Elfazi Toral 

 

İSTANBUL - Yeniden yapılandırma süreci ile “Büyük Kadın Konferansı”na giderken en önemli gündemleri olan İmralı tecridini kadınların ortak ve kolektif mücadelesiyle kırmakta kararlı olan kadınların hedefi, İstanbul’da Üçüncü Yol fikriyatını yaşamsallaştırmak ve mücadelelerini güçlendirmek.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Mayıs ayında gerçekleşen seçimler sonrası yeniden yapılanma süreci ile kadın buluşmaları, halk toplantıları ve sokak sokak, mahalle mahalle gezerek halkın sözünü temel alarak sayısız etkinlik gerçekleştirdi. Partilerin Kadın Meclisleri ise bu etkinlikler sonrasında 25 Ağustos’ta, İstanbul’da bulunan Taksim Hill Otel’de “Büyük Kadın Konferansı”na giderken bileşenleri ve çok sayıda kadınla birlikte temel gündemlerini tartıştı. Birincil gündemleri, 24 yıldır İmralı Adası’nda ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 30 aydır da hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak iletişimsizlik olan kadınlar, toplantıları kapsamında yeni dönemde tecride karşı mücadele yöntemlerini tartıştı.

 

Mücadele çizgileri Üçüncü Yol fikriyatı

 

Yine kadınların bir diğer öncelikli gündemini kapsayan “yerelleşme” hedefiyle de, ilerleyen süreçte kadınlar ve halk ile daha fazla temas kurulacağının altı çizildi. Örgütlü kadın mücadelesinin büyütülmesi ve Üçüncü Yol fikriyatı çizgisiyle ilerleyeceğini kaydeden kadınlar, aynı zamanda AKP-MHP iktidarının kadınlara dönük politikaları, anadili, Kürt sorunu gibi birçok konuya dair de kesintisiz bir mücadele ve çalışma sürdüreceğini paylaştı.

 

Ajansımıza konuşan katılımcılar, “Öncelikli hedefimiz tecridi kırmak. Üçüncü Yol siyaseti ile de kadın mücadelesini büyütmek istiyoruz” mesajını verdi.

 

İlk hedefleri tecridi kırmak!

 

Halk toplantıları ile çözüm bazlı hazırlıklar yaptıklarını aktaran HDP İstanbul 1’inci Bölge İl Örgütlenme Eşsözcüsü Besra İşsever, merkezi hazırlıklarından kararlaştırmaya vardıklarını kaydetti. Öte yandan Türkiye’de tecridin, PKK Lideri üzerinde uygulanan bir politika olduğunu söyleyen Besra, “Öncelikle tüm toplumun daha sonra da tüm kadınların üzerinde bir tecrit söz konusu. Öncelikli hedefimiz bu tecridi kırmak” sözleriyle bu kapsamda kadın örgütlülüğünün ne denli önemli olduğunu vurguladı. Kadın hareketleriyle birlikte ortak mücadele hattının da büyütülmesi gerektiğini ifade eden Besra,  “Kadın mücadelesi bizim için önemlidir. Çünkü Türkiye’deki bu tecridin ortadan kaldırılması için birlikte hareket etmek ve bunun için de mücadele etmek önemlidir” dedi. Kadın hareketleri ve örgütlerinin harekete geçmesi ile tecridin kırılabileceğini dile getiren Besra, “Yerellerden başlayarak çözüme gidecek ve bu doğrultuda hareket edeceğiz. Çünkü biz Türkiye’de Kürt sorunu çözülmeden eşitlikten, adaletten, özgürlükten, emekten, inançtan ve ekolojik yaşamdan kesinlikle bahsedemeyiz” diye konuştu.

 

Üçüncü Yol siyaseti kadınlar için neden önemli?

 

Yine Türkiye'de şu an en büyük sorunlardan birinin de ekonomik kriz olduğunu belirten Besra,  “Ekonomik krizden en çok etkilenen biz kadınlar da bunun için bir çözüm önerisini ortaya koyacak ve birlikte hareket edeceğiz. Bu da yerelden başlayacağımız bir noktadadır. Çünkü sadece HDP ve Yeşil Sol Partili kadınlar bu ekonomik krizden etkilenmiyor. Türkiye’deki kadınlar ve tüm siyasi düşünceyi benimseyen kadınlar bundan çokça etkileniyor. Hangi siyasi düşünceye sahip olursa olsun kesinlikle bunu başlatmamızın önemi ortaya çıkıyor. Bu seçimlerden sonra Kadın Meclisi olarak biz ‘Üçüncü Yol siyaseti’ diyoruz. Bizim için bu Üçüncü Yol siyaseti çok önemli. Çünkü ‘Türkiyelileşme’ gibi bir paradigmadan bahsediyoruz. Dolayısıyla Üçüncü Yol kadın siyaseti de önümüze almamız gereken bir siyasettir. Kürt kadın hareketi olarak tüm dünyada bizim sloganımızla bu felsefeyi anlamaya çalışan ve buna değer biçen bir sloganımız var. Fakat Türkiye içerisinde tüm kadın kurumlarıyla birlikte Üçüncü Yol kadın siyasetini örmenin önemi de açığa çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

 

Kolektif ruhla çalışacaklar

 

Özellikle İstanbul’da Üçüncü Yol fikriyatıyla kadın mücadelesini güçlendirmek en büyük hedeflerden biri olduğunun altını çizen Besra, “Çünkü özel savaş, tecrit, fuhuş, uyuşturucu ve ajanlaştırma politikalarından başta kadınlar etkilendiği için Üçüncü Yol kadın siyasetini güçlendirmemiz kesinlikle açığa çıktı. Ve bizim ilk gündemlerimizden biri de bu olacak. Bunu yaparken de yerelden doğru yapacağız. Tam da bu süreç, içerisinde kendimizi görmemiz gereken bir süreç. Özellikle mahalleden, ilçeden ve her yerden kadınlarla ortak mücadelenin nasıl olacağına dair kolektif bir ruhla çalışarak gereken mücadeleyi yürüteceğiz” vurgusunu yaptı. 

 

Cins bilincini arttıracak eğitimlerin önemi

 

Kadınların özgürlüğünün önemini ele alan katılımcılardan Aysel Öztürk de, kadınların her türlü hakkı mücadeleleri ile elde ettiğini sözlerine ekledi. Baskı ve sindirme politikalarına maruz bırakılan kadınların mücadelelerini daha da büyütmesi gerektiğini aktaran Aysel, “Kadınlar hiçbir zaman baskı altında olmamalı. Her türlü eğitimi olmalı.  Eğitimli bir kadın eğitimli çocuklar da yetiştirir. Bizler bu konuda yerellerden kadınlara eğitim şart. Kadın bilincini artıran eğitimin arttırılması gerekiyor. Kadınlarımız örgütlü ve eğitimli olmalı. Aynı şekilde gençlerimizi de eğitmek gerekiyor. Kadın mücadelesini elden bırakmamak gerek. Her ne kadar baskı ve zorluklarla karşılaşılsa bile mücadele etmekten geri adım atmamalı” ifadeleriyle cins bilincini güçlendirecek eğitimler verilmesi gerektiğini belirtti. Öte yandan cezaevindeki tutsak kadınların mücadelesini de büyütmenin büyük bir önem taşıdığını paylaşan Aysel, “Kadınları cezaevine sürükleyen politikalara karşı mücadeleyi büyüteceğiz. Bu politikalara karşı güçlü ve bilinçli olmamız gerekiyor” mesajını verdi.

 

Hem tecridi hem de iktidarı yıkmakta kararlılar!

 

Birlikte hem tecridi kıracaklarını hem de iktidarın politikalarına karşı mücadele ağını büyüteceklerini vurgulayan HDP Güngören İlçe Eşbaşkanı Nefise Eren de, “Biz kadınlar burada bir araya geldik. Bu tecrit ve iktidarı yıkacağız. Her şey kadınların elinde. Kadınlar her şeyi yapabiliyor. Bir kadın olmayınca hiçbir şey olmaz. Bu iktidar kadın katliamlarıyla gündemde. İktidarın politikaları yüzünden her gün en az 5 kadın katlediliyor. Devlet erkekleri koruyor, maalesef ki böyle bir ülkedeyiz. Bu iktidar hem doğaya hem de kadına düşman. Biz de bu mücadeleyi büyütmek için dayanışma ve mücadeleyi büyüteceğiz” dedi.  

 

Tecridi kadın mücadelesiyle kıracaklar

 

HDP Başakşehir İlçe Eşbaşkanı Antike Tarhan ise iktidarın saldırılarına karşı çıkmanın tek yolunun yerelden başlayarak halka ulaşmak ve dinlemekten geçtiğini söyledi. Antike, “Ailelerimizi ve bedel vermiş aileleri dikkate alacağız. Toplantılarımız oldu ve çıkan sonuçlarda tuttuğumuz notlarla bunu hayata geçireceğiz. Bütün mücadelemiz anadil üzerindedir. Anadilde eğitim alınması lazım” ifadelerini kullandı. Öte yandan, “Tecrit bir tıkanmadır” diyen Antike, “Hiçbir maddede, hiçbir yasada tecrit yoktur ve bu da bir tıkanmadır. Bu tecridin önünün kesinlikle açılması lazım. Yasal olarak da tecrit suçtur ve uygun değildir” diyerek İmralı tecridinin kırılması gerektiğini ele aldı. Kadın mücadelesinin de güçlü bir yapı olduğunu kaydeden Antike, “Birkaç kadın bir araya geldiğinde sistem kadınlara yöneliyor. Bunu biliyoruz ve sistem bunu tüketmek istiyor. Kadın mücadelesi müthiştir, kadının gücüne inanıyorum” ifadeleriyle tek çözümün kadın mücadelesinden geçtiğinin altını çizdi.