KESK'li kadınlar: Gericiliğe, savaşlara karşı sesimizi yükseltiyoruz

  • 20:46 6 Mart 2024
  • Güncel
 
İZMİR - KHK ile ihraç edilen kamu emekçileri için 284 haftadır süren oturma eyleminde 8 Mart’ta atıfta bulunan kadınlar, “Mücadelemizde kararlı, özgürlükte ısrarcıyız” mesajı verdi.
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu’nun, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iadesi için düzenlediği oturma eylemi 284’üncü haftasında devam etti. Bu haftaki eylem 8 Mart etkinlikleri kapsamında KESK İzmir Kadın Meclisi öncülüğünde gerçekleşti. Karşıyaka Çarşısı’nda erbane, zılgıt ve sloganlarla yürüyen kadınlar, Yürüyüş esnasında sık sık “Jin jiyan azadi”, “ Kadın yaşam özgürlük”,  “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Asla yalnız yürümeyeceksin” ve “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı.
 
Çok sayıda kadının katıldığı eylemde “Emeğimiz’ bedenimiz bizim, mücadelede kararlıyız, özgürlükte ısrarcıyız”, “İhraç tecrittir. Tecrit insan hakları ihlalidir. Hak ihlallerine hayır. İşimize geri döneceğiz” pankartı açılarak, katledilen kadınların isimlerinin yazıldığı dövizler taşındı. Basın açıklamasını İzmir KESK Kadın Meclisi’nden Aysel Kızıltuğ okudu.
 
Örgütlü direniş vurgusu
 
KESK’te örgütlenen kadınlar olarak 166 yıl öncesinden bugüne emek, hak ve eşitlik mücadelesi uğruna hayatını kaybeden işçi kadınların mücadelelerini selamlayarak sözlerine başlayan Aysel, “Ayrımcılığa, şiddete, eşitsizliğe, sömürüye, gericiliğe, baskılara ve savaşlara karşı sesimizi yükseltiyoruz” dedi. 8 Mart’tın her türden baskıya ve şiddete karşı direnişi simgeleyen önemli bir mücadele günü olduğunu vurgulayan Aysel, eşitsizliğe, yoksulluğa, kadın bedeninin değersizleştirilmesine karşı ancak örgütlü direnişle karşı durulabileceğini ifade etti.
 
‘Kadınların omuzlarına yüklenen sorumluluklar artıyor’
 
6 Şubat depreminin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçtiğini hatırlatan Aysel, depremin yaşandığı kentlerde yaşamın hala çadırlarda, konteynırlarda sürdüğünü söyledi. Aysel, konuşmasının devamında şunları dile getirdi: “AKP-MHP iktidarı hayatı sürdürmek için gereken asgari koşulların oluşturulması için herhangi bir ihtiyacı karşılamaya yönelik kayda değer bir girişimde bulunmadı. Kışla, yağmurla, selle daha da zorlaşan koşullarda kadınların omzuna yüklenen sorumluluklar, bakım emeğinin kadınların görevi sayılması nedeniyle arttıkça artıyor. İmar afları ile sermayeye rant alanı açanlar, uluslararası sermayeye her türlü kolaylığı sağlamayı sürdürüyor. Erzincan İliç’te çevre örgütlerinin ve ilgili meslek odalarının raporları görmezden gelinerek kapasitesi arttırılan altın madeninde toprak kayması nedeniyle büyük bir göçük meydana geldi. Dokuz işçi hala devasa bir siyanürlü toprak yığının altında. Ama bunlar AKP-MHP iktidarını durdurmaya yetmiyor; İliç’te yaşanan doğa katliamının etkisini yıllarca yaşayacağımız açıkken iktidar yeni yeni altın madeni rezerv alanlarına izin vermeye devam ediyor.”
 
Genç kadın işsizliği 
 
Türkiye'de her 5 kadından yalnızca birinin kayıtlı, tam zamanlı istihdama eriştiğini kaydeden Aysel, kadın işsizliğinin ise tüm işsizlik türlerinde en yüksek olan işsizlik türü olduğunu vurguladı. Güncel verilere göre, genç işsizliğinin yüzde 32,3 iken genç kadın işsizliği yüzde 41,1 olduğunu aktaran Aysel, kadınların eğitime katılım oranın artığını ancak işsizlik oranında ciddi bir değişim olmadığını ifade etti. 
 
‘Türkiye’de her gün üç gün kadın katlediliyor’
 
Türkiye'de her gün en az 3 kadın katledildiğinin altını çizen Aysel,  faillerin cezasızlık politikalarıyla ödüllendirildiğini kaydetti. Aysel, AKP-MHP iktidarının ataerkil kapitalist sistemin ihtiyaçlarına uygun biçimde, fiili kürtaj yasakları ve nüfus politikalarıyla kadın bedenleri üzerinden, kadın cinselliği ve doğurganlığını denetlemeyi sürdürdüğünü aktardı.
 
AKP’nin savaş politikaları 
 
Türkiye’de AKP etrafında birleşen tekçi, faşizan ittifak güçlerinin kutuplaşma ve çatışma politikalarından beslenerek varlığını sürdürdüğünü söyleyen Aysel, “AKP’nin 2015’ten itibaren hız verdiği savaş politikaları kaynağını Kürt sorununda ‘çözümsüzlük ve inkar’ stratejisinden alıyor. Savaş politikaları ile kışkırtılan milliyetçilik, asgari ücretin açlık sınırının dahi altında kaldığı gerçeğinin, açlık ve yoksulluk nedeniyle gerçekleşen intiharların üstünü örtmenin aracı haline getiriliyor. Tüm kadınları, gökkuşağı gibi tüm renklerimizle bir arada olmaya, haklarımıza ve yaşamlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz. Evde, işte, tarlada emeği ve hakları için mücadele eden tüm kadınların 8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma gününü kutluyoruz” diye konuştu.
 
Eylem,  alkış slogan ve halaylarla son buldu.