İftar sofrasında 16 gündür bulgur ve mercimek var

  • 09:02 28 Nisan 2021
  • Emek/Ekonomi
Hikmet Tunç
 
VAN - Güneşin tadını bir ağacın altında el işi çoraplarını yaparak geçiren kadınlar diğer iftara saatler kala ne pişireceklerini düşünüyor. Ancak aslında tencerelerde pişecek olan yemek belli: Bulgur ve mercimek…
 
İkinci kez pandeminin gölgesinde geçirilen Ramazan ayında sofraların gündemi de ekonomik kriz. Artan gıda ve sebze fiyatlarının iftar sofralarına yansıması, sofraya aç oturup aç kalkmak oluyor. Van'ın Edremit ilçesine bağlı Süphan Mahallesi’nde ikamet eden kadınlar kapılarının önünde iftar saatini beklerken bir taraftan ellerinde iş, diğer taraftan iftar sofrasına ne koyacaklarını düşünüyor.
 
‘Evde pişirip sofraya koyacak bir şey yok’
 
Yurttaşlardan Besna İlter eşinin düzenli bir işi olmadığı ve mevsimlik olarak inşaat sektöründe çalıştığını söylüyor. 6 çocuğun eğitiminden, giyimine dek hiçbir ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını belirten Besna, maddi imkansızlıklardan dolayı sağlığının bozulduğunu kaydediyor. Pandemi kısıtlamalarından kaynaklı eşinin işsiz kaldığına değinen Besna, yaklaşık bir yılı aşkın bir süredir online olan eğitim saatleri içinde çocuklarının tableti olmadığı için ders yapamadıklarını ifade ediyor. Komşusuyla kapısının az ötesinde bir ağacın gölgesinde çocuklarıyla oturan Besna, “Ramazan ayı ile birlikte her şey çok pahalandı. Akşam sofraya ne bırakacağımı düşünüyorum. Sabahtandır komşumla birlikte içinde bulunduğumuz maddi imkansızlıklardan kaynaklı sohbet ediyoruz. O da ben de ne yapacağımızı bilmiyoruz. Çünkü evde pişirip sofraya koyacak bir şey yok” diyor.
 
‘Bütün gün belimi doğrultmadan 50 TL kazanıyordum’
 
Havaların ısınmasıyla birlikte bahçesine yeşillik ekmek istediği ancak su faturasından kaygılandığı için ekemediğine değinen Feyruz Yıldırım ise “Eskiden bostanımızı ektiğimizde suyun hesabını yapmazdık. Ancak belediyeler son bir yıldır bahçeyi sulamak için kullanılan suyu dahi faturalandırdı. Ben yaşlı bir kadınım ve evin hiçbir geliri yok. Daha önce baharın gelişiyle birlikte mahalledeki kadınlarla birlikte tarlalara işçi olarak giderdim. Bütün gün belimi doğrultmadan günlük 50 TL ile birçok ihtiyacımı karşıladım. Daha tarlalara işçi alımı başlamadığından çalışamıyorum” ifadelerini kullanıyor.
 
‘İftar sofrasında bulgur ve mercimek çorbası var’
 
Feyruz, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Açlık sınırının altında yaşıyoruz. Torunlarımdan ikisi duyma ve konuşma engelli. Ben de hem iftar saatini beklerken çorap örüyorum hem de onlara göz kulak olmak için burada oturuyorum. Her şey çok pahalı. İftar saatine kadar torunlarım birçok yemek hayaliyle oturuyor. Ancak iftar saati yaklaştığında sofraya mercimek ve bulgur pilavı kalıyor…”