İSTANBUL - HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu süresiz nafaka  tartışmalarına ilişkin, “Nafaka bilinenin aksine süresiz değildir. Nafaka evde, sokakta, adliyede, mecliste, tarımda, her yerde karşılaşılan ayrımcılığın bir karşılığıdır” dedi.

 

Kadınlar süresiz nafaka haklarının kaldırılmak istenmesine ilişkin yasa tasarılarına yönelik tartışmalara dair Kadıköy’de bulunan Mor Mekan’da düzenlenen panelde buluştu. Panele konuşmacı olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Avukat Dilan Ogüz Canan, Kadın Savunması’ndan Çağla Akdere katıldı. Her yaş grubundan kadının katıldığı toplantıda nafakanın ne olduğu, kimlerin nafaka alabileceği, nafaka süresi gibi konular tartışıldı. 

 

Panelde ilk olarak konuşan Filiz, boşanma davalarında nafaka parasının arttırılmasını talep etmek gerektiğini söyledi. Eğer talep olmazsa ayrı bir dava açmak gerektiğini hatırlatan Filiz, çoğu kadının ayda 300 lira yoksulluk nafakası aldığını aktardı. Dışarıda çalışma imkanı olmayan kadınların bu parayla geçim sıkıntısı yaşadığına dikkat çeken Filiz, “Yapılmak istenen boşanmayı engellemek. Kadınlar boşanmasınlar ve sadece aile içerisinde var olsun isteniyor. Kadınların çoğu çalışmayı tercih ediyor ama boşandıktan sonra çoğu kadın sıfırdan başladığı için zorluk yaşıyor. O yüzden biz nafaka hakkını savunuyoruz. AKP iktidarı boyunca yapılan sosyal yardımdır. Biz sosyal yardım değil eşitlik istiyoruz. Nafaka hakkını sağlayamıyorsan sarayın ampullerine yakacağın parayı kadınlara vereceksin” diye konuştu.

 

‘Kadınları evli-bekar diye ayrıştıran bir bakış var’

 

Bütün bunların ortaya çıkmasının nedenini  bugünkü erkek iktidarın kadınları ikincilleştiren ve kadınların aile dışında var olmasını istemeyen bir bakış açısı olduğuna bağlayan Filiz, durumu şöyle değerlendirdi: “Biz sadece aile bireylerine sahipsek makbul kadın oluyoruz. Kadınları ‘evli-bekar’ diye tanımlayıp ayrıştıran bir bakış var.  Bu anlayış içerisinde karşı karşıya olduğumuz bir gerçek var ki kadın yoksulluğu. Kadın dünyanın neresine bakarsanız bakın ya mülteci ya da yoksun. Kadınlar  taşınmaz malların sadece yüzde 8’ine sahipler. Onun dışında ev işleri toplumsal sorumluluk olmasına rağmen sadece kadının üstüne atılmış durumda. Çocuk bakımı, hasta bakımı gibi işleri kadınlar yapıyor.  Kreşten veya anaokulundan yardım alan çocukların oranı yüzde 2,8. Bunun nedeni de kreşlerin çok pahalı olması.  Kurumsal yapılar yok, adliyede, mecliste, okulda nerede olursa olsun böyle bir hizmet verilmiyor. O anlamda da kadınlar hakikaten yoksunlar ve çalışmakta da güçlük çekiyorlar.”  

 

'Kadınların çalışmasına engel olunuyor'

 

Kadınların çalışmasına engel olunduğundan da söz eden Filiz, “Siz evliyken iki mimarsınız diyelim. 20 senedir evlisiniz. O 20 sene içerisinde erkek alıp başını giderken kadın evde yerinde sayıyor. Kadın ev içi hizmet ya da çocuk bakımı gibi sebeplerle çalışamayabiliyor ya da eşi tarafından çalışması istenmiyor. Ondan sonra boşanma noktasına gelindiğinde kadın sıfırdan başlamak zorunda kalıyor. Bütün bunlar düşünüldüğünde  nafaka evde, sokakta, adliyede, mecliste, tarımda, her yerde karşılaşılan ayrımcılığın bir karşılığıdır” ifadelerini kullandı.  

 

‘Nafaka bilinenin aksine süresiz değildir’

 

Nafakanın  sadece kadına verilen bir ödeme olmadığını kaydeden Filiz,  yoksulluk içinde olan bir erkeğin de nafaka talep etmesinin mümkün olduğunu belirterek: “Boşanma anında kusurlu olan tarafın diğerinden daha az kusurlu olduğu durumlarda nafaka talep edebilir. Sadece kadınlar nafaka alabilirmiş gibi bir algı var ama kanunda böyle değil.  Kadının geliri artmışsa nafaka ödeyen kişi dava açıp uygun görülürse yoksulluk nafakası kaldırılabilir. Nafaka bilinenin aksine süresiz değildir” dedi.

 

‘Kaç kadın nafakayla geçinebiliyor?’

 

Ülkede ciddi bir kadın hareketi olduğunu belirten Filiz, cinsel suçlar da, her türlü ayrımcılığın önlenmesi yasası, İstanbul Sözleşmesi gibi yasaların kazanımının mücadeleyle olduğunu hatırlattı. Kadınların kazanımlarını her zaman savunduğunu vurgulayan Filiz ,“Kadınlar her şekilde şiddet yaşarken siz kalkıp da bugün nafaka tartışmasını gündeme getiremezsiniz. İlla bir düzenleme getirecekseniz de kaç erkek kadın nafaka nedeniyle mağdur, kaç kadın yoksul, kaç kadın nafakayla geçinebiliyor, önce bunları araştırmanız lazım” dedi.

 

Ardından konuşan  Avukat Dilan Ogüz  Canan ise  6284 sayılı kanunla boşanma davalarında  nafaka talebinde bulunulduğunu ancak mahkeme tarafından asla kabul edilmediğini söyledi.  

 

Panel Dilan ve Çağla’nın da eklediği bilgilerle tartışılırken, katılımcıların soru cevaplarıyla devam etti.