmet sunar’ maddesi ile bağdaşıyor mu? Yoksa bu açıklama toplumda ayrımcılık ve nefret duygusu yaratarak işlenen cinsel taciz suçunu örtbas etme amacını mı taşıyor?
 
*Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün M.D. ile ilgili yaptığı açıklamada babasının 'FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttüğünü açıklaması, suçların şahsilik ilkesinin ihlali değil midir?
 
*Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün ‘sosyal medyada ve basın kuruluşlarında habere konu olan yakalama işlemi esnasında çekilen videolarda olayın bütünü ile ele alınmayarak sadece bir kare üzerinden Türk Polis Teşkilatı”nın kamuoyu nezdinde yıpratılmaya çalışılarak küçük düşürülmek istendiği’ şeklindeki açıklamaları videonun bütününün izlendiğinde bunun hak edilmiş bir davranış olduğunu düşünmelerinden mi kaynaklanmaktadır?”