İHD: Gazetecilere verilen keyfi adli kontrol kararlarını kabul etmiyoruz

  • 15:54 17 Şubat 2024
  • Güncel
 
 
 
İZMİR - İHD’nin, İzmir’de yapılan ev baskınlarında 6 gazetecinin gözaltına alınması ve dört gazeteciye ev hapsi verilmesine dair düzenlediği basın toplantısında konuşan gazeteci Melike Aydın, “Kürt halkının, işçilerin ve ezilenlerin sesini kısmak için bizi gözaltına aldılar” dedi.
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, 13 Şubat sabahı gözaltına alınan gazetecilerden iki gazetecinin adli kontrol kararıyla serbest bırakılması ve dört gazeteciye ev hapsi verilmesine dair dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya gözaltına alınan gazetecilerin yanı sıra Barış Anneleri ve insan hakları savunucuları katıldı. Basın metnini İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş okudu.
 
‘Keyfi adli kontrol kararlarını kabul etmiyoruz’
 
Gazetecilerin adli kontrol ile cezalandırıldığını ifade eden Zilan, gazetecilik faaliyetleri ve basın özgürlüğü kapsamındaki çalışmaların suça konu edilemeyeceğini belirtti. Hakikati ifade eden Kürt basın üyelerinin yargı tarafından baskılanması ve hedef alınmasının son örneğinin söz konusu gözaltılar olduğunu vurgulayan Zilan, “Gazeteciliğin baskılanması, soruşturma ve gözaltı işlemlerine uğramaları; biz insan hakları savunucuları olarak kabul edilemez durumlardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin idari, siyasi ve yargı baskısı ile başka isnatlarla ve adlarla ifade edilse de sistemli bir biçimde devam etmektedir. Halkın hakikati öğrenme hakkının ihlali durumundaki bu keyfi tutum; anayasada düzenlenen basın özgürlüğünün ve taraf olunan uluslararası birçok sözleşmenin ihlalidir.  Özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğünü düzenleyen hükümleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından defalarca ihlal edilmektedir. Bizler insan hakları savunucuları olarak; hakikati haber yapma faaliyetleri nedeni ile Kürt basın emekçilerinin, gazetecilerin gözaltına alınmalarını ve yapılmış olan sorgular sonucunda verilmiş olan keyfi adli kontrol kararlarını kabul etmiyoruz. Gerçekler siyasi ve keyfi müdahale ile hiçbir zaman engellenemez” diye belirtti.
 
‘Halkın haber alma hakkı gasp ediliyor’
 
Türkiye cezaevlerinde 137 gazetecinin tutuklu bulunduğunu söyleyen Zilan, “Muhalif haber yapan gazeteler KHK ile kapatılıp, hala muhalif yayın yapan ajansların mahkeme kararlarıyla kapatılmasına devam edilmekte, matbaalara kayyum atanmakta, basın çalışanları ve gazeteciler gözaltına alınmakta ve hapis cezaları ile cezalandırılmaktadırlar. İktidarın baskı politikaları ile halkın haber alma hakkı gasp edilmekte; gazetecilerin haber alma ve haber yapma hakkı engellenmekte, tek seslilik dayatılmaktadır. İktidar tarafından yönlendirilen ve havuz medyası olarak adlandırılan medya organlarına bakıldığında tek sesliliğin nasıl kurumsallaştığı da çok rahat görülmektedir. Oysa basın özgürlüğü Anayasa ile güvence altına alınmıştır ve güvence altına alınmasının en temel sebebi ise bu hakkın çok temel bir özgürlük olması ve herhangi bir iktidar değişikliği ile de değişmeyecek olmasıdır. Basın özgürlüğü demokratik bir ülkede olmazsa olmazdır. Ne yazık ki bu hak gazetecilere ceza olarak dönmektedir” şeklinde konuştu.
 
‘Haber yapmaktan asla vazgeçmeyeceğiz’
 
Toplantının ardından konuşan JINNEWS muhabiri Melike Aydın ise şunları söyledi: “Kürt halkının, işçilerin ve ezilenlerin sesini kısmak için bizi gözaltına aldılar. Evimizden gazetecilik faaliyetleri için kullandığımız bilgisayar ve dijital materyallerimize el konuldu, ters kelepçe işkencesi ve boyun eğdirme baskısı uyguladılar. Gözaltı sırasında benimle avukatım olmadan görüşmek istediler ve ajanlık dayattılar. Polis sorgusunda yaptığımız haberlere dair sorular soruldu ve sonuç olarak ev hapsi cezaları verildi. Burada bize iş yaptırmamak, çalıştığımız kurumları işlevsizleştirmek istediler. Ama biz çalışmaktan, haber yapmaktan asla vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz.”