İHD’de kuruculuğundan vekilliğe uzanan yolda şimdi de eşbaşkan adayı

  • 09:19 27 Ocak 2019
  • Siyaset
VAN - İHD Van Şubesi'nin kurucuları arasında yer alan ve 2 dönemdir HDP'nin kent milletvekili olan Bedia Özgökçe Ertan, şimdi de Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı. Bedia, “Bölge halkı 31 Mart’ta bu kayyım zihniyetini sandıklara gömecek. Yine sandıktan demokrasi çıkacak” diyerek seçimlerdeki iddiasını ortaya koydu. 
 
Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) bölge belediye eşbaşkan adaylarını belirlemesinin arından seçim çalışmaları da başladı. HDP Van Milletvekili olarak görev yapan Bedia Özgökçe Ertan de HDP Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı olarak belirlendi. Uzun yıllar Baro Kadın Komisyonu ve insan hakları savunuculuğu yapan Bedia, Van’da doğup büyüyen yerelin kadınlarından biri. Üniversiteyi kazanmasının ardından Van dışına çıkmak zorunda kalan Bedia, Van’ın her değişimine tanıklık ettiğini ve bunun karşısında mücadelesini de şekillendirdiğini kaydediyor. 
 
Evli ve 3 çocuk annesi olan Bedia, “1975 doğumluyum. Hayatı, insanları, spor yapmayı, müzik dinlemeyi her insan gibi bende çok seviyorum” diyerek kısaca kendisini tanımladı.  
 
‘Kadına yönelik şiddetle mücadelede çalışmalar yürüttüm’
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi’nin kurucularından biri olan Bedia, “1999 yılında avukatlık yapmaya başladım.  Kendi memleketimde buranın halkına hizmet etmeye çalıştım. Sadece hukukçu değil aynı zamanda İHD’nin kurucularından biriyim. Kadın hakları savunuculuğunda da büyük emek verdim. Aktivist olmaya çalışan biriyim. Milletvekili seçilinceye kadar da bu alanlarda çalıştım. Yıllarca çalıştığım kentte burada kadına yönelik şiddetle mücadelede bir avukat olarak bu mücadelenin neresinde yer aldığımı görmek isteyen ve bu çalışmanın içerisinde yer alan biriyim. Baro Kadın Komisyonu avukatlarından biri olarak bir avuç kadınla çok güzel çalışmalar yürüttük” dedi.  
 
‘Kentin dokusunu oluşturan kesimlerle görüşmeler sağlanacak’
 
Kent milletvekilliğinden belediye eşbaşkan adaylığına seçilen Bedia, yerel seçimlere doğru kentte nasıl çalışmalar yürüteceklerine dair şunları belirtti: “Bir hafta içinde bütün ilçelerde yerelin o halk ile bir buluşma bir kucaklaşma gerçekleşecek. Esnaf ziyaretleri başlayacak. Ama bunun dışında sivil toplum örgütleriyle ziyaretler ile kentin dokusunu oluşturan kesimlerle görüşmeler gerçekleştireceğiz.”
 
‘Demokrasiyi hayata geçiren bir perspektif benimseyeceğiz’
 
Yerel seçimlerin mantığına ve yerel seçimlerin kurgusuna yaklaşımları ile ilgili çalışma yürüteceklerini de ifade eden Bedia, şöyle devam etti: “Örneğin doğrudan demokrasiyi hedefleyen ve bunu hayata geçirmeye çalışan bir perspektifimiz var. Daha şimdiden bütün kentin bileşenlerine dokunup, onlardan görüş alan ve bu yoldan nasıl yürüyebileceğimizi anlatan bir yaklaşım içerisindeyiz. 41 koldan hem kadınlar hem gençler hem adaylar hem de yıllardır bu süreçte yer alan bütün arkadaşlarımıza beraber çok yönlü bir çalışma yürütüyoruz.”
 
‘Çözüm masası devrildiği gün Kürt sorunu başa döndü’
 
Bedia, “Türkiye’de ilk defa 2013-2015 yılları arasında İmralı Heyetinin Sayın Öcalan’ı ziyareti ile bir çözüm süreci başladı. O dönem Kürt sorununun çözülmesine gerçekten çok yaklaşılmıştı, yani o adımlar bile Türkiye toplumunun tamamında olumlu bir hava yarattı. Bir umut oluşturdu ancak görüşmelerin sona ermesiyle birlikte tüm umutlar suya düştü. Masanın devrildiği süreçten beri Kürt sorunu yine en başına dönmüş oldu” diye ekled.  
 
‘Kayyım ataması halkın yönetme hakkına saygısızlıktır’
 
“Kürt sorununu çözeceğiz” denilerek halkların kandırıldığını dile getiren Bedia, halkların artık yalan dolanla kandırılamayacağının atını çizdi. Kürt sorununun çözümünün tek muhatabının olduğunu ve bunun da kim olduğunun çok iyi bilindiğine dikkat çeken Bedia, "Kürt sorununa samimi bir şekilde yaklaşmış olsalardı şu anda ortada sorun falan kalmazdı. Burada kayyım olmamış olurdu. Yani halkın seçtiği iradeye kayyım atamakta demek; bu halkın iradesini yok saymak demektir. Seçme hakkına, yönetme hakkına doğrudan saldırıdır. Kürt sorununu böyle mi çözecekler? Onlar Kürt sorununu İşte ‘hizmet yaparız, ekonomiyi güçlendiririz, birkaç kırıntı ile Kürt halkını sustururuz’ zannediyorlar ama öyle değil çok daha derinlikte toplumsal bir sorun, hafıza sorunu, geçmiş sorunu, gelecek sorunu, geleceğe bakış açma sorunu bulunmaktadır. Kürt sorunu böyle basite indirgenemez” dedi. 
 
‘Bu kentin gençlerini işsiz bırakmayacağız’
 
Türkiye’de devam eden ekonomik krizin bölgeye yansımalarına da değinen Bedia, “Her gün çalıştığımız, emek verdiğiniz her şey cebimizden çalınarak eksiliyor. Dolar her gün yükseliyor, Türk Lirası her gün değer kaybediyor. Şu an içinde bulunduğumuz darboğaz gerçekten bütün Türkiye'yi etkilemiş durumda. Bir ekonomik kriz var. Aynı zamanda işsizlik çok ve ekonomik krizle bağlantılı bir şekilde artarak sürüyor. Bizim belediyecilik anlayışımız da doğrudan demokrasi hedefleyen bir anlayışa sahip olduğu için yeni istihdam alanları yaratmakla yola çıkacağız. Biz mümkün olduğu kadar bu kentin gençlerini işsiz bırakmayacağız” diye kaydetti. 
 
‘Sandıklarda demokrasi çıkacak’
 
Bölgedeki seçmenlerin tercihini demokrasiden yana kullandığını söyleyen Bedia, son olarak da şöyle dedi: “Partimize yönelik bütün manipülasyonlara rağmen, bizi terörist etme çabalarına rağmen, 1 Kasım'da da 24 Haziran'da da referandumda da seçmenimiz kendi iradesinden vazgeçmedi. Kürt halkı kimin ne olduğunu iyi biliyor. Kayyım atamak demek bu halka ‘İradeni kabul etmiyorum. Senin yönetme hakkını da elinden alıyorum’ demektir. Bölge halkı 31 Mart’ta bu kayyım zihniyetini sandıklara gömecek. Yine sandıktan demokrasi çıkacak.”