ANKARA - 1 Mayıs’ı bayram olarak değil, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı bir isyan günü olarak gördüklerini dile getiren sendika yöneticisi kadın emekçiler, 1 Mayıs’ta İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini yineleyeceklerini belirtti.

 

İşçi ve Emekçi Bayramı olan 1 Mayıs’a saatler kala emekçiler ve işçiler, sokaklarda bir araya gelerek taleplerini haykırdı. Sokağa çıkma yasağının başladığı 29 Nisan’da yüzlerce emekçi, sendika üye ile temsilcileri, birçok kentte yaptıkları açıklamalarla 1 Mayıs’ı kutladı. Ankara’daki emekçiler de alanları doldurarak 1 Mayıs taleplerini ifade ettiler.

 

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tümbel-Sen) Ankara 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri İlkay Ersus, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eş Başkanı Nazan Karacabey ile Enerji, Sanayi, Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Ankara 1 Nolu Şube Kadın Sekreteri Yağmur Dönmez, 1 Mayıs’a ilişkin değerlendirmelerde bulunarak taleplerini dile getirdi.

 

'Emekçi kadınlar olarak birçok olumsuzlukla karşılaştık'

 

Salgın ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin kendilerini oldukça yıprattığını dile getiren Tümbel-Sen Ankara 2 Nolu Şube Kadın Sekreteri İlkay Ersus, İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin iptali için birçok çalışma ve hedefleri olduğunu kaydetti. 1 Mayıs’ta alanlarda olmak istediklerini belirten İlkay, hükümetin kendilerini her anlamda engellediğini ifade etti. İktidarın pandemiyi gerekçe göstererek 1 Mayıs kutlamalarına izin vermediğini ancak kongrelerini de gerçekleştirmekten geri durmadığını sözlerine ekleyen İlkay, “1 Mayıs’tan ve İstanbul Sözleşmesi’nden ödün vermeyeceğiz. Onun için de her türlü eylem ve etkinlik içerisinde bulunmak istiyoruz. Çalışan emekçi kadınlar, ev emekçisi kadınlar, sağlık emekçileri, eğitim emekçileri ve belediye emekçileri olarak birçok olumsuzlukla karşılaştık. Biz İstanbul Sözleşmesi’ni yaşatacağız. Vazgeçmiyoruz ve vazgeçilmesine de asla izin vermeyeceğiz” sözlerine yer verdi.

 

‘Emeğimizi ve hayatlarımızı ortaya koyarak var olmaya çalışıyoruz’

 

1 Mayıs’ı emeğin bayramı olarak tanımlayan SES Şube Eşbaşkanı Nazan Karacabey, pandemide geçirdikleri ikinci 1 Mayıs olduğunu hatırlattı. Geçen sene yitirdikleri sağlık emekçilerini anarak 1 Mayısı karşıladıklarını kaydeden Nazan, o zaman da etkinliğe izin verilmediğini dile getirdi. Pandemi süresi boyunca yaşamını yitiren arkadaşlarının sayısının giderek arttığına işaret eden Nazan, “Tedavi iyileştirme hizmetleri, filyasyon hizmetleri geldiğimiz noktada neredeyse boş çıktı. Hedeflenen hiçbir sonuca erişilemedi. Bu 1 Mayıs’ın temelde halk sağlığı olarak çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Sağlık emekçilerinin sağlığı açısından ve görünmeyen sağlık hizmetleri açısından çok kıymetli olduğunun farkındayız. Belki de sağlık emekçileri çok uzun bir sürenin ardından ilk defa emekleri bu kadar kıymetliyken, bu kadar görünmez olduğunun farkına vardılar. 2021 1 Mayıs’ı bizim için çok hüzünlü bir 1 Mayıs. Emeğimiz ve hayatlarımızı ortaya koyarak var olmaya çalışıyoruz. Halkın sağlığını korumak adına da mücadele ediyoruz. O yüzden bizim için 1 Mayıs çok kıymetli” ifadelerini kullandı.

 

‘Kadın sağlık çalışanları tamamen görmezden gelindi’

 

Nazan, pandemi boyunca koruyucu sağlık politikalarının ortadan kaldırıldığı gibi gebelik hizmetlerinin de ortadan kalktığını söyledi. Nazan, “Gebeliğin bu kadar teşvik edildiği bir ortamda özellikle gebe ve emziren kadın sağlık çalışanları tamamen görmezden gelindi. Covid yoğun bakımlarında, kliniklerinde ve filyasyonlarında çalışmak zorunda kaldılar. Bu durumları gebeyken de yaşayan arkadaşlarımız oldu. Kadın sağlık emekçilerinin gebeliklerinin ilanından itibaren ve emzirme süreci boyunca izinli olmaları gerekiyor. Kreşlerin açılması kadın emekçiler için hayati bir ihtiyaçtır. Yıpranma payı gibi temelde hepimizi etkileyen ve talep ettiğimiz haklarımız kadın sağlık emekçilerini de kapsadı” şeklinde konuştu.

 

‘Bir isyan günüdür 1 Mayıs’

 

Sözüne tüm emekçilerin 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramını kutlayarak başlayan ESM Ankara 1 Nolu Şube Kadın Sekreteri Yağmur Dönmez ise 1 Mayıs’ın kendileri için çok büyük anlamlar taşıdığını kaydetti. Yağmur, yıllardır her türlü hukuksuzluk, haksızlık ve adaletsizliğe karşı 1 Mayıs’ın artık bayramdan öte bir isyan gününe döndüğünün altını çizdi. Pandemi koşullarında kısıtlı sayıda bir şeyler yapmaya çalıştıklarına dikkat çeken Yağmur sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine de 1 Mayıs’ın yerinin sokaklar olduğunu bildiğimiz için bugün tekrardan sokaklara çıkmaya çalıştık. Ancak yine Ankara Valiliği’nin ve Emniyeti’nin almış olduğu kararlarla, garip bir şekilde 1 Mayıs’ı Sakarya Meydanı’nda kutlamamız, sesimizi bir yerlere duyurmaya çalışmamız engellenmeye çalışıldı. Buna rağmen yine de oraya gelen insanlar olarak sözümüzü söylediğimizi düşünüyoruz. Covid sürecinin yönetilememesi, kadınlara karşı olan baskılar ve çevre yıkımına karşı bir isyan günüdür 1 Mayıs. 1 Mayıs’ta verilen bedellerin hakkının verilmesi gerektiğini düşünüyorum. 1 Mayıs bu sene biraz da İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ile bağlantılandı. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin de haykırıldığı bir alan oldu bizim için.”