Belediye önünden seslendiler: Rojava dönük saldırıları durdurun
- 13:27 23 Ocak 2025
- Güncel
MERSİN - Akdeniz Belediyesi önünde irade gaspı protestosunda, Rojava halkının direşini sahiplenmek için nöbet tutulurken, burada konuşan DEM Partili Perihan Koca, Rojava'ya yönelik saldırıların ve savaş politikalarının bir an önce durdurulması için çağrıda bulundu.
Mersin’in Akdeniz Belediyesi'ne kayyım atanmasına karşı başlatılan nöbet eylemi 14'üncü gününde. Nöbet eylemi, polis ablukasında olan belediye binası önünde sürüyor. Nöbette bugün Rojava'ya dönük saldırılara da dikkat çekilerek, Rojava'ya barış talebiyle nöbet eylemine devam edildi. "Rojava'da sivil halka yönelik saldırıları kınıyoruz" ve "Kayyım rejimi halkın iradesine darbedir" yazılı pankartı açıldığı nöbette "Kayyıma geçit yok", "İradeye saygı", "Jin jiyan azadî" ve "Seçilmişler irademizdir" lolipoplar taşınarak sık sık, "Direne direne kazanacağız", "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Rojava halkı yalnız değildir", "Biji berxwedana Rojava" ve "Hırsız kayyum Akdeniz'den defol" sloganları atıldı.
‘Düşmanlık saldırılarına karşı mücadelemiz devam edecek’
Açıklamada ilk olarak DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, "Kumpas operasyonuyla siyasi rehine" olarak tutuklanan eşbaşkanlar ve meclis üyeleri için 14 gündür "iradeye saygı nöbetinde" olduklarını ifade ederken, bugün burada sadece kayyım gaspına değil, ülkenin dört bir yanında süren haksızlıklara, hukuksuzluklara ve dünyanın gözleri önünde insanların yanıp, katledilmesine de karşı nöbette olduklarını belirtti. Ayrıca Perihan Koca, Rojava'da yaşanan katliama ve savaşa dikkat çekerek şunları kaydetti: “Bugün nöbetimizi Rojava'ya karşı saldırıların durdurulması için tutuyoruz. Bugün nöbetimizi dünyanın gözleri önünde işlenen katliama karşı barışsa ısrarcıyız demek için tutuyoruz. Katledilen insanları bir kez daha buradan saygıyla anıyoruz. Hiçbiri unutulmayacaklar. Kayyuma karşı mücadelemizle, halklara düşmanlık saldırılarına karşı mücadelemizi birleştireceğiz. Emek demekten, barış demekten, adalet demekten, iradeye saygı demekten vazgeçmeyeceğiz. Buradan bir kez daha ulusal kamuoyuna, uluslararası kamuoyuna Rojava'ya yönelik saldırıların durdurulması, savaş politikalarının durdurulması için çağrıda bulunuyoruz. Savaşa hayır diyoruz. Barış hemen şimdi diyoruz. Kayyum darbesi durdurulana kadar. Savaş politikaları durdurulana kadar. İradeye saygı duyulana kadar bizler irade nöbetimize adalet nöbetimize, barış nöbetimize burada. Barış annelerimizin barış feryatları öncülüğünde devam edeceğiz."
‘Saldırılar Suriye’deki tüm halkların geleceğini tehdit ediyor’
Ardından konuşan DEM Parti Akdeniz İlçe Eşbaşkanı Nizar Esen, Rojava'daki saldırıların sadece Kürt halkının değil Suriye’deki tüm halkların geleceğini tehdit ettiğini ifade ederken, "Rojava ve Suriye için bugün her zamankinden daha fazla demokratik bir zeminde diyaloğa ve çözüm getirecek politikalara ihtiyaç vardır. Rojava'nın hedef alınması sadece Kürt halkının değil Suriye halklarının da geleceğini tehdit ediyor. Çünkü Rojava'da inşa edilen yeni yaşam modeli bugün Orta Doğu'da yaşanan krizlere karşı çözümün yegane adresidir. Şunu vurgulamak isteriz ki; DEM Parti olarak bu saldırılar karşısında dün susmadık bugün de susmayacağız" dedi.
Direniş hattını büyütme çağrısı
Tişrîn Barajı'ndaki nöbet eylemlerine yapılan saldırı ve katliamı bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Nizar Esen, şunları kaydetti: "Bu doğrultuda tüm demokrasi güçlerini ve uluslararası kamuoyunu Rojava’yı hedef alan saldırılar karşısında sessiz kalmamaya, savaş karşıtlığına ve özgürlük mücadelesine ses olmaya davet ediyoruz. Saldırılara karşı çıkıp, bu suça ortak olmamak gerekir. Bu temelde, İŞİD barbarlığına karşı başta kadın ve çocuklar olmak üzere Suriye halklarını koruyan Rojava'ya sahip çıkmak esas alınmalıdır ve bu doğrultuda somut adımlar atılmalıdır. Rojava'ya dönük gerçekleşen her saldırıya, yaşanan her katliama karşı sessiz kalmak, yaşanan savaş suçlarına zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle, çağrımız herkesedir; mücadele ve direniş hattını yaşamın her alanında büyütelim ve geleceğimiz için demokratik-özgür yaşam modeline sahip çıkalım!”
Nöbet, oturma eylemiyle sürdü.