İSTANBUL- TTB tarafından yapılan açıklamada TBMM Sağlık Komisyonu’nda görüşülmekte olan taslağın hiçbir düzenleme ve caydırıcılık getirmediğine dikkat çekilerek, “Meclise sunulan teklifin TTB'nin ısrarla önerdiği ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’ teklifi ile hiçbir ilgisi yoktur. Tabiplerin çalışma hakkını yok edecek bir tasarıdır. Böyle bir kanun maddesi maalesef Nazi Almanyası’ nda  görülmüştür” denildi.

 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) İstanbul Tabip Odası (İTO), Doktor Fikret Hacıosman’ın katledilmesinin birinci ayında Kadıköy İskele Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Çalışma güvencesi, çalışma ve yaşam hakkı için nöbet tutmak isteyen gruba Kadıköy Kaymakamlığı’nca “Telafisi güç olayların meydana gelebileceği” gerekçe gösterilerek izin verilmedi. Sadece basın açıklamasının yapıldığı eylemde ilk olarak İTO Başkanı Pınar Sayip söz aldı.

 

Bir ay önce sağlıkta şiddete kurban giden Fikret Hacıosman’ın birinci ayında onu anmak için toplandıklarını belirten Pınar, sağlıkta şiddet yasasının çıkması için tüm Türkiye’de hekimlerin  elinden geleni yapmaya çalıştığını söyledi.  Sağlıkta şiddet yasasının içeriğine değinen Pınar, “Şiddet yaratacak kişiyi caydırmak için cezaların arttırılmasını talep ediyorduk.  Maalesef bu yasa sağlık komisyonuna çok farklı bir şekilde geldi” dedi.

 

‘Çalışma hakkını yok edecek bir tasarıyla karşı karşıyayız’

 

Sağlıkta şiddet yasasıyla ilgili hiçbir değişiklik yapılmadığını vurgulayan Pınar, “Yeni konulan yasa tasarısında 44 maddelik sağlıkla ilgili çeşitli maddeler şu anda komisyonda görüşülmekte.  Ne yazık ki komisyon bunu madde madde geçecek.  Hekimliğin en önemli özelliği olan çalışma hakkını yok edecek bir tasarıyla karşı karşıyayız. Bu yasa tasarısı ne olduğu belirsiz bir güvenlik soruşturması sonrası eğer soruşturma sonucu olumsuz çıkarsa hekimlerin hekimlik yapamayacağını söylemektedir. Böyle bir kanun maddesi maalesef Nazi Almanya’sında  görülmüştür. Dönemin Yahudi hekimlerine  çalışma hakkı verilmemiştir.  Burada hiçbir hukuksal altyapı olmadan güvenlik soruşturması olumsuz gelen yeni mezun  arkadaşlarımızın çalışma hakkı elinden alınmaktadır” ifadelerine yer  verdi.

 

‘Halk tasarıya karşı çıkmalı’

 

Sağlıkta dönüşümün ekonomik krizle birleşince sağlık hakkına ulaşımda ciddi sorunlar yaşanacağına dikkat çeken Pınar şunları kaydetti: “Sadece bunları dile getiriyor olmak bile güvenlik soruşturmasına takılmaya neden olabilir. Hekimlerin söyleyeceği her söz pranga altına alınmak istenmiştir.  Bin bir emekle büyütülmüş,   yetiştirilmiş hekimlerimizin evde oturmasına neden olacak ciddi bir yasa tasarısıyla karşı karşıyayız. Buna halkın da karşı çıkması gerekiyor, bir hekim kolay yetişmiyor.”