HDP Şeref Malkoç'un kadına şiddeti meşrulaştıran sözlerini Meclis'e taşıdı

  • 14:45 17 Ocak 2019
  • Siyaset
ANKARA - HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun, Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisi Şeref Malkoç'un kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran söylemlerini Meclis'e taşıdı. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Şevin Coşkun, Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisi Şeref Malkoç'un kadına yönelik şiddet ve arabuluculuk söylemlerine ilişkin Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un yanıtlaması için Meclis Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Önergede, Şeref Malkoç'un Türkiye gazetesinde arabuluculuk sistemi ile ilgili yaptığı açıklamada, nafakanın bir problem olarak nitelendirdiği ve kadın evli olduğu erkek için aldırdığı uzaklaştırma kararına değinildi. Önergede ayrıca, Şeref Malkoç'un söylemlerinin öfkeyi ve kadına yönelik şiddeti körüklediğine dikkat çekildi. 
 
Önergede, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı'ndan şu soruları yanıtlaması istendi: 
 
"*6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'da şiddete maruz kalan bir kadının öncelikle karakola, jandarmaya, savcılığa ya da hastanelerin acil bölümlerine başvurabilmesi kadının yasal hakkıdır. Kamu Başdenetçi'si Şeref Malkoç'un söylemleri bu hakkın gaspı değil midir?
 
*Avrupa Konseyi'nin Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi); kadına yönelik tüm şiddet biçimleriyle ilgili olarak 'arabuluculuk ve uzlaştırma da dâhil olmak üzere zorunlu alternatif çatışma-çözüm süreçlerini yasaklamak üzere gereken yasal veya diğer tedbirleri' alma görevi yüklemektedir. Türkiye'nin de imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi dolayısıyla kadına yönelik şiddeti önlemek için ihtiyacımız olan uzlaştırma değil; etkin yargılama ve koruyucu tedbirler değil midir?
 
*Yargının, kadına yönelik şiddetin, kadının sosyal hayata katılımını engelleyen, sosyal bir olgu olduğunun kabulüyle mücadelenin şiddet uygulandıktan sonra mücadele etme yerine, şiddetin uygulanmasının önüne geçilmesi yönündeki mücadele yöntemlerine ağırlık vermesi gerekmiyor mu?
 
*Boşanma hakkı şiddetin engellenmesi amacıyla yasal bir hak değil midir?"