‘Özel savaş İmralı tecridi ile derinleştiriliyor!’

  • 20:57 6 Mart 2024
  • Güncel
İSTANBUL - TJA, DEM Parti Kadın Meclisi ve NÇM’nin “Özel Savaşın Kadın Üzerindeki Etkisi” başlıklı panelinde, “Sayın Abdullah Öcalan üzerinde derinleşen tecridi özel savaş politikalarından ayrı tutamayız. Tecrit ile beraber özel savaş da derinleşmektedir” vurgusuyla özel savaş politikalarına karşı mücadelenin büyütüleceği mesajı verildi.
 
Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi ve Mezopotamya Kültür Merkezi (NÇM), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Beyoğlu’nda bulunan binalarında “Özel Savaşın Kadın Üzerindeki Etkisi” başlıklı panel gerçekleştirdi. Kadınların yaşamdaki rolü ve misyonunun konuşulduğu panele, TJA aktivistleri, DEM Parti Kadın Meclisi üyeleri ile İstanbul İl Eşbaşkanı Gonca Yangöz, Kadın Zamanı Derneği üyeler ve NÇM sanatçıları ile çok sayıda kadın katıldı. Panelin yapıldığı salonda, tutsak kadınların cezaevlerinde yaptığı çizimlerden oluşan tablolar sergilendi.
 
Dilan Suyu: İmralı tecridi özel savaş ile bağlantılı
 
Panel, NÇM sanatçısı Dilan Suyu’nun açılış konuşması ile başladı. Dilan, özel savaş politikasının kadınlar üzerinde büyük bir etkisi olduğunu belirtti. Mücadele yürüten kadınların, içi boş dosyalarla gözaltına alıp tutuklanmasının da özel savaşın bir örneği olduğunu vurgulayan Dilan, “Kadını yok etmek, sindirmek ve toplumla olan bağını kesmek toplumu öldürmek demektir. Tecrit de özel savaştan bağımsız değildir. Sayın Abdullah Öcalan üzerinde derinleşen tecridi özel savaş politikalarından ayrı tutamayız. Tecrit ile beraber özel savaş da derinleşmektedir. Son dönemlerde topluma nasıl sirayet ettiğini hep birlikte gözlemlemekte ve görmekteyiz. Tüm bu baskılara rağmen kadınlar alanlarda olmaya devam edecek” dedi.
 
Dilan Geyik: Ulus devletten bu yana özel savaş sürüyor
 
Bir diğer konuşmacı TJA aktivisti Dilan Geyik de, “Ulus devlet, meşruiyetini bir ulusun belli bir hizmet sınırının iç kısmından alan devlet şeklidir. Devlet, politik ve jeopolitik bir varlık, ulus ise kültürel veya etnik bir varlıktır. Dolaysıyla kadınlara burada özel savaş politikası uygulanmaktadır. Özel savaşın sadece günümüze ait olmadığını, toplumsal tarihten örnekler vererek görülebilir. Özel savaş kelimesi günümüzün kavramı olarak görünse de, geçmişe bakıldığında ulus devlet kendini inşa ettikten bu yana özel savaş politikası vardı ve derinleşmeye devam etti” ifadelerini kullandı.
 
‘Mücadele arttıkça saldırı da artıyor’
 
Kadınların mücadelesi yükseldikçe özel savaş politikasının da arttığının altını çizen Dilan, “Mücadele nabzı yükseldikçe özel savaş politikası farklı noktalara büründü. Daha çok kadınlar üzerinden etkisi ile birlikte tüm topluma sirayet edilmesi amaçlandı. Bu özel savaşın her alanda aktif olduğunu görüyoruz. Bunların binlerce örneği mevcut. Bir diğer örneği ise televizyonlarda çıkan dizeler. Kadını düşürmeye yönelik dizliler çıkarılmaya devam ediyor. Kadını sadece bir ‘aşk, sevgi’ adı altında görmek isteyen ve evde oturmayı hedefleyen bir iktidar mevcut ve biz bunları kabul etmeyeceğiz. Bu anlayışı kabul etmiyoruz” diye belirtti.
 
Panelde, özel savaş politikalarına karşı kadınların mücadeleyi büyüteceği mesajı verildi.
 
Panel, tutsak kadınların çizimlerinden oluşan “Umut Sergisi”nin gezilmesi sonrası sona erdi.