Ayşe Acar Başaran'dan Meclis'e: Leyla'nın talebi milyonların talebidir

  • 14:37 16 Ocak 2019
  • Siyaset
ANKARA - HDP'li Ayşe Acar Başaran, açlık grevinin 70'inci gününde olan Leyla Güven'in eylemine ilişkin Meclis ve Hükümete seslendiği açıklamasında, Leyla'nın talebinin milyonların talebi olduğunu belirterek, bir an önce Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona erdirilmesini istedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Sözcüsü aynı zamanda HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması ve açlık grevinin 70'inci gününde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in eylemine ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, HDP milletvekilleri Serpil Kemalbay ile Ebru Günay da katıldı. 
 
'Leyla bu parlamentonun bir üyesi'
 
Leyla'nın 8 Kasım'dan bu yana açlık grevinde olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Ayşe, "Leyla Güven 8 Kasım tarihinden beri tamı tamına 70 gündür açlık grevinde. Leyla Güven DTK Eşbaşkanı, Hakkari Milletvekili, yani bu Parlamento'nun bir üyesi, Hakkari'nin iradesi. Hakkari'de binlerce kişinin oyu ile seçilmiş, kendi politik duruşunu, taleplerini ifade etmek için bu Meclis'te seslerini yükseltmesi için seçilen bir arkadaşımız. 70 gündür bedeninden başka ellerinden başka bir argüman olmadığı için, çok haklı çok meşru bir talebi duyurmaya çalışıyor. Leyla Güven ve onlarca cezaevinde yüzlerce kişi şu an itibariyle 240'ı aştı, çok önemli bir şeyi talep ediyorlar. Türkiye toplumunun önünü açacak, şu anda içinde bulunduğumuz bu çıkmazdan çıkmanın yol ve yöntemini gösteriyorlar" diye belirtti.  
 
'Bu tecrit Türkiye'nin geleceğine yöneliktir'
 
Abdullah Öcalan'ın 20 yıldır tecrit altında olduğunu kaydeden Ayşe, bu tecridin AKP-MHP ittifakıyla beraber derinleştiğine dikkat çekti. Ayşe, "Sayın Öcalan 2011 yılından beri avukat, 2015 yılında beri heyet görüşü, bu son görüşme sayılmazsa aile görüşü de yaptırılmamaktadır. Bu tecrit sadece İmralı'da sayın Öcalan şahsında değil, onun şahsında bütün topluma, bütün gençlere, Türkiye'nin ortak geleceğine yönelik konulmuş bir tecrittir. Sayın Leyla Güven, dört duvar arasında, rehin tutulduğu Diyarbakır Cezaevi'nde bu hukuksuzluğa karşı ses yükseltmeye çalışıyor ve buna müdahale edilmesini bekliyor. 70 gündür dünyanın birçok yerinden, Filistin'den, dünyanın başka yerlerine kadar Leyla Güven'in bu sesine destek gelirken, üyesi olduğu bu Parlamento'dan hiçbir tepki yok. Ne iktidar blokundan ne de yasamadan bununla ilgili bir cümle kuruldu" diye konuştu.  
 
Ayşe devamında şunları dile getirdi: 
 
"Bırakın olumlu bir karşılığı; gündeme alma, olumlu olumsuz bir tepki bile geliştirilmedi. Böyle bir eylem hiç yokmuş gibi, Leyla Güven 70 gündür açlık grevi yapmıyormuş gibi, onlarca cezaevinde aralarında Sebahat Tuncel ve Selma Irmak'ın da aralarında bulunduğu yüzlerce tutsak açlık grevinde değilmiş gibi günlük çözümlerle bu meclis yürütülmeye çalışılıyor. Bu Meclis'in varlık gerekçesi toplumun geleceğini, Türkiye halkının taleplerini gerçekleştirmektedir. Kendi üyesinin talebine karşı bu kadar duyarsız, sorumsuz yaklaşan bu Meclis yok hükmündedir. Kapısına kilit vurulmuş demektir.
 
'Leyla Güven'in durumu kritik'
 
Durumun kritikliğini de dikkate alarak bir kez daha herkese sesleniyoruz. Leyla Güven 70 gündür açlık grevinde ve artık kritik aşamaya gelmiştir. Leyla dünden beri mide krampları, tansiyon düşüklüğü, ışığa ve kokuya aşırı hassasiyet, bulantı hissi, uyumama durumu ile karşı karşıyadır. Bununla birlikte sıvı alımında zorluk yaşamaktadır. Kritik aşama sıvı alımının yapılmaması ile başlar. Bu kritik noktada herkesin kendi cephesinde bir müdahale etme yükümlülüğü ve sorumluluğu vardır. Aksine kendi üyesinin talebine bu kadar sessiz kalan Parlamento bunun altında kalacak demektir. Bu kritik evrede Leyla Güven'in bu kritik aşamasında herkesi sorumluluğa ve bu talebi karşılamaya davet ediyoruz. Leyla Güven hukuksuz ya da olmayacak bir şey talep etmiyor. Leyla Güven, haklı-meşru ve Türkiye toplumunun geleceğine katkı sunacak bir talebi dillendirmektedir."
 
Tecridin kaldırılması için çağrı
 
Tecridin bir an önce kaldırılması için çağrı yapan Ayşe, "Bunu sadece Leyla Güven'in talebi gibi değil, milyonların talebi olarak, milyonların sözcüsü olan bizlerin, bu ülkenin 3'üncü büyük partisinin meclisin ikinci büyük muhalefet partisinin talebi olarak söylüyoruz. Bizler milyonların talebini burada ifade ediyoruz. Bu talebe ses vermek, karşılık vermek, iktidarın sorumluluğundadır. Leyla Güven'in durumu an be an, saat be saat, saniye saniye kritikliğini koruyor. Onu korumak Türkiye toplumunu korumak demektedir, onu ölümün sınırından almak, Türkiye'yi ölüm sınırından almak demektir. Herkesi bu konuda sorumlu ve duyarlı olmaya sesini yükseltmeye davet ediyoruz" dedi.