‘Kendimi daha özgür hissediyorum’

  • 09:03 23 Temmuz 2024
  • Yaşam
 
Nazlıcan Nujin Yıldız
 
MANİSA - DEM Parti Manisa İl Eşbaşkanı Semra Elgörmüş, parti binasında eşbaşkan, evde hem anne hem ev emekçisi, iş yerinde terzi. Manisa’ya geldikten sonra hayatında yaşadığı değişimi anlatan Semra, “Kendimi daha özgür hissediyorum” diyor.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Manisa İl Eşbaşkanı Semra Elgörmüş, yıllar önce Sêrt’ten Manisa’ya taşınıyor. İlk zamanlarda Kurdsitan’dan ayrılmanın verdiği zorluğu atlatamayan Semra, ailesinin de önerisiyle Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) giderek üyelik kaydını oluşturuyor. Kendi anadili ve kültürüne olan özlemini, çalışmalara katılarak gideren Semra, kadın mücadelesine tanık oluyor ve bunun kendisinde bir değişim yaratığının farkına varıyor. Ekonomik olarak zorlanan Semra, ekonomik bağımsızlığını kazanmak adına bir iş yeri açmaya karar veriyor. Üç yıldır kendi işinde çalışan Semra, aynı zamanda iki çocuk annesi. 
 
DEM Parti Manisa İl Eşbaşkanı da olan Semra, hem mücadele yürütüyor hem çocuklarına annelik yapıyor hem ev işlerine hem de iş yerine yetişmeye çalışıyor. Tüm bunların kendisini daha özgüvenli biri haline getirdiğini paylaşan Semra, kadın mücadelesinin önemine vurgu yaparak örgütlülüğün büyütülmesi gerektiğini söylüyor.
 
‘Yaşadığım zorlukları HDP’ye üye olarak atlattım’
 
Evlendikten sonra Sêrt’ten Manisa’ya taşınan Semra, ilk zamanlarda çok zorlandığını ve bu zorlanmayı da kendi dili ve kültüründen uzak kalmaya bağlıyor. Yaşadığı zorlukları ailesinin önerisiyle Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) gidip üye olarak atlatan Semra, “Oraya gidip arkadaşlarla tanışınca kendi dilimden, coğrafyamdan insanları görünce onlarla sohbet edince iyi geldi. Üyelik kaydımı oluşturdum, birkaç arkadaşın numarasını aldım ve onlarla görüşmeye başladım. Böylece birazcık buradaki yalnızlığımı bastırdım. Birkaç tane hal toplantısına, etkinliklere katıldım. O süreçte buradaki tüm arkadaşlarımızı gözaltına almışlardı. O zaman benim de il yöneticiliği yapmam gerekiyordu. İl yönetimine girdim” diye belirtiyor. 
 
‘Evde oturmak da bana göre değildi’
 
HDP Manisa il yöneticiliği yaptıktan bir yıl sonra hem maddi zorluklardan dolayı hem de hamile olmasından dolayı çalışmalarına ara verdiğini belirten Semra, annesinin yanına taşınmasından sonra kendisine destek olduğunu ve yeniden aktif bir şekilde çalışmalara katıldığını dile getiriyor. Semra, “Kendi iş yerimi açtım. Bu, üçüncü senem. O zamanlar eşimin kazandığı parayla geçinmek zorunda kalıyordum. Mesela partiye gidip gelemiyordum. Bu, beni zorluyordu. Kızlarımla istediğim gibi gezemiyordum. Tek bir maaşla da olmuyordu. Evde oturmak da bana göre değildi. İlk olarak iki tane makine aldım, bomboştu dükkan. Ailem, herkes yapamazsın diyordu. Arkadaşım kendi atölyesinden bana destek çıktı. Şimdi kendi işimi yapıyorum” sözleriyle yaşadıklarını özetliyor. 
 
‘Kendimi daha özgür hissediyorum’
 
Çevresindeki herkesin “yapamazsın” demesine karşın kendisini motive edenin kızları olduğunu paylaşan Semra, Berfin isimli kızının kendisine “Anne hem eşbaşkanlık yapıyorsun, hem sınıfımda annelik yapıyorsun, apartmanda yöneticilik yapıyorsun, partiye gidiyorsun, anne sen çok güçlüsün” dediğini ifade ederek kızlarının küçük yaşta olmalarına rağmen verdiği çabayı gördüklerini kaydediyor. “Çoğu kez pes etme noktasına geldim” diyen Semra, zorluklara rağmen devam ettiğini ve bunun doğru olduğunu ifade  ediyor. Eşbaşkanlık yaptığından beri yürüyüşünün bile değiştiğine işaret eden Semra, “Kendimi daha özgür hissediyorum. Bir özgüven geldi. Şimdi bir telefon geldiğinde dışarıda annemle rahatça Kürtçe konuşabiliyorum. İlk buraya geldiğim zamanlarda bunu yapamıyordum. Her konuda çok değişim oldu hayatımda” diyor. 
 
Desteği çalışma yürüttüğü kadınlardan aldı
 
Kurdistan’dan Manisa’ya geldikten sonra partideki çalışmalara katılması sayesinde iş yeri açmaya karar verdiğini ifade eden Semra, bu konudaki desteği partide beraber çalışma yürüttüğü kadınlardan aldığını sözlerine ekliyor. Arkadaşlarının kendisine yetenekli olduğunu ve bu yeteneği de kullanması gerektiğini söylediklerini belirtiyor. İş yerinde ekonomik olarak da zorlanan Semra, “Mesela kiram geçen sene bin lirayken bu sene dört bin lira oldu. Bir bobin geçen sene on dört lirayken bu sene elli lira oldu. Yani her şey üç, dört katına çıktı. BAĞ-KUR’umu üç aydır ödeyemiyorum. Çünkü çok yükseldi. Devlet seni bir ekonomik krize sokuyor” sözlerine yer veriyor. 
 
‘Gidebilir miyim değil, gidiyorum’
 
Çalışmadığı süreçlerde partiye gidebilmek için yol parası bile olmadığını ve bu yol parasını eşinden istemenin oldukça zor olduğunu ifade eden Semra, çalışmalara katılmanın ve kendi iş yerini açmanın verdiği özgüveni, “İlk zamanlarda eşime partiye gidebilir miyim diyordum, şimdi ise gidiyorum diyorum” şeklinde örneklendiriyor. Semra, şöyle devam ediyor: “Evet işin olabilir, çocukların olabilir ama buradaki gerçekliği de görüyorsun. Bir şekilde yetiştiriyorum. Partim benim anadilim, coğrafyam, her şeyim. Çocuklarımın da özellikle o ortamda büyütmek istediğim için mücadele ediyorum.”
 
‘Korkmamayı öğreniyoruz’
 
Tüm bunların nasıl geliştiğine değinen Semra, “Tüm Kürt halkının üzerindeki bir tecrit var. Hepimiz bir şeylerle savaşıyoruz. Partide, yerelde, iş yerlerinde, evlerimizde. Sürekli erkek baskısıyla, erkek şiddetiyle boğuşuyoruz aslında. Ben mesela dükkanımı kurduktan sonra eşim benim çabamı gördü. Şu an sadece partiye değil, farklı şehirlere gidip geliyoruz. Kesinlikle devlet şiddetinden korkmuyorsun, hiçbir şeyden korkun kalmıyor. Korkmamayı öğreniyoruz. Eşbaşkan olduktan bir gün sonra gözaltına alınmıştım. Orada bana ‘Senin ne derdin var, ne zorun var? Evin var, çocukların var, dükkanın var’ dediler. O kadar çok korkutmuş ki onları benim orada olmam. Senin orada onlardan korkmayışın bile onların zoruna gidiyor. Kadına bakış açıları, korkuları bu söylemlerinden belli oluyor” ifadelerini kullanıyor. 
 
Kadın mücadelesinin önemine vurgu
 
Son olarak tüm halkları özellikle Kürt halkını bekleyen büyük bir mücadele olduğunu vurgulayan Semra, bunun nedeninin tecrit olduğunu yineliyor. Semra, “Demokratik yaşam isteyen bütün halkların sorunu üstümüzdeki tecrit. Şu an yapılan basılar sadece Kürt halkının üstünde değil. Bunun için de önemli olan gençlik ve kadın mücadelesi, kadın örgütlülüğü. Bütün kadınlar, gençler birlikte mücadele ederek bu sorunlarla başa çıkabiliriz, örgütlülüğümüzü büyütebiliriz”  diyor.