Meral Danış Beştaş: Leyla Güven'in eylemi karşısında iktidar neden sessiz kalmaktadır?

  • 14:53 22 Ocak 2019
  • Siyaset
ANKARA - HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, açlık grevi eyleminin 76'ncı gününe giren Leyla Güven'in taleplerini hatırlatarak, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e, "Barışçıl bir talep ve Leyla Güven'in kritik eşiğine gelmiş olması karşısında iktidar neden sessiz kalmaktadır?" diye sordu. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde girdiği açlık grevinin 76'ncı gününe giren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in durumunu Meclis'e taşıdı. Meral tarafından Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığı'na verilen önergede "Bu parlamentonun bir üyesi olan Leyla Güven, tutuklu olarak yargılandığı davanın 7 Kasım 2018'de Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasına Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nden SEGBİS ile bağlanarak yaptığı açıklamayla Abdullah Öcalan'a dönük tecridi protesto etmek için açlık grevine başladığını; Abdullah Öcalan'ın avukatları ve ailesiyle görüşene kadar da eylemini sürdüreceğini duyurmuştur" diye hatırlatıldı. 
 
'Leyla bağımsız heyet dışındaki doktorları kabul etmiyor'
 
Önergede, sağlık durumu giderek kötüleşen Leyla'nın sağlık kontrollerini kabul etmemekle beraber, cezaevine vermiş olduğu dilekçede bilincinin kapanması halinde de tıbbi müdahaleyi kabul etmeyeceğini beyan ettiğine yer verildi. Önergenin devamında şöyle denildi: "Güven, TTB'den gelecek bağımsız bir sağlık heyeti dışında cezaevinden gönderilen doktorlara muayene olmayı da reddetmektedir. Yine Güven'i yakın zaman zarfında kontrol eden hekimler ise, Leyla Güven'in bulunduğu kritik evre dikkate alındığında, Güven'in cezaevi koşullarından kaynaklı ciddi sağlık sorunları yaşayabileceği, cezaevinin aşırı soğuk olması nedeniyle pnömoni gibi enfeksiyonlara yakalanabileceği uyarısında bulunmuşlardır. Kuşkusuz son 2 haftadır sağlık koşulları elvermediği için avukat görüşüne çıkamıyor oluşu ve 21 Ocak günü ilk kez kızının görüşüne de çıkamamış olması fiziksel durumuna ilişkin önemli gelişmelerdir." 
 
'Açlık grevindeki tutsakların sayısı artıyor'
 
Önergede, 250'yi aşkın tutsağın Leyla'ya destek vermek ve tecridin kaldırılması talebiyle süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemini sürdürdüğüne dikkat çekilerek, bu sayının her geçen gün arttığına işaret edildi. Önergede ayrıca, 15 Ocak'ta DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve HDP eski Milletvekili Selma Irmak süresiz dönüşümsüz, 17 Ocak'ta ise HDP eski Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk 10 günlük dönüşümlü açlık grevi eylemine başladığı kaydedildi. 
 
 Önergede, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'den şu sorulara yanıt vermesi istendi: 
 
"*Barışçıl bir eylem türü olan 'açlık grevi'; düşünceyi açıklama ve yaymanın meşru yollarından birisi olarak kabul görmekte olup, barışçıl bir talep ve Leyla Güven'in kritik eşiğine gelmiş olması karşısında iktidar neden sessiz kalmaktadır?
 
*İktidarın açlık grevleri karşısındaki sessizliği açlık grevlerinin haklılığından mı kaynaklanıyor? Bu haklı taleplerin çözümü ve toplumsal barış adına adım atılması için iktidar neden hiçbir girişimde bulunmuyor?
 
*Leyla Güven'in cezaevindeki koşullarına ilişkin bir çalışma yürüttünüz mü? Bu konuda kamuoyuna yansıyan bir açıklamanız olmadığı nazara alındığında, neden Güven'in son derece kritik aşamada olmasına rağmen hiçbir çalışma yürütmediniz?
 
*Leyla Güven'in yaşam hakkının sona ermesini mi bekliyorsunuz?
 
*Açlık grevinde olan mahpuslar açısından telafisi mümkün olmayacak zararların meydana gelme olasılığı neden göz ardı edilmektedir? Cezaevlerinde meydana gelebilecek telafisi mümkün olmayacak zararlar karşısında sorumluluk önlemini almayan iktidara ait olmayacak mı? Bu konuda Adalet Bakanı olarak sorumluluğu üzerinize alıyor musunuz?
 
*Leyle Güven ve onunla birlikte açlık grevlerine devam eden mahpusların talepleri ne zaman dikkate alınacaktır?
 
*Leyla Güven'in açlık grevine ilişkin talebinde belirtmiş olduğu İmralı Cezaevi'nde süregiden tecride ilişkin bir çalışma yürütecek ve tecrit koşullarını kaldıracak mısınız?
 
*Leyla Güven başta olmak üzere açlık grevinde olan diğer mahpusların yaşam haklarına ilişkin telafisi mümkün olmayacak zararların meydana gelmesi halinde oluşacak toplumsal tepki ve kırılmanın farkında mısınız?
 
*İktidar ve Bakanlığınız nezdinde yürütülen tecrit politikası olan hukuksuzlukta ısrarınızın sebebi nedir?
 
*Milyonlarda yurttaşın talebine karşı sessi kalıyor oluşunuz ayrımcılık değil midir?
 
*İmralı Cezaevi'ne avukat ziyaretini neden engelliyorsunuz?
 
*İmralı Adası'nda mevcut ceza infaz sistemi dışında hangi hukuk sistemi uygulanmaktadır?