Abdullah Öcalan için İnsan Hakları Komisyonu'na heyet talebi

  • 13:31 21 Ocak 2019
  • Siyaset
ANKARA - HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na verdiği dilekçe ile komisyon tarafından milletvekillerinden bir heyet oluşturularak, İmralı Adası'na gönderilerek, Abdullah Öcalan'ın koşullarlını ve durumu hakkında edindikleri bilgileri kamuoyu ile paylaşmasını istedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sonlandırılması talebiyle girdiği açlık grevinin 75'inci gününde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in eylemine ilişkin Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na bir dilekçe verdi. 
 
Dilekçede, "Leyla Güven,  Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarına ilişkin taleplerini barışçıl bir eylem türü ile gerçekleştirmekte ve bedenini açlığa yatırarak milyonların talebine ses olmaya çalışmaktadır. Leyla Güven'in kamuoyuna duyurmak istediği talep, aynı zamanda Kürt halkının da talebidir" diye belirtildi. 
 
'2015'ten bu yana İmralı heyeti görüştürülmüyor'
 
Abdullah Öcalan'ın 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana avukatlarıyla, 6 Ekim 2014 tarihinden bu yana ailesi ile ve 5 Nisan 2015 tarihinden bu yana ise İmralı heyeti ile görüştürülmediğine yer verilen dilekçenin devamında şu sözlere yer verildi: "Diyarbakır'da Leyla Güven'in de aralarında olduğu 50 Kürt siyasetçi, Abdullah Öcalan'ın hayati durumundan ve sağlığından haber alamadıkları için açlık grevi eylemi başlatmışlardı. Açlık grevi eylemi sonucunda 11 Eylül 2016 tarihinde kardeşi Mehmet Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirilmiştir. O günden bugüne Öcalan ve İmralı'da tutulan üç hükümlü aile, avukat, heyet görüşleri yapılamamış; telefon, mektup, telgraf ya da faks dâhil hiçbir haberleşme sağlanmamıştır."
 
'Abdullah Öcalan'a uygulanan özel bir icra rejimi'
 
Mehmet Öcalan'ın 12 Ocak tarihinde Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeye değinilen dilekçede bu görüşmenin Abdullah Öcalan'ın yaşamından duyulan endişenin giderilmesi amacıyla gerçekleştiği ifade edildi. Dilekçede, avukatların görüş başvurularının bugüne kadar 780 kez reddedildiği hatırlatılarak, "Temel insan hak ve hürriyetleri evrensel ilkeler çerçevesinde ayrımsız olarak bütün herkes için yasal ve anayasal güvence altına alınmıştır. Ancak İmralı Adası'nda tutulan Abdullah Öcalan'a dönük ağırlaştırılmış mutlak tecrit ve izolasyonun,  ulusal mevzuatta ve uluslararası hukukta karşılığı bulunmamaktadır.  İmralı Adası'nda 20 yıldır Abdullah Öcalan'a yönelik uygulana gelen özel bir icra rejimi söz konusudur. İmralı Kapalı Cezaevi doğrudan tek bir bireye göre inşa edilmiş, bireyi doğrudan hedef alan, zamana yayılmış sistematik cezalandırma mantığına  göre kurgulanmış "yüksek güvenlikli" tek kişilik bir cezaevidir. İmralı sistemi, bir adanın ortasında dış dünyayla bütün bağların kesildiği, dört tarafı sular ve yüksek duvarlarla çevrili fiziki yapısıyla da tecrit mekânsal bir çevrim kazanmaktadır" denildi.
 
Dilekçede son olarak şu ifadelere yer verildi:  
 
"Leyla Güven'in açlık grevi eylemi ile birlikte Türkiye'deki çeşitli cezaevlerinde süresiz dönüşümlü 250'yi aşkın mahpus aynı talep ile açlık grevi eylemine başlamıştır. Açlık grevlerinde, devletin yaşatma sorumluluğu birinci planda olduğundan; açlık grevlerinde dile getirilen talepleri değerlendirmek ve buna göre koşulları iyileştirmek de devletin görev ve sorumluluk alanına girmektedir.
 
Heyet talebi
 
Abdullah Öcalan'ın içinde bulunduğu koşullar, sağlık durumu ve maruz kaldığı hak ihalelerinin komisyon tarafından derhal gündeme alması ve yerinde inceleme yapmak üzere komisyon tarafından oluşturulacak bir milletvekili heyetinin İmralı Cezaevi'ne acil bir ziyaret gerçekleştirmesi ve gerçekleştirilecek ziyaretin sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması hayati önem arz etmektedir."