Tişrîn’e yönelik saldırılara tepki: Sorumlular hesap vermeli!
- 13:08 26 Ocak 2025
- Güncel
AMED - Amed’de Türkiye’nin Tişrin Barajı’na yönelik saldırılarına ilişkin yapılan açıklamada, “Uluslararası toplumu ve insan hakları savunucularını, bu saldırılar karşısında sessiz kalmamaya çağırıyoruz. Sağlık hizmetleri dokunulmazdır ve hiçbir koşulda hedef alınamaz” denilerek sorumlulardan hesap sorulması istendi.
Amed Emek ve Demokrasi Platformu ile Amed Sağlık Platformu, Tişrin Barajı’nda sivillere, sağlık çalışanlarına ve ambulanslara yönelik gerçekleştirilen saldırılara ilişkin Ofis Semti'nde bulunan AZC Plaza önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya siyasi partilerin yanı sıra Amed ilçe belediyeleri eşbaşkanları da katıldı. Açıklamada "Sivillere, sağlık çalışanlarına ambulanslara saldırılar insanlık suçudur" pankartı açıldı. Açıklamayı, Emek Demokrasi Platformu Sözcülüğü adına Mustafa Mesut Kaya okudu.
Açıklamada sık sık, "Sağlıkçıya dokunmak savaş suçudur" sloganları atıldı.
‘Ahlaki yükümlülükler sistematik olarak ihlal edilmektedir’
Mustafa Kaya, şöyle dedi: “Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne bağlı Tişrîn Barajı bölgesinde sivillerin ve sağlık çalışanlarının hedef alınması, uluslararası hukukun açık ihlalidir. Türkiye’nin desteklediği cihatçı çetelerin bölgeye yönelik yürüttüğü saldırılarda, sağlık çalışanları ve ambulanslar doğrudan hedef alınmıştır. Basına yansıyan görüntü ve bilgilere göre, 3 sağlık çalışanı katledilmiş, 3 sağlık çalışanı yaralanmış, 5 ambulans vurulmuş ve bunlardan 2'si kullanılamaz hale getirilmiştir. Ayrıca, 8 Ocak’tan bu yana süren saldırılarda 21 sivil yaşamını yitirmiş, 203 kişi yaralanmıştır. Sağlık çalışanlarının görevlerini yerine getirdiği sırada saldırıya uğraması, uluslararası hukukun açık bir şekilde çiğnendiğini göstermektedir. Sağlık hizmetine erişim hakkı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 25. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Ne yazık ki bu hukuki ve ahlaki yükümlülükler sistematik olarak ihlal edilmektedir.”
‘İki yüzlü politika yürütülmekte’
Türkiye’ye ait SİHA’ların sağlık çalışanlarını hedef aldığını belirten Mustafa Kaya, “Yakın zamanda İsrail’in Gazze’de bir hastaneye düzenlediği saldırıya yönelik AKP hükümeti ve hükümete yakın odaklar tepki göstermiş, bu saldırıyı uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırı bulduğunu açıklamıştı. Ancak benzer şekilde, Türkiye'nin desteklediği paramiliter gruplar ve SİHA’larla Kuzey ve Doğu Suriye'de siviller ve sağlık çalışanları hedef alınmaktadır. Bu durum, büyük bir çelişkiyi gözler önüne sermektedir. Bir yandan Gazze’deki saldırıları kınarken, diğer yandan kendi desteklediği grupların sağlık çalışanlarını ve sivilleri hedef almasına olanak tanımak, en hafif tabirle iki yüzlü politika yürütmek olarak açıklanabilir” ifadelerini kullandı.
Savaş suçu
Sağlık çalışanlarına saldırıların meşru görüldüğünü kaydeden Mustafa Kaya, yaklaşımın çelişkili olduğuna vurgu yaparak, “Birleşmiş Milletler ve insan hakları kuruluşları, bu saldırılara karşı harekete geçmelidir. Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar, ‘savaş suçu’ olarak değerlendirilmelidir. Türkiye’nin, desteklediği grupların faaliyetleri üzerindeki sorumluluğunu kabul etmesi ve bu saldırıların durdurulması yönünde irade göstermesi gerekmektedir. Ülke içerisinde ‘çözüm’ tartışılırken bir yandan kayyım siyaseti yürütülmesi, bir yandan da yanı başımızdaki insanların statü taleplerinin yalnızca Kürt oldukları için reddedilmesi ve hatta üzerlerine bombalar yağdırılması sürece güveni zedelemektedir” dedi.
Uluslararası topluma çağrı
Mustafa Kaya son olarak şu çağrıda bulundu: “Uluslararası toplumu ve insan hakları savunucularını, bu saldırılar karşısında sessiz kalmamaya çağırıyoruz. Sağlık hizmetleri dokunulmazdır ve hiçbir koşulda hedef alınamaz. Amed’deki sağlık kurumları, Emek ve Demokrasi örgütleri olarak tekrar çağrıda bulunuyoruz; bu saldırılar durdurulmalı, sorumlular hesap vermelidir.”
Açıklama, "Sağlıkçıya uzanan eller kırılsın" ile "Bijî berxwedana Tişrînê" sloganları ile sona erdi.