Ev emekçisi kadınlar: İş yükümüz iki kat arttı
- 09:05 19 Aralık 2020
- Emek/Ekonomi
VAN - Sabah erken saatlerde başlayan ve gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalan ev emekçisi kadınlar, pandemiden kaynaklı iş yükünün iki kat arttığına dikkat çekti. Kadınlar ayrıca, kendilerine dönük herhangi bir istihdam alanı olmadığı için zorlandıklarını söyledi.
Tüm dünyada etkisi halen devam eden Koranavirüs (Covid-19) salgınından kaynaklı ev içindeki kadınların iş yükü artarak devam ediyor. İşsizlik oranında ciddi artışlar yaşanırken erkeklerin evde kalması, kadınların iş yükünün yanı sıra birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Gün doğumu ile birlikte başlayan ev işleri gün bitimine kadar sürerken, kadınların ev içindeki sömürüsü ise halan görmezden gelen noktalardan bir tanesi. Salgının artması ile birlikte yeni yasaklamalar başlarken, sürekli unutulan ev emekçisi kadınların gün içinde neler yaptığına dair mahallerde kadınlarla konuştuk.
Van’ın Kale Mahallesi ve Hacıbekir Mahallesi’nde kadınlar emeklerinin sömürüldüğü en büyük alanlarından birinin ev içi olduğunu belirtti.
‘Kendi paramı kazanmak isterdim’
Sabah erken saatlerde kalktığını ve sürekli evi temizlemek zorunda kaldığını söyleyen Necibe Döner, gün boyu ev işi yapmak zorunda kaldığı için kendine vakit ayıramadığını kaydetti. Necibe, “Zaten iş olmadığı için evdeki erkekler çalışmıyor. Evde kaldığı süre boyunca da bana yardım etmiyorlar. Bütün yük kadınların omuzunda. Evdeki bütün işleri kadınlar yapmak zorunda kalıyor. Ben de bir yerde çalışmak isterdim, kendi paramı kazanmak adamların parasına muhtaç olmamak isterdim. Onlara ben hastayım ve rahatsızım kalkın bana yardım edin diyorum. Bazen yardım ediyorlar bazen etmiyorlar. Kadın olmasa erkek hiçbir şeye yaramıyor. Erkekler aslında evi temizleyebilir ama yapmıyorlar. Bazen o kadar rahatsız oluyorum ki, akşam emeği verdikten sonra kalkacak halim olmuyor. Bu hastalık çıktıktan sonra hep evde kalıyorlar sabah kahvaltıyı ayrı veriyorum” dedi.
‘Kadınları kendilerine köle olarak görüyorlar’
Pandemiden kaynaklı iki kat yorulduğunu ifade eden Necibe, bu süreçte psikolojisinin bozulduğunu, ev işinden kaynaklı kendisini sürekli bir stres içinde bulduğunu belirtti. Necibe, “Bütün kahırları da biz çekiyoruz. Bu sefer iş yapmadığımda eşim kalkıp ‘akşama kadar evde ne yapıyorsun’ diyor bana. Git bana yemek getir git elbiselerimi ütüle diyor. Elbiselerini ütülüyorum beğenmiyor git başka elbisemi ütüle diyor. Siz kadınsınız yapmak zorundasınız diyorlar. Eli, ağzı, ayakları, olan herkes iş yapabilir. Sadece rahatlığa alışmışlar. Yemeğimiz önümüze gelsin elbiselerim ütülü olsun buna alışmışlar. Kadınları köleleri olarak görüyorlar. Akşam eve geldiklerinde para istediğine ne yapacaksın para ne lazım sana diyorlar. Eğer devlet de evde olan kadınlar için de bir imkân oluştursaydı daha iyi olurdu. Evde olan kadınların gözü kocanın vereceği paraya kalmış” sözlerini kaydetti.
‘Kendi paramı kazanınca çok mutlu oluyorum’
Daha önce evde patik yaptığını ve belirli bir kazanç sağladığını ama kazandığı para ile yeniden evin ihtiyaçlarını karşıladığını dile getiren Necibe, rahatsızlığından kaynaklı 2 ayda ancak bir patik bitirebildiğini ifade etti. Necibe, “Kendi paramı kazanınca çok mutlu oluyorum. Kadının elindeki bütün her şeyi almışlar. Ancak okusan onlara karşı durursun. 5 tane çocuğum var büyütene kadar çok çektim” şeklinde konuştu.
‘Keşke işim olsaydı bu kadar zahmet çekmeseydim’
Hacıbekir Mahallesi’nde yaşayan Feyruz Akbulut ise, günün diğer ev kadınlarından farklı olmadığını ve sürekli ev işi yaptığını söyledi. Feyruz, “Tansiyonum var, şekerim var, bel fıtığım var, mecburiyetten çalışıyorum. İşim keşke az olsaydı bu kadar zahmet çekmeseydim. Olmuyor mecbur olduğum için yapıyorum eşimden para istediğimde zorlanıyorum. Adamlar her şeyi bizden istiyor gidip kendine bir çay bile yapamıyor. 100 yılda önünde bardak olsa kaldırıp başka yere bırakmazlar. Haftada bir ekmek pişiriyorum çok rahatsız oluyorum. Zamanında bizim için iş yapmadılar şimdi mi yapacaklar” dedi.