İzmir’de ‘Ekonomik, Ekolojik Kriz Nedenleri ve Sonuçları’ paneli
- 16:00 20 Ekim 2018
- Güncel
İZMİR - Yeşil Sol Parti'nin "Ekonomik, Ekolojik Kriz Nedenleri ve Sonuçları" adlı panelinde konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çevre Mühendisi Eylem Tuncaelli, "Ekolojik tahribat ve yıkım yoğunlaştı. Ekolojik kriz doğayı ve doğanın parçası olan insanlığı yıkıma sürüklemeye devam ediyor" dedi.
Yeşil Sol Parti İzmir İl Örgütü tarafından İzmir Fuar Gençlik Tiyatro Merkezi'nde "Ekonomik, Ekolojik Kriz Nedenleri ve Sonuçları" adlı panel gerçekleştirildi. “Nedenleri ve sonuçları ile ekonomik kriz”, “Tarım, ekonomik ve ekolojik kriz” ve “Ekolojik tahribat, kriz ve gelecek” konu başlıklarının tartışıldığı panelde Çevre ve Ekoloji Avukatı, Yeşil Sol Parti Kurucu Eş Sözcüsü Arif Ali Cangı'nın moderatörlüğünde Yeşil Sol Parti Kurucu Eş Sözcüsü Çevre ve Ekoloji Avukatı Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili ve Ekonomist Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu, Ege Üniversitesi Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı ve Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çevre Mühendisi Eylem Tuncaelli katılımcı olarak yer aldı. Panele Aydın Çevre Platformu (AYÇEP), Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı.
‘Dünya sanayi dönemine göre 1 derece ısındı’
Panel'de ilk olarak Yeşil Sol Parti Kurucu Eş Sözcüsü ve panelin kolaylaştırıcılığın yapan Arif Ali Cangı, dünyanın sanayi öncesi döneme göre yaklaşık 1 derece ısındığını ifade etti. Arif, küresel ısınmanın 2030 ile 2052 yılları arasında 1 buçuk derece sınırını geçeceğini belirterek, "Küresel ısınmayı 1 buçuk derece ile sınırlandırmak, ekolojik sistemler ve yaşam alanları üzerindeki birçok kalıcı etkinin önlenmesi anlamına geliyor. Bunun için 2030 yılında 2010 yılına göre yüzde 45 azaltma ve 2050 yılında net sıfır emisyona ulaşmak gerekiyor" dedi.
‘Önümüzdeki dönem daha kötü bir dönem olacak’
HDP Milletvekili Prof. Dr. Erol Katırcıoğlu da, Türkiye'de yaşanılan ekonomik krizin bir önceki krizlerde daha derin bir kriz sürecinin olduğunu söyledi. 2001 yılında bir ekonomik krizin yaşandığını ifade eden Erol, ardından bir iyileşme sürecine girildiğini hatırlattı. Krizin Türkiye'nin kaderi olduğunu belirten Erol, "Yaşadığımız kriz aslında ilk olarak toplumsal, sonra siyasal ardından ekonomik krizdir. Krizin toplumsal kriz olma halini konuşmamız lazım. İçinde yaşadığımız toplum bölünmüş bir toplumdur. AKP hükümeti 2001 krizinden sonra 2002 de iktidara geldi. 2009 yılı ekonomi yüzde 5 yakın bir daralma yaşandı. Bu gelişme başlı sebepler ile birlikte değerlendiğinizde AKP hükümetinin kimyası bozuldu. Önümüzdeki yıl Türkiye'nin ödemesi gereken borç 200 milyar dolar. Çok olumsuz yöne evirilen bir Türkiye var. Önümüzdeki dönem daha kötü bir dönem olacak" dedi.
‘Ekolojik tahribat ve yıkım yoğunlaştı’
"Ekolojik Tahribat Kriz ve Geleceğimiz" adlı sunumu gerçekleştiren Yeşil Sol Parti Eş sözcüsü Eylem Tuncaeli ise, ekolojik tahribatın ve yıkımın yoğunlaştığını söyledi. Sermayenin insan ve doğa arasında uzlaşmaz bir çelişkiye neden olacağını belirten Eylem, "Her sabah daha karmaşık, daha kirlenmiş bir dünyada uyanıyoruz. Hepimiz sermayenin çevrim sürecinde bize biçilen rolü oynuyoruz. Vakit nakittir ve sermayenin kaybedecek nakdi yok. Sermaye küreselleşiyor, biz yabancılaşıyoruz. İklim değişimi, çevre ve sosyal sorunları çözmede kuvvetli bir demokrasi olmadan başarılı olamayız. Katılımcı demokrasi, yurttaşlara problemlere karşı etkili çözüm geliştirme fırsatı verir. Biz, biyo çeşitliliği ve ormanları, okyanusları, buzul ve dağ buzullarını içeren kritik ekosistemi korumak ve eski haline getirmeyi amaçlamalıyız" diye ifade etti.
Konuşmaların ardından AYÇEP üyesi Şermin Çetin ise, Aydın'da yaşadıkları ekolojik sorunları dile getirdi. Topraklarını sermayeye peşkeş çekilmesine izin vermeyeceklerini dile getiren Şermin, "İnsanlarımız toprakta üretim yapamazsa taş mı yiyecek. Aydın'da 4 yıldır JES'ler ile uğraşıyoruz. Toprağa sen ne ekersen toprak sana onu verir. Biz toprağa borçluyuz. Binlerce zeytin ağacımız var yiyecek zeytinimiz yok. Türkiye'de tarım bitti" diye belirtti.
Panel soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.