Yaşamlarına kast eden sisteme karşı alanda olacaklar

  • 09:04 6 Mart 2024
  • Güncel
 
Elfazi Toral
 
İSTANBUL - Devletin “potansiyel katillere güvence verdiğini”, taciz failine karşı özsavunma uyguladığı için mücadele arkadaşı Sevde Ünal’ın ise tutuklandığını belirten Mor Dayanışma üyesi Gizem Alica, “Özsavunma bizim için meşrudur, uygulamaya devam edeceğiz. Canımıza kast eden sisteme karşı 8 Mart’ta alanlarda olacağız” çağrısı yaptı.
 
Mor Dayanışma üyesi Sevde Ünal hakkında, 2018 yılında Kocaeli’de kendisini taciz eden faile uyguladığı özsavunma gerekçesiyle Kocaeli 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 25 Haziran 2021'de “kasten yaralama” suçlamasıyla 5 yıl 7 ay hapis cezası verildi. Sevde’nin avukatlarının karara yaptığı itiraz, Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi tarafından reddedildi. Cezasının onanması ardından Yargıtay'ın hükmü onaması sonrasında Sevda, 1 Şubat’ta tutuklanarak Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Sevde’nin maruz kaldığı tacize dair fail hakkında bulunduğu şikayet ise Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "takipsizlik" kararı ile sonuçlandı. Sevde, 12 Şubat günü ise Denetimli Serbestlik Yasası gereği serbest bırakıldı.
 
Sevde’nin mücadele arkadaşı Mor Dayanışma üyesi Gizem Alica, değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Özsavunma uygulamaya devam edeceğiz!’
 
Sevde’nin tutuklanma kararının politik olduğunu söyleyen Gizem, her gün en az 5 kadının katledildiği bir düzende yaşadıklarını ifade etti. İktidarın sürekli kadın düşmanı politikalar yürüttüğünü aktaran Gizem, “İstanbul Sözleşmesi’ni feshettiğinden beri kadına yönelik şiddet gün geçtikçe arttı. 6284’ü tam olarak uygulanmadığını da görüyoruz. Bunların karşısında ise yıllardır söylüyoruz, özsavunma haktır, meşrudur. Bize yönelik bu kadar şiddetin artığı bu süreçte, özsavunma bizim için çok meşrudur. Ve özsavunma uygulamaya da devam edeceğiz. Şiddet faili erkekler hadlerini bilecekler. Özsavunma uyguladığı için kadınların yargılanmasını da kabul etmiyoruz, bu kabul edilemez” dedi.
 
‘Devlet potansiyel katillere güvence veriyor’
 
Muğla’da 2020 yılında fail Cemal Metin Avcı tarafından işkence ile katledilen Pınar Gültekin’in davasını ele alan Gizem, dava sürecinin çok uzadığını ve tüm deliller ortadayken failin yargılanmaması için çaba sarf edildiğini vurguladı. Gizem, “Erkek yargı, katili yargılamamak için çaba sarf ederken, biz de feminist avukatlar da o mahkeme salonundaydık. Bizim mücadelemizle katil ceza aldı. Aynı şekilde İpek Er için de bu böyle oldu. ‘İntihar’ denildi ama bu bir cinayetti. Çünkü intihara sevk edildi. Ve onun katili de devlet tarafından korunuyor. Bunun gibi birçok örnek var. Bu şiddet sarmalı içerisinde biz kadınlar özsavunma uygulamaya tabii ki de devam edeceğiz. Devlet bir yandan kadına yönelik şiddeti artırıyor, bir yandan da cezasızlık politikalarıyla potansiyel katillere güvence veriyor” şeklinde konuştu.
 
Şiddet karşısında özsavunmadan vazgeçmiyorlar
 
Kadınların özsavunma uyguladığı için hayatta kaldığını, öte yandan da “cezalandırıldığını” belirten Gizem, “Şiddete uğradığımızda özsavunma uygulamayacağız, sanki o şiddet sarmalında kalmaya devam etmemiz makbul olanmış gibi yapıyorlar” ifadelerini kullandı. Kadınların birbirinden ve hayatlarından vazgeçmeyeceğini vurgulayan Gizem, “Kendimizi ve birbirimizi korumaya devam edeceğiz. Hem kadın katliamları hem de iktidarın kadın düşmanı politikaları iç içe geçmiş durumda. Bunu da görüyoruz. Ve bunun karşısında da mücadele etmeye devam edeceğiz” yorumunu yaptı.
 
Sokakları terk etmiyorlar
 
Kadınların yaşamın her alanında var olmasının iktidar için tedirginlik yarattığını dile getiren Gizem, “Kadınların mücadele içerisinde olması, hayatlarına sahip çıkıyor olması bu düzen için oldukça tedirgin ortam oluşuyor. Çünkü biz bunu açıkça söylüyoruz, bu iktidarın yaratmak istediği ‘makbul’ kadınlardan olmayacağız. Bu kılıflara girmeyeceğiz. Hayatlarımızı kendi istediğimiz şekilde, birbirimizden güç alarak yaşayacağız. Biz kadınlar yalnız değiliz. Kadınlar her zaman birlikte güçlüdür” sözleriyle hem derneklerde hem de ilçe ve mahallelerde kadınlarla bir araya gelerek özsavunma atölyeleri gerçekleştirdiklerini paylaştı. Gizem, “Kadınların yan yana gelip rahatlayacakları ve güçlenecekleri ortamları sağlamaya devam ediyoruz. Hayatlarımızı savunmaya, birbirimizin elini tutmaya devam edeceğiz. Gün geçtikçe faşizmi inşa ettikleri bir süreç var. Ama biz yıllardır buradayız, bu sokaklardayız. Her zaman da sokaklarda olacağız. Biz kadınlar buradayız, bu yargılamaları kabul etmiyoruz ve hayatlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” mesajını verdi.
 
‘Canımıza kast eden sisteme karşı 8 Mart’ta alanlardayız!’
 
Bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sokaklarda olacaklarını aktaran Gizem, “Canımıza kast eden bu sisteme karşı alanlarda olacağız. Tüm kadınları, ne kadar güçlü olduğumuzu göstermek için 3 Mart’ta Kadıköy’e, 8 Mart’ta da ise Feminist Gece Yürüyüşü’ne davet ediyoruz” çağrısını yaptı.