Digor eşbaşkan adayı: Dilleri öldüren değil yaşatan bir belediye olacağız

  • 09:01 21 Şubat 2019
  • Siyaset

Zeynep Durgut

KARS - Kürtçe eğitmen, yazar aynı zamanda Digor Belediye Eşbaşkan adayı olan Güljin Kaya, Kürtçeye karşı ciddi bir tahammülsüzlük olduğunu belirterek, “Belediyelerimize kayyım atanır atanmaz ilk icraatları Kürtçe levhaları ve parkların isimlerini sökmek, değiştirmek oldu. Tek çalışmaları asimilasyon ve kırım politikasıydı. 31 Mart başarısının ardından dilleri öldüren değil, koruyan bir belediye olacağız” dedi. 
 
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) tahminlerine göre dünyada 6 bin dil var. Ancak rakamın neredeyse yarısı bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. UNESCO'nun “Tehlike Altındaki Diller Atlası”na göre, Türkiye'de tehlike altında olan 18 dil var. Bunlar ise; Kapadokya Yunancası, Gagavuzca, Zazaca, Hertevince, Hemşince, Ladino, Abhazca, Ermenice, Abazaca, Adığece, Kabardey Şivesi, Mlahso batı Süryanice, Pontus Yunancası, Romanca, Süryanice, Turoyo, Ubıhça ve Lazca.
 
Türkiye’de ise Kürt diline yönelik asimilasyon politikaları, her dönemin konseptini belirleyen çerçeve olmaya devam ediyor. 2016 yılında Kürt illerindeki 102 belediyeden 95’ine atanan kayyımların ilk icraatları da, Kürt diline dönük projeleri iptal ederek, parkların Kürtçe isimlerini değiştirmek oldu. 
 
21 Şubat Dünya Anadil Günü vesilesiyle kayyımların anadile karşı geliştirdiği politikaları, aynı zamanda Kürtçe eğitmen ve yazar olan Kars’ın Digor Belediye Eşbaşkan adayı Güljin Kaya, değerlendirdi. 
 
Digor ilçesine bağlı Arpalı köyünde dünyaya gelen Güljin, devletin 90’lı yıllarda devreye koyduğu baskı ve koruculuk dayatmalarından kaynaklı ailesiyle İzmir’e göç etmek zorunda kaldı. İzmir’de gençlik ve kadın çalışmalarında yer alan Güljin, aynı zamanda Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği’nde (KÜRDÎ-DER) 5 yıl Kürtçe ders verdi. Göç Edenlerle Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği’nde (Göç-Der) yönetici olarak çalışmalarını sürdüren Güljin, İzmir’de Kürt Dil Komisyonu’nun sözcülüğünü yürüttü. 
 
'Kürtçe konuştuğunda cahil Türkçe konuştuğunda bilgili empoze ediliyor’
 
Şimdi ise Kürt edebiyatı üzerine araştırma çalışmalarını sürdüren Güljin, “Ezilin, sömürülen ve yok sayılan bütün halkların 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nü kutluyorum. Biz Kürtler olarak kendi anadilimizde eğitim almak istiyoruz. Sadece konuşmakla Kürtçeyi koruyamayız. Aynı zamanda edebiyat alanında da Kürtçeye öncülük tanınmalıdır. Kürt tarihi ve kültürünün korunması için Kürt edebiyatının gelişmesi gerekir. Anadil evrensel ve bir bütündür. Ama ne yazık ki biz Kürtler bundan payımızı alamıyoruz. Kürtlere sadece dilleri yasaklanmıyor aynı zamanda dillerini hor görerek asimilasyon politikalarına tabi tutmuşlardır. Bazı Kürtler imha ve inkar politikalarından etkilenerek, egemenin gözünden kendine bakmıştır. Kürtçe konuştuğu zaman köylü, cahil ama Türkçe konuştuğu zaman şehirli ve bilgili olarak empoze edilmiştir. Asimilasyon politikalarının yaratmış olduğu tahribat bu psikolojinin kendisidir” dedi.
 
‘Kayyımın tek çalışması asimilasyon, kırım politikasıydı’ 
 
Türkiye’de Kürtçeye karşı ciddi bir tahammülsüzlük olduğunu kaydeden Güljin, şöyle devam etti: “Suriye'den mülteciler Türkiye'ye geldiği zaman 2 yılda her yere Arapça levhalar asıldı. Ama bu ülkenin halkı olan Kürtlere Kürtçe yasaklanıyor. ‘Kürtçe konuşamaz Kürtçe düşünemezsiniz.’ Dile tahammülsüzlüğün yanı sıra bir düşmanlık söz konusu. Bu tahammülsüzlüğün son bulması gerekir. Dile karşı saygı yok, dolayısıyla Kürde de yok. 2 yıldır Digor Belediyesi kayyımın elinde. Kürt dilini korumak için faaliyetler de bulunan bütün kurumlar KHK'lerle kapatıldı. Şundan şüphemiz yok ki, 31 Mart’ta halk bu sisteme demokratik bir ders verecektir. Belediyelerimize kayyım atanır atanmaz ilk icraatları Kürtçe levhaları ve Kürtçe parkların isimlerini sökmek, değiştirmek oldu. Kayyımın tek çalışması asimilasyon ve kırım politikasıydı. Biz de her halk gibi topraklarımızda kendi anadilimizde konuşmak ve yaşamak istiyoruz." 
 
'Kürtçe kurs ve kreşler açacağız'
 
31 Mart’ta seçildikleri takdirde yine Kürt diline ilişkin çalışmalarını devam ettireceklerini kaydeden Güljin, “Hem Kürtçe eğitmenlik yapacağım hem de halkımıza gereken hizmeti vereceğiz. Sosyal ve toplumsal sorumluluklarımızı halkımızla beraber aşacağız. 31 Mart başarısının ardından biz ilçe de Kürtçe kurslar ve kreşler açacağız. Dilleri yaşatmak adına çalışmalarımız olacak. Bizler dilleri öldüren bir belediye değil, koruyan bir belediye olacağız. Kadın boyutu ile de toplumsal, kültürel ve ekonomik olarak çalışmalarımız olacak” diye konuştu.