‘8 Mart’ı kadınların zafer günü ilan edeceğiz’

  • 09:15 5 Mart 2024
  • Güncel
 
Pelşin Çetinkaya
 
AMED - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne giderken farklı kurumlardan kadınlar, 8 Mart’ı zafer günü haline getireceklerini vurgularken, kadınlara da alanlara çıkma çağrısı yaptı.
 
Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin sembol günlerinden biri olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 2024 yılında da “Jin jiyan azadî” çizgisinden alınan güçle karşılanıyor. Erk egemen sistemin kadın kimliğini ötekileştiren pratiği geçmişten bugüne devam etse de bu saldırılara karşı kadınların savaşı bir an olsun durmadı ve her yıl 8 Martlarda da zafer sözü yeniden vurgulanıyor. Bu yıl da 8 Mart’ı bulundukları her yerden ses yükselterek karşılayan kadınlar, çağrı yaptı.
 
‘Yaşamda eşitlik ve ortak bir yaşam istiyoruz’
 
8 Mart'ın kadınlar için umut ve güzel günlerin habercisi olduğunu dile getiren Amed Kürt Enstitüsü Eşbaşkanı Mine Karakaş, kadınların bugün için büyük emekler verdiğini ve direndiğini kaydetti. Kadınların, hak mücadelesinde karşılaştıkları engellere rağmen bir adım dahi geriye gitmediklerini belirtirken, “Hem Kürt hem de diğer kadınlara baktığımız zaman gerçek anlamda büyük bir şiddet, barbarlıkla karşı karşıya kaldıklarını görebiliyoruz. Her anlamda erkek egemen zihniyetinin kadına karşı yürüttüğü politika ve hak gasplarından kaynaklı kadınlar eşitlik istiyor. Her zaman bilinçli olarak kadınlar sistem tarafından ötelenmiş, geri planda tutulmuştur. Biz kadınlar olarak bir bütün yaşamda eşitlik ve ortak bir yaşam istiyoruz” sözlerine yer verdi.
 
‘8 Mart’ı coşkuyla karşılayacağız’
 
8 Mart’ı kadınların zafer günü haline getireceklerini söyleyen Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Saliha Zorlu, “Ataerkil düzen kadınların emeğini, bedenini her anlamda sömürmeye devam ediyor. Bu 8 Mart’ta da kadın kurumları ve demokrasi örgütleri olarak bu özel günü büyük coşkuyla karşılayacağız, kadınların zafer günü haline getireceğiz” dedi. Saliha, 8 Mart’la birlikte kadından alınan bütün hakların geri verilmesini istediklerinin altını çizerken, “Geçmiş dönemde İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı, yine nafaka hakkı tartışmalı hale getirildi, medeni kanun da tartışmalı durumda. Ataerkil kapitalist zihniyetine sahip şu anki iktidarın, bu tartışmalardan geri durmaya, bunları kapatmaya ve kadın lehine, güvenceli hayat sürmesine dair bütün tedbirleri içinde barındıran bir Anayasal düzenlemeye geri dönmesini bekliyoruz”  şeklinde konuştu. Saliha, son olarak demokrasiden yana bütün kadınları 8 Mart meydanına çağırdı.
 
‘Mücadelemizi her fırsatta dile getiriyoruz’
 
Kadının kimlik mücadelesinde özgürleşmesini ve bu özgürleşme çerçevesinde de kadın kimliğinin olanaklarını yaşamasını istediğini belirten Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ezgi Sıla Demir, şiddetsiz bir dünya istediklerini vurguladı. Ezgi, “Bu anlamda mücadelemizi her fırsatta dile getiriyoruz. Ayrıca 8 Mart’ta direnen, emek veren kadını gündeme getirerek kadının görünmeyen emeğini daha görünür kılabilecek bir durumda tartışmak, talepleri yerine getirmek gibi ortak amaç ve gündemle ilişkilendirip bunun çalışmalarını yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘Dayanışarak şiddet sarmalından kurtulacağız’
 
Sistemden ve şiddet sarmalından ancak dayanışarak kurtulacaklarını söyleyen Ezgi, şöyle konuştu: “Direnen kadınlarla mücadelemize devam edeceğiz. Dayanışarak bu mücadeleyi sürdürmek zorundayız. Dünyanın neresinde olursa olsun kadınlar birlikte dayanışarak güçlü ve bu sistemden ve şiddet sarmalından kurtuluş da ancak dayanışarak, farkındalığı arttırarak olacak. Son olarak 8 Mart’ı bu direniş ruhuyla karşılıyoruz. Çünkü kadınların direngen olma özellikleri tarih boyunca öne çıkmıştır.”