Serap Avcı davası: Canımı kurtarmasaydım ölecektim
- 23:40 27 Kasım 2024
- Güncel
İSTANBUL - Öz savunma uyguladığı için tutuklanan Serap Avcı yargılandığı davanın ilk duruşmasında 7 buçuk yıldır maruz kaldığı sistematik şiddeti “Ben kendi canımı kurtarmasaydım ölecektim” diyerek anlatırken, Serap’ın avukatlarından Gülyeter Aktepe, “Dosya meşru savunma dosyasıdır. Burada eşi kasten öldürmek isteyen Yasin Avcı’dır” dedi.
Evli olduğu Yasin Avcı'dan sistematik şiddet gören ve kendisini 12'nci kattan atmaya çalıştığı sırada öz savunması uygulayan Serap Avcı'nın “Eşi kasten öldürme" suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması Küçükçekmece Adliyesi 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
‘Sessiz kalışımın altındaki korkuyu gördüler ama kimse ses çıkarmadı’
Duruşma öncesi Serap için feministler kampanya grubu, adliye önünde açıklama gerçekleştirdi. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, “Serap hayatta kaldığı için hapiste” pankartı açarak “Yaşasın kadın dayanışması”, “Serap Avcı yalnız değildir”, “erkek adalet değil gerçek adalet” sloganları atıldı. Açıklamayı Feride Eralp okudu. Mahkemelerin bir ömür süren şiddetti sadece bir olay akşamı üzerinden değerlendirmeye çalıştığını söyleyen Feride Eralp, Serap’ın ve katledilmiş hiçbir kadının yaşadığının bir geceden ibaret olmadığını belirtti. Feride Eralp, “Serap, kocası Yasin Avcı tarafından daha evlenmeden önce şiddete uğramaya başladı. Sevgiliyken dayak yedi, şikayetçi olmaya çalıştı, karakoldan geri gönderildi. Yasin’le evlenmesi bile şiddetti. Her boşanmaya çalıştığında tehdit etti. Serap da, ‘Benim sessiz kalışımın altındaki korkuyu gördüler ama kimse ses çıkarmadı’ diyor. Ölsek de ölmesek de yine biz suçlanıyoruz. Serap 12’nci kattan atılmaya çalışıldığı, saçının öbek öbek yolunduğu, buradan sağ çıkmayacaksın denildiği bir gece hayatta kalmak için elinden gelen tek şeyi yaptığı için, mutfakta bulduğu bıçağı Yasin onu bırakana kadar savurduğu için tutuklu yargılanıyor. Ama bugün Küçükçekmece 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi onu tahliye edebilir, özgürlüğüne kavuşturabilir. Mahkemenin, Serap’ın yaşadığı sistematik erkek şiddetinin karşısında meşru müdafaa ile kendini koruduğunu, hayatına sahip çıktığını görerek beraatine karar vermesini bekliyoruz. Bu olana kadar da biz feministler onun sesine ses katmak için buradayız, yanındayız” dedi.
Kadınların duruşma katına çıkması engellenmeye çalışıldı
Açıklamanın ardından adliyeye geçildi. Polis, mahkeme başkanı duruşmanın görüleceği kata kitlenin tamamının çıkamayacağı ve sadece avukatların ve sivil toplum örgütlerinden bir temsilcinin duruşmaya katılabileceği yönünde kararının olduğunu iddia etti. Kitle kararın hukuksuz olduğunu söyleyerek duruşmanın gerçekleşeceği salona çıktı.
Duruşma başladı
Duruşmada Serap Avcı ve avukatları, Yasin Avcı’nın ailesi ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya İstanbul Barosu yönetim kurulunda yer alan İlknur Alacan gözlemci olarak katılırken, Serap için feministler kampanya grubunda yer alan çok sayıda kadın destek için katıldı.
7 buçuk yıldır sistematik şiddet
Duruşma kimlik tespit ile başladı. Ardından söz alan Serap Avcı, suçlandığını ifade ederek duruşma salonunda yer alan ve yaşadıklarına şahit olanların konuşmasını istedi. Serap Avcı, evlendiği günden beri şiddete maruz kaldığını ve sürekli susturulmaya çalışıldığını belirtti. Serap Avcı, “Herkesin yanında psikolojik şiddet gördüm. Böyle olmasını hiç istemedim buraya gelene kadar benim 7 buçuk yılım var. Sürekli oğlumla, kardeşlerimle tehdit edildim. Tek dostum Çisil Yücel vardı ama ifadesini gördüğümde şok oldum çünkü verdiği ikinci ifadede söylediklerini değiştirmişti. Eşimden defalarca şiddet gördüm. Alkol ve madde kullanıyordu. Daha bir yıl olmamıştı evleneli kayınvalideme gittiğimiz bir gün komalık olacak kadar dayak yedim. Polise gideceğimi söyledim dışarı çıktım görümcem Yasemin geri eve götürdü. Ardından eve döndüm bu sefer de ondan sonra evden çıktığım için saatlerce beni dövdü. Ardından içkisine devam etti. Ağzımı açmadığım için mahkum kaldım keşke çığlık atsaydım da sesimi duyursaydım“ dedi.
‘Morluklar gözükmesin diye tomografi çekilmeme izin vermedi’
Serap Avcı, savunmasına şu ifadelerle devam etti: “Ramazanın ilk günüydü oruçluydum eve geldi alkol almıştı ben de alkol almasaydın beraber iftar yapsaydık dedim. Beni darp etmeye başladı. Beni banyoya götürdü dövdü, sehpayı benim sırtımda kırdı. Daha sonra Bülent ağabeylere gittik. Beni oraya attı bir hafta- on gün orda kaldım. Sonra hiçbir şey olmamış gibi geldi. Benim yaşadıklarım öyle böyle değil birçok hikayem var. Rahatsızdım hastaneye gittik tomografi çekilmem için üstümü çıkartmam gerekiyordu eşim üstümü çıkarıldığında sehpa izleri gözükecek diye izin vermedi. Bülent ağabeyin evinde kalıyorduk. Yasin hırsızlıktan cezası olduğu için tutuklandı. Ben Bülent ağabeylerde kalmaya devam ettim. Kaldığım sürede Yasin izne geldiği zamanda yine darp etti. Bunlar yaşadıklarımın daha yüzde 10’nu. Ben yıllarca cinsel, psikolojik şiddete maruz kaldım.”
‘Karakola niye gitmedin?’ diye soran mahkeme başkanına: Şikayet edenlere ne oldu?
Mahkeme başkanın, “Boşanmak istedin mi? Sürekli karşı tarafın ailesini anlatıyorsun kendi ailene hiç gitmedin mi? O kadar dayak yediğini söylüyorsun karakola gitmedin mi? sorularının üzerine savunmasına devam eden Serap Avcı, “Ben boşanmak istiyordum o boşanmak istemiyordu. Avukat araştırdım buldum bunun için dayak yedim. Oğlumla ilgili tehdit edildiğim için boşanamadım. İki defa polise gitme adımım oldu ama engellendi. Kapıyı kilitledi üstüme. Böyle devam etseydi ben ölecektim. Şikayet etseydim ne olacaktı? Şikayet edenleri gördüm ne oldu onlara? Ben eşimden çok korkuyordum. Bir hafta iyiysek 10 gün zehirdi” diye cevap verdi.
‘Canımı kurtarmasaydım ölecektim’
Serap Avcı, savunmasına şöyle devam etti: “Ben eşim eve gelmeden uyuyamazdım. Ondan önce uyuduğum zaman dövüyordu. Son günde ben ondan önce uyumuştum beni dövmeye başladı. Beni dürttü ‘Eşin gelmeden uyumaya utanmıyor musun’ dedi ve beni içeri çağırdı. ‘Çocuğum anne gitme’ dedi. Banyoya gittim o sırada o da banyoya gelip beni darp etti. ‘Seni öldürmeden rahat etmeyeceğim’ dedi. Ölümüne kafamı duvarlara vurdu. Daha sonra balkona gitti bende yanına gittim beni balkondan atmaya kalktı. Beni her yere vurmaya başladı. Kendimi korumak için elimi lavaboya attım. Kendimi korumak için bir şey aradım elime bıçak geldi. Bu sefer bıçağı görünce ‘Sen ölmeden ben ölmeyeceğim’ dedi. Ben refleks olarak bıçağı salladım. Ben onu bıçaklamama rağmen beni darp etmeye devam etti. Ben kendimi savunmak için bıçağı savurmaya devam ettim. Darbe almasına rağmen saçımdan sürüklemeye devam etti. Ben de bıçak darbesi aldığını düşünmedim. O sırada kapı çaldı kapıyı açmaya giderken yere yığıldı. Ben kapıyı açtım güvenlik ve komşum kapıya gelmişti. Ambulansı, polisi arayın dedim. Havluyla sırtına tampon yapmaya çalıştım. Ben kendi canımı kurtarmasaydım ölecektim.”
'İfadem tutuanğa geçirilmedi'
Sevgili döneminde ben şiddet gördüğümde karakola gittim ama ifadem tutanağa geçirilmedi çünkü polisler tanıdıktı. Mahkeme başkanı, “O zaman karakola gitmişsin niye sonradan gitmedin” diye sorması üzerine Serap tepki gösterdi. Savcı, “Eltin boşanmış eltinin boşanması sana güç verdi mi?” sorusunun ardından söz alan Yasin Avcı’nın avukatı ise “Eve geç gelir misin? Alkol alır mısınız ?” diye sordu.
Duruşmaya ara verildi.
Tanıkların çelişkili ifadesi
Aranın ardından konuşan Yasin Avcı’nın annesi Heyrat Avcı ve ağabeyi Soner Avcı, Serap’ı suçlamaya çalıştı. Ardından tanıklar ifade verdi. Avukatlar tanık Serkan Çil’in emniyette verdiği ifadeden farklı olarak çelişkili ifade verdiğini söyledi. Tanık Serkan Budak ise olay günü eve gittiğinde Serap Avcı’nın şaşkın olduğunu ve yardım istediğini söyledi. Duruşmada iki tanık da ilk savcılık ifadelerinde Serap Avcı’nın tampon yaptığını söylemesine rağmen duruşmada çelişkili konuştu.
‘Şikayetçi olmak kolay mı?’
Devamında söz alan avukat Gülyeter Aktepe, “Burada biz 7 buçuk yıllık evlilikte sistematik şiddeti anlatan kadını dinledik. Soruların bir kısmı mağdur suçlayıcı. Olaydan hemen sonra Serap hanımın ifadesi alınıyor ve şok halinde tutuklanıyor. Bu şiddeti anlatmak kolay değil. Bir kadının erkek şiddetine maruz kaldıktan sonra şikayetçi olmasının Türkiye’de kolay olmadığını bilen avukatlarız. Serap hayatına sahip çıkmasaydı kendi ölecekti. Yasin kendisine selam verilmediğinde insanlar şiddete maruz kalacak diye selam veriyor. Yasin Avcı’nın adli sicil kaydı incelenmeli. Yasin korku saçan biri. Erkekler erkek oldukları için kadınları öldürmeyi kendilerine hak görebiliyor. Kadın katli failler Serap hanım kadar sorgulanmıyor. Serap Avcı ifade edememiş olsa da aşağı atılmak istenen kadın. Karnında balkon demirinin izi var. ‘Eşi kastan öldürme’ suçuna itiraz ediyoruz. Burada eşi kasten öldürmek isteyen Yasin Avcı’dır. Serap’ın nelerle tehdit edildiğini dinledik. Bu tehditleri kullanan kişiden şikayetçi olmak kolay mı ? Kollayıcı-önleyici tedbir alınsa bile uygulanmak bir ay sürecek, o sürede kim koruyacak ?” diye sordu.
‘Bu dosya meşru savunma dosyasıdır’
Gülyeter Aktepe, “Kadınlar 30 tane uzlaştırma kararı olmasına rağmen katlediliyor. Serap’ın cezaevinde kaldığı kadar cezaevinde kalmayan failler var. Deliller eksik toplanmış. Serap hanımın lehine olan deliller toplanmamış. Yasin Avcı, Arap Yasin olarak bilinen kabadayı biri. Bu dosya meşru savunma dosyasıdır. İddianamenin eksik tanzim edildiğini düşünüyoruz. Açık meşru savunma varken bunu tartışmadan öldürme kastına odaklanılıyor” diye belirtti.
‘Heyetin bugün vereceği tahliye kararı tarihi bir karar olur’
Devamında söz alan avukat Helin Elif Sevgi, “Serap hayatta kaldığı için tutuklu yargılanıyor. 6284’ün uygulanmaması kadınların hayatına mal oluyor. Tutukluluğuna son verilmesini talep ediyoruz. Müvekkilimiz kendini korumaya çalışmıştır. Burada çıkacak tahliye kararı başka şiddete maruz kalan kadınlar için tarihi bir karar olabilir” dedi.
Tutukluluk devam talebi
İddia makamı, soruşturma aşamasında eksik bırakılan delillerin toparlanmasını ve tutukluluğun devamını talep etti.
‘Çocuğumun can güvenliği yok’
İddia makamından sonra son sözü alınan Serap Avcı, “Oğlumu göremiyorum, sesini duyamıyorum. Oğlumun bana ihtiyacı var. Benim çocuğumun canlı güvenliği yok” dedi.
Duruşma ertelendi
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutukluluk haline devam kararı vererek duruşmayı 25 Şubat’a erteledi.
Serap’ın yanında olmaya devam edeceğiz
Duruşma sonrası Serap için feministler kampanya grubu, adliye önünde açıklama yaparak Serap’ın yanında olmaya devam edeceklerini ifade etti.