Mevsimlik tarım işçisi Hanım: Güvenceli bir yaşam istiyoruz

  • 09:08 18 Mayıs 2020
  • Emek/Ekonomi
Filiz Zeyrek
 
ADANA - Yaşamak için başka topraklara yola düşen mevsimlik işçiler, salgın koşullarına rağmen çalışarak hayat mücadelesi veriyor. Tek isteklerinin emeklerinin karşılığını almak ve güvence olduğunu söyleyen Hanım Ateş, “Nereye kadar böyle sürecek” diye soruyor. 
 
Ekonomik sıkıntılar nedeniyle yaşadıkları topraklardan başka topraklara göç etmek zorunda kalan mevsimlik işçilerin, tarlada, bahçelerde yaşadıkları zorlukların yanı sıra yolculukları sırasında yaşanan iş cinayetlerinde birçok işçi yaşamını yitiriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG)  verilerine göre geçen yıl 134 mevsimlik tarım işçisi yollardaki kazalarda hayatını kaybetti. Yılın ilk 3 ayında da  yine birçok mevsimlik tarım işçisi trafik kazalarında yaşamını yitirdi. 
 
‘Bir lokma emek kazanmak için bunca zorluklar’
 
Urfa Viranşehir’den gelerek Adana’nın Karataş ilçesine bağlı Tuzla’da kurdukları çadırlarda yaşayan mevsimlik tarım işçilerin arasında olan 75 yaşındaki Hanım Ateş, “Bir lokma emek kazanmak için bunca zorluklara katlanıyoruz. Nereye kadar böyle sürecek” diyor. 
 
‘Emeğin karşılığı ancak karın tokluğu oluyor’ 
 
“Kendimi bildim bileli hep tarımda çalışıyorum. Çok fazla emek verdim ama hiçbir zaman emeğimin karşılığını alamadım” diyen Hanım, bugüne kadar birçok kentte tarım işçiliğini yaptığını söylüyor. “Evimden, kendi toprağımdan daha çok çadırlarda, başka topraklarda yaşadım” ifadelerini kullanan Hanım, bu kadar emeğinin karşılığının ise ancak “karın tokluğu” olduğunu dile getiriyor. 
 
‘İçecek su bulmak iş sahibinin insafına kalmış’ 
 
Naylon çadırlarda yaşamanın zorluğunu anlatan Hanım, “Tuvalet ve su sorunu çok,  bazı günler içmeye su bulamıyoruz. İş sahibinin insafına kalmış bir durum. Canları nasıl isterse bize ona göre davranıyorlar. Küçük çocuklarımız var onları çoğu zaman hastalanıyorlar. Hastaneler uzak, bırakabileceğimiz bir yer yok. İşveren bizi hastaneye götürürse götürür, yoksa gidemeyiz. Adana’ya ilk defa geliyoruz aile olarak. Sıcağı ve sivrisineği işkence gibi ama yapacak bir şey yok. Benim yaşımdan dolayı çalıştırmıyorlar artık çocuklara bakıyorum, çadırda yemek pişiriyorum” sözlerine yer veriyor.
 
‘Tarımda güvence istiyoruz’
 
Yollarda defalarca trafik kazası geçirdiklerini söyleyen Hanım, “Her bahar gelişiyle yollara düşüyoruz ve çok fazla kaza geçirdik bugüne kadar. Birçok tanıdığım öldü. Kızım geçen yıl kaza geçirdi ve sakat kaldı. Hem bacağından hem kolundan yaralandı ve şuan hiçbir iş yapamıyor. Buna rağmen bizimle gelmek zorunda ona bakacak kimse yok. Çok zor iş bu işimiz, çok yoruluyoruz ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Burada şuan soğan topluyorlar, patates, domates, biber, patlıcan toplanacak. Saatlerce çalışıyorlar güneşin altında yevmiyeye sadece 75 TL. Güvence istiyoruz çünkü hiçbir hak talep edemiyoruz. Emeğimizin görülmesini istiyoruz” diye ekliyor.