Batan tekneden kurtulan kadın 5 çocuğu ve eşini kaybetti

  • 13:00 16 Ekim 2018
  • Güncel
İZMİR - Karaburun açıklarında batan teknede yaşamını yitiren 34 kişi arasında kendi çabalarıyla sağ kurtulan tek kişi olan Irak’lı Mıhabet İsmael, “Tekne batınca biz denizin üstünde kaldık, diğerleri tekne ile denize battı. Benimle kalan oğlum, ‘anne korkuyorum öleceğiz’ diyordu. Gözlerimin önünde öldü. Çok bağırdık, çok seslendik denizin içinde ama bizi duyan olmadı” dedi.
 
İzmir’in Karaburun ilçesi açıklarında 10 Ekim tarihinde mültecileri taşıyan teknenin batması sonrasında başlatılan arama kurtarma çalışmalarında 8 kişinin cenazesine ulaşılmış, 26 kişinin ise kayıp olduğu açıklanmıştı. Aynı olayda 28 saat denizde kaldıktan sonra sağ kurtarılan Iraklı kadın Mıhabat İsmael, eşi ve 5 çocuğunu kaybetti. İzmir Adli Tıp Kurumu’na getirilen 4 Iraklının cenazesinin DNA tespiti için yakınları geldi. Eşi ve en büyük oğlunun cenazesinin de ATK’ye getirildiği Mıhabat İsmael, iki cenazeyi de teşhis etti. Mıhabet’in yanı sıra diğer 2 Iraklı cenazesinin de DNA tespitinin ardından karayolu ile ülkelerine götürülüp defnedilecekleri belirtildi. ATK’de bulunan diğer 4 cenazenin ise Afgan ve Pakistanlı olduğu öğrenildi.
 
’28 saat denizde kaldım’
 
Cenaze teşhisinden sonra konuşan Mıhabat, yaşadıklarını anlattı. Irak’tan başlayıp ölümle biten yolculuklarında 5 çocuğu ve eşini kaybettiğini söyleyen Mıhabat, 5 Ekim tarihinde Irak’tan önce İstanbul’a ardından Yunan adasına geçebilmek için Foça’ya geldiklerini ifade etti. Tekneyle 8 Ekim’de Foça’dan denize açıldıklarını ve 35 kişinin aynı teknede olduğunu kaydeden Mıhabat, “Bu gün eşimin ve oğlumun cenazelerini hemen tanıdım. Çok büyük bir acı yaşıyorum. Ben her şeyi gördüm, tekne batarken biz 8 kişi fırladık denizin içinde kaldık. Aynı yerde suyun içinde uzun süre o 8 kişi ile kaldım. Çoğunluğu zaten çocuklardan oluşuyordu. Hepsi gözlerimin önünde öldü, ben hala nasıl yaşıyorum bilmiyorum. Bir şeylere tutunarak 28 saat denizin içinde kaldım. Kimse beni kurtarmadı, kendi çabalarımla denizden kurtuldum ve polise gidip haber verdim. Saat on gibi sudan çıktım, önce birkaç evin kapısını çaldım açmadılar. Sonra yola çıktım öyle polise rast geldim. Onlara anlattım, bir komiser Kürtçe biliyordu ona anlattım.”
 
‘Oğlum gözlerimin önünde yaşamını yitirdi’
Mıhabat sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir oğlum tek denizde benim yanımdaydı. Zaten tekne batarken, rüzgar olduğu için herkes içerdeydi. Ben bir oğlum ve birkaç kişi dışarıdaydık. Tekne batınca biz denizin üstünde kaldık, diğerleri tekne ile denize battılar. Benimle kalan oğlum, sürekli ‘anne korkuyorum öleceğiz’ diyordu. Gözlerimin önünde yaşamını yitirdi. Çok bağırdık, çok seslendik denizin içindeyken ama bizi duyan olmadı. O an herkes ölmüştü, kurtulacağımız hiç düşünmedim. Yüzmede bilmiyordum sadece dalgalar beni kıyıya sürükledi ve kurtuldum.
 
Bu acıyı nasıl unutabilirim. Teknede 11 çocuk vardı, şimdi hepsi kayıptır. 3’de kadındık. Kandırdılar bizi, tekneyi süren hiçbir şeyi bilmiyordu. Bizden parayı ilk alan kişi kandırdı. Benim tek umudum artık geriye kalan cenazeleri almaktır. Eşim çocukları için bir şeyler yapmak, daha iyi bir hayat istiyordu. O yüzden bizde kalktık bu yolculuğa çıktık. Şuan ailemden kimse kalmadı geriye, bende Irak’a dönüp hayata tutunmaya çalışacağım. Akrabalarım yardımcı olacak.” 
 
Yapılacak resmi işlemlerin ardından Mıhabet’in eşi ve oğlunun da aralarında bulundu 4 Iraklı cenaze bugün ülkelerine götürülecek.
 
Yine 14 Ekim tarihinde mültecilerin bulunduğu kamyon, havalimanı kavşağında yoldan çıkarak Menderes ilçesinde sulama kanalına devrilmişti. Devrilme sonucu 22 kişi hayatını kaybetmiş, 13 kişide yaralanmıştı. Suriye ve Iraklı 22 kişinin yaşamını yitirdiği kazada, 22 kişinin cenazesi Adli Tıp Kurumuna getirildiği belirtildi. 8’i çocuk 13 kişinin tedavileri ise çeşitli hastanelerde devam ediyor.