RIHA - Cezaevlerinde tutulan hasta tutsakların serbest bırakılması çağrısında bulunan ÖHD Riha Şubesi, toplumsal barışın inşası için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgür çalışır koşullarını oluşturulmasının önemli olduğuna dikkat çekti.

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi, cezaevlerinde tutulan hasta tutsalar için basın açıklaması yaptı. Urfa Adliyesi önünde yapılan açıklamaya dernek yönetici ve üyelerin yanı sıra, Riha Barış Anneleri Meclisi üyeleri, yakınları cezaevinde tutulan tutsakların yakınları, Riha Emek ve Demokrasi Platformu birleşenleri, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.

 

"Hasta Mahpuslara Özgürlük" pankartının açıldığı açıklamada konuşan ÖHD Riha Şubesi Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Meral Halat, "Hasta mahpuslara ilişkin mevzuatta hiçbir değişiklik yapılmaması, hasta mahpusların cezasının tehirine ilişkin süreçte ayrımcılık yapılması, hasta mahpusların uygun ve yeterli tedavi olanaklarına sahip olmaması, tedavi süreçlerinin ayrı bir cezaya dönüşmesi idarenin ve Bakanlıkların sorumluluklarını yok sayamayacağı bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır" dedi.

 

26 hasta tutsak bulunuyor 

 

Urfa 1 No'lu T Tipi Cezaevi'nde 2'si ağır olmak üzere 5 hasta tutsak'ın, Urfa 2 No'lu T Tipi Cezaevi'nde 5'i ağır olmak üzere 9 hasta tutsak ve Tokat T Tipi Cezaevi'nde 10'u ağır olmak üzere 12 hasta tutsak bulunduğu bilgisini paylaşan Meral Halat, "Eldeki veriler doğrultusunda toplam 17'si ağır olmak üzere en az 26 hasta mahpusun bulunduğu tespit edilmiştir. Bu veriler, ceza infaz kurumlarında hasta mahpusların sağlık hakkına erişimlerinin ciddi biçimde kısıtlandığını göstermektedir" ifadelerini kullandı.

 

‘ATK uygulamalarına son verilmeli’

 

Türkiye cezaevlerinde bulunan hasta tutsakların tedaviye erişimlerinin önündeki engellerin kaldırılması çağrısında bulunan Meral Halat, "İnfaz erteleme talepleri kabul edilerek derhal tahliye edilmelidir. Ağır hasta mahpuslar derhal serbest bırakılmalı ve infaz erteleme kararları bağımsız sağlık kurulları tarafından verilmelidir. Adli Tıp Kurumu'nun tek otorite olması uygulamasına son verilmeli, bilimsel ve tarafsız kurulların görüşleri esas alınmalıdır" diye konuştu.

 

‘Sayın Öcalan’a yönelik tecrit derhal kaldırılmalı’

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat 2025 tarihinde yaptığı tarihi çağrıyı hatırlatan Meral Halat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çağrıda belirtildiği gibi 'demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınması' konusundaki sözleri ile ısrarlı ve kararlı çözüm iradesini ortaya koymaktadır. Sayın Öcalan'a yönelik ağırlaştırılmış tecrit uygulaması, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil; Türkiye'nin demokratik geleceği ve barış süreci açısından da ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bu çağrının karşılık bulabilmesi, İmralı tecrit sisteminin kaldırılması ve Sayın Öcalan'ın toplumsal barışa katkı sunabileceği koşulların yaratılmasıyla mümkündür."

 

Sorumluluk alma çağrısı 

 

"Bugün Türkiye'de barışçıl çözüm yollarının önünü açmak, toplumun tüm kesimlerinin eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşamasını sağlamak ve hukukun üstünlüğünü yeniden inşa etmek için, başta hapishaneler olmak üzere tüm devlet kurumlarında insan haklarına saygılı bir reform süreci başlatılmalıdır" diyen Meral Halat, "Hapishanelerde uygulanan ayrımcı ve keyfi uygulamalara derhal son verilmelidir.  ÖHD Urfa Şubesi olarak, tüm toplumu ve kamuoyunu bu hak ihlallerine karşı duyarlılık göstermeye, demokratik hukuk devleti mücadelesine destek olmaya ve sorumluluk almaya çağırıyoruz" şeklinde konuştu.