‘Eğitim sistemi yapboz tahtasına dönüşmüş durumda’
- 09:05 24 Aralık 2020
- Emek/Ekonomi
DİYARBAKIR - Okulların açılıp kapanmasının öğrenciler ve öğretmenler üzerinde ciddi etkiler bıraktığını söyleyen Eğitim Sen Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Emine Akkiraz, “Eğitim sistemi yapboz tahtasına dönüşmüş durumda. Öte yandan ekonomik kriz öğretmenlere mal edilmek isteniyor” dedi.
Türkiye’de koronavirüsün (Covid-19) ilk vakalarının mart ayında açıklamasıyla beraber sağlık, ekonomi ve eğitim de birçok sorun ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı, okulların kapatılmasına karar verirken, milyonlarca öğrenciye ise bir alternatif üretilmedi. Uzaktan eğitimi tavsiye eden hükümet ise uzaktan eğitim için alt yapı oluşturmadığından kaynaklı öğrenciler eğitime ulaşmakta zorluk çekti.
Bölgedeki eğitim durumuna ilişkin Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Emine Akkiraz değerlendirmelerde bulundu.
‘Kırsal kesimde yaşayanlar eğitimden uzak kaldı’
Pandemiyle beraber öğrencilerin ve öğretmenlerin ciddi bir şekilde etkilendiğini söyleyen Emine, okulların online eğitim geçilmesiyle beraber binlerce öğrencinin eğitimden uzak kaldığını vurguladı. Emine, “Kırsal kesimlerde yaşayan öğrencilerin eğitimden uzak kaldığını gördük. Bundan kaynaklı öğrenciler arasında ciddi bir adaletsizlik söz konusu oldu. Türkiye uzaktan eğitim sistemi modeline geçmesinin yanında altyapısına dair herhangi bir hazırlık yapılmadı. Öte yandan okulların açılmasıyla beraber salgın daha da arttı” diye ifade etti.
‘Pandemiyle beraber eşitsizlik daha da arttı’
En önemli önceliklerinin öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin sağlığı olduğunu kaydeden Emine, yaptıkları çalışmaların buna yönelik olduğuna dikkat çekti. Emine, okulların sıradan bir devlet kurumu olarak ele alınmaması gerektiğini vurgulayarak, “Bizler toplumda yaşanan derin eşitsizliği halka ulaştırmayı ve okulların sıradan bir kurum olarak ele alınmasını eleştirmeye devam edeceğiz. Ben köy öğretmeniyim sınıfımda 21 kişi olmasına rağmen ben sadece bir öğrenci ile ders işlemeye devam ediyorum. Daha önce de eğitimde eşitsizlik söz konusuydu. Fakat pandemiyle beraber bu eşitsizlik daha da derinleşti. Okullar öğrencilerin sosyalleştiği alanlardan bir tanesidir. Fakat bunun önüne geçilmek isteniyor” dedi.
‘Derslere katılmayan binlerce öğrenci var’
Emine, “Temel amacımız ve hedefimiz anadilde eğitimdir” diyerek, anadilde eğitimin salgın sürecinde ne kadar gerekli olduğunu gördüklerini söyledi. Emine, eğitimin bir sermaye aracına dönüştüğünü, bunun yanı sıra okula uzaktan hiç eğitime katılamayan öğrencilerin tüm derslerden muaf tutulmasını da eleştirdi. Emine, “Uzaktan eğitim sürecinde öğrencilere verilen müfredat ile yüz yüze olan müfredat aynı. Fakat unutulan şu uzaktan eğitime katılamayan binlerce öğrenci var. Öte yandan derslerde esnek uygulamaya geçildiği için öğrenciler neredeyse günün yarısını bilgisayar, telefon ya da tablet başında geçiriyor. Bu da kişinin sosyal yaşamadan uzaklaşmasına neden oluyor. Bu aynı zamanda eğitim emekçileri içinde geçerli bir durum. Bir travma durumuna yol açtığını da belirtmekte fayda var” diye belirtti.
‘Ekonomik kriz öğretmenlere mal edilmek isteniyor’
Hükümetin eğitim alanı ile ilgili bir karara gideceği zaman başvuracakları ve fikir alacakları ilk yerin ve kişilerin öğretmenler ve eğitim kurumları olması gerektiğinin altını çizen Emine, pandemi sürecinde ise alınan kararların hem sağlıkçıların hem de öğretmenlerin içinde olması gereken bir heyete sorulması gerektiğini vurguladı. Emine, “Eğitim sistemi yapboz tahtasına dönüşmüş durumda. Aldıkları kararları herhangi bir eğitim bileşenine danışmıyorlar. Okulların açılmasıyla beraber yeterli tedbir alınmadığı için eğitimci olan arkadaşlarımızın birçoğu yaşamını yitirdi. Fakat sayılar gizlendiği için bizler net bir şekilde kaç kişinin yaşamını yitirdiğini öğrenemedik. Ekonomik krizi öğretmenlere mal etme durumu var” diye kaydetti.